ENGLISH
  Güncelleme: 17/09/2008

2008-08-12 AB Bülteni

2008-08-12 AB Bülteni

 

Bülten No : 99 12 Ağustos 2008

DIŞ BASINDA

TÜRKİYE-AVRUPA BİRLİĞİ İLİŞKİLERİ

ALMANYA BASINI:
Berliner Zeitung:
"Türkiye Avrupa'ya Yakınlaşıyor": "2020 yılının yazındayız: AB tarihi bir genişlemeyle karşı karşıya. Türkiye beklenilenin aksine son 15 yılda istikrarlı, modern bir demokrasi haline gelmeyi başardı. Türkiye'nin AB ile yürüttüğü üyelik müzakerelerinde artık son aşamaya gelinirken, ülkenin yakın zamanda AB'ye üye olması için formal olarak fazla bir engel kalmadı. Avrupa'daki ekonomi çevreleri Brüksel'e baskı uygularken, Türkiye'nin gösterdiği büyüme hızından oldukça etkilenmiş durumdalar ve ülkenin bir an önce birliğe alınmasını talep ediyorlar. Ekonomi çevrelerinin talebine birçok kesimden destek geliyor. Federal Almanya'nın SPD'li Dışişleri Bakanı Cem Özdemir (eski Yeşilli) zaten Türkleri gayet iyi anlayan birisi olarak tanınıyor. Bu arada Fransa'da Türkiye'yi bütün gücüyle desteklemektedir. Bu eskiden böyle değildi, zira Paris bir zamanlar Türkiye'nin AB üyeliğine kesinlikle karşı çıkıyordu. Cumhurbaşkanı Sarkozy ikinci görev süresinin sonlarına doğru Türkiye konusunda tavır değiştirerek, artık ülkenin AB üyeliğini destekler hale geldi. Fransa'nın olumsuz yöndeki tavrının değişmesinde Ankara'nın Fransa'dan yedi adet atom reaktörü satın alması etkili oldu. Bunun yanı sıra Türkiye, Fransa'dan 100 adet Airbus tipi uçak satın alıyor. Ayrıca Fransa'nın Total enerji şirketinin Türkiye'den geçen Nabucco enerji nakil hattından büyük oranda pay alması söz konusu. Diğer AB üyelerinin büyük bir çoğunluğu da Türkiye'nin bir an önce birliğe alınmasından yanalar. Yeni üye ülkeler Sırbistan, Makedonya ve Bosna-Hersek Türkiye'nin üyeliğini frenliyorlar. Bu ülkeler, Arnavutluk ve Kosova'nın AB'ye üyelik tarihlerinin belirlenmesi durumunda Türkiye'nin üyeliğini onaylayacaklarından söz ediyorlar. Polonya ise Ukrayna ile müzakerelere başlanmasını talep ediyor." (Thorsten Knuf, 11/08)

 

İSPANYA BASINI:
El Pais: "Mon Amour İstanbul": "İstanbul, 2010'da Avrupa kültür başkenti olacak. Bu, Osmanlı sultanlarının başkenti için şaşırtıcı olabilir, ancak bu şehir Pierre Loti'nin de şehriydi. İki kıta ve Boğaz'ın iki kıyısı arasına yerleşen, 15 milyonluk nüfusuyla durmaksızın büyüyen, gelişen bu mega kent, Avrupa şehirleri arasındaki yerini almak istiyor. Gerçekte İstanbul, Avrupa yıldızlı yeni giysisini bugün giymeye başlıyor. Ancak durum, binbir gece masallarındaki gibi değil. Bir yanda 27 devletli Avrupa Birliği ve diğer yanda olumlu-olumsuz nitelikleriyle Türkiye... Birbirlerini seviyorlar, aynı zamanda da birbirlerini bazen hayal kırıklığına uğratıyorlar. Kompliman değil, söz konusu olan sonu henüz belirsiz tutkulu gerçek bir ilişki. Avrupalıların çoğunluğunun Türkiye'ye karşı olumsuz tavırları maalesef giderek artıyor. Onca zaman Osmanlı'ya bağlı kalan Bulgaristan ve Romanya Birliğe yeni katılmışken İstanbulsuz Avrupa ne olacak? Kıtanın en çok nüfusa sahip, iki deniz ve iki medeniyetin kavşağında inşa edilmiş, Doğu ve Batı arasında bulunan sultanların eski şehri, Osmanlı İmparatorluğu'nun görkemli dönemindeki gibi komşu ülkelerin halklarını cezbetmeye devam ediyor. Bütün Avrupa başkentlerini gördükten sonra İstanbul'u sınırları dışında bırakan bir Avrupa'nın geleceğini düşünmeden edemiyorum. Bu, tarihi ve kültürel mirasın önemli bir bölümünü reddetmek anlamına gelir. Durmaksızın gelişen ve Avrupalılaşan aynı zamanda da Osmanlı İmparatorluğu'nun vasiliğini muhafaza eden bu mega kent olmaksızın yaşlanan bir Avrupa çok üzücü olurdu." (11/08)

 

NOT: Bu bülten, 11 Ağustos 2008 tarihinde Genel Müdürlüğümüze ulaşan haber ve yorumlardan derlenerek hazırlanmıştır.


Güncelleme: 17/09/2008 / Hit: 3,195

Copyrights © 2024 Republic of Türkiye Ministry of Foreign Affairs
Directorate for EU Affairs
Copyrights © 2024 - Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı
Avrupa Birliği Başkanlığı