ENGLISH
  Güncelleme: 22/04/2009

2009-02-09 AB Bülteni

2009-02-09 AB Bülteni

 

Bülten No : 020 09 Ocak 2009


DIŞ BASINDA
TÜRKİYE-AVRUPA BİRLİĞİ İLİŞKİLERİ

 

FRANSA BASINI

AFP: "Ankara, Fransa'nın NATO'nun Askeri Kanadına Dönüşünü Değerlendiriyor": "Fransa'nın NATO'nun askeri kanadına yeniden dönme kararıyla ilgili olarak görüş bildiren Türkiye Dışişleri Bakanı Ali Babacan, eğer Paris, Ankara'nın AB'ye girmesini engellemeye devam ederse hükümetinin buna karşı olabileceğini ima ederek, Türkiye'nin Fransa'nın kararını değerlendirdiğini bildirdi.
Bakan, Fransa'nın Batı İttifakına dönüşü ‘hukuki olmaktan ziyade siyasi bir mesele. NATOmüttefiklerinin çoğu bunu olumlu bir karar olarak görüyor, ancak bununla birlikte biz bunu değerlendiriyoruz' dedi. (07.02)

 

YUNANİSTAN BASINI

Aegeantimes: "Lefkoşa, Türkiye'nin Nabucco Konusunda Güvenli Olmadığını Söylüyor": " Lefkoşa, Türkiye'nin, doğalgaz boru hattının geçeceği ülke olarak güvenirliği konusunda şüpheler doğurduğunu belirterek, Ankara'nın Nabucco doğalgaz boru hattıyla ilgili AB'ye tehditlerini gündeme getiriyor. Kıbrıs ayrıca, Türkiye ile üyelik müzakereleri konusunda enerji başlığının açılmasına muvafakat etmediğini belirtiyor.
Kıbrıs Dışişleri Bakanı Markos Kipriyanu, ‘Türkiye, daha boru hattı inşa edilmeden siyasi çıkar sağlamak için tehdit ederse, yarın ona bağımlı olduğumuzda neler yapabileceğini düşünün' dedi.
Kipriyanu, Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın AB'ye karşı tehditlerinin, doğalgaz boru hattının geçeceği ülke olarak güvenirliği konusunda şüpheler doğurduğunu, Erdoğan'ın bu yaklaşımıyla ülkesine zarar verdiğini ve Türkiye'nin AB'deki dostlarının dahi tepkisine neden olduğu bildirdi." (06/02)

 

ULUSLAR ARASI ARAP BASINI

El Kuds El Arabi: "Yeni Osmanlılar, Doğu'nun Mayın Tarlasında İlerliyorlar": "Türkiye, AB müzakerelerinde ilerleme kaydetmek için büyük çaba göstermektedir. Bu ikilem, yani Filistin davasına bakış açısı ve Batı'yla olan ilişkiler; kimlik sorunu ve AK Parti dönemindeki Türkiye'nin seçimleri konularıyla ilgili soru işaretleri uyandırıyor. Yaklaşık 10 veya 20 yıl öncesine kadar böyle bir soruyu sormaya gerek yoktu. Önceki Türk hükümetlerinden bazıları, Özal ve Ecevit hükümetleri gibi, Filistin davasına sempati duyuyor ve Türkiye'nin komşu ülkeleriyle olan ilişkilerini geliştirmeye önem veriyordu; ancak hiçbir hükümet başkanı, Avrupa kapsamı dışında veya Batı koalisyonu haricinde Türkiye'nin geleceğini düşünemiyordu.
AK Parti hükümeti, Türkiye'nin çıkarlarını ve Avrupa'daki İslam varlığının artmasını göz önünde bulundurarak, AB müzakerelerinde ilerlemek için ciddi çabalar göstermektedir. Bu müzakereler, Türkiye'nin daha demokrat, daha insancıl ve laikbakış açısında daha az radikal olmasını sağlıyor." (Beşir Musa Nafii/05.02)

 

İNGİLTERE BASINI

REUTERS: "Kıbrıs:Askerler Çıkmadıkça Türkiye AB'ye Katılamaz":"Kıbrıs Cumhurbaşkanı Dimitris Hristofyas bugün, Türkiye'nin,Kuzey Kıbrıs'ta asker bulundurmaya devam ettiği sürece Avrupa Birliği'ne katılamayacağını söyledi.
Hristofyas gazetecilere yaptığı açıklamada, ‘Türkiye'nin, Kıbrıs işgalini sürdürürken Birliğe
üye olarak kabul edilmesi mümkün değil' dedi.
Reuters'in, Türkiye'nin Kıbrıs'ın kuzeyinde askerlerini bulundurmaya devam ettiği sürece Birliğe katılma ihtimali olup olmadığı sorusuna cevaben Hristofyas, ‘Cevap tek kelimeyle hayır' dedi." (05.02)

 

AVUSTURYA BASINI

Kurier: "Türkiye AB ile Müzakerelere Son Verilmesi Tehlikesi İle Karşı Karşıya": "Brüksel'deki çeşitli ülkelerin diplomatları, ‘Türkiye konusunda hiçbir ilerleme yok' diyorlar.
Müzakereler aylardan beri duraksamada. Türkiye'de kimse AB üyeliğine artık inanmıyor. Halk Avrupa ile ilgilenmiyor, ulusal meseleler AB standartlarına uyum sürecinden daha çok ilgi çekiyor. Bakanlık ve resmi kuruluşlarda da reform çabaları felce uğradı. Başbakan Erdoğan'ın yakın çevresinden Egemen Bağış'ın Avrupa Bakanlığına atanmasının müzakerelere ivme kazandırıp kazandırmayacağı henüz bilinmiyor." (Margaretha Kopeinig/05.02)

 

ALMANYA BASINI

Rheinischer Merkur: "Tehlikeli Oyun": "Türkiye Başbakanı Erdoğan, Davos'taki çıkışıyla popülist yaklaşımlardan kaçınmadığını bir kez daha göstermiş oldu. Kendisi, ülkesindeki halkın Gazze'deki savaş nedeniyle İsrail'e karşı olduğunun farkında.
Başbakan Erdoğan'ın Davos'ta sergilediği tavır, Türkiye'nin çıkarlarıyla uyuşmamaktadır, buna rağmen Ankara'nın izlediği siyaset Avrupa doğrultusundadır. Ilımlı İslamcı Erdoğan her ne kadar müzakerelerde aksaklıklar da yaşansa ülkesini AB'ye taşımak istiyor. Türkiye'nin AB üyeliğine karşı olanlar, yaşanan son gelişmelerden sonra kendilerinin haklı olduğunu görüyorlar. Türkiye'nin AB üyeliğini destekleyen kesim ise yaşananları açıklamakta zorlanıyor. Zira bu kesim Türkiye'nin Orta Doğu'da bir köprü olabileceğinden söz ediyordu. Ancak, İran Cumhurbaşkanı Ahmedinejad'ın alkışladığı bir Başbakan Erdoğan bu köprü görevini yerine getiremez. " (Jan Kuhlmann/05.02)


NOT: Bu bülten, 05-08.02.2009 tarihlerinde Genel Müdürlüğümüze ulaşan haber ve yorumlardan derlenerek hazırlanmıştır.


Güncelleme: 22/04/2009 / Hit: 3,638

Copyrights © 2024 Republic of Türkiye Ministry of Foreign Affairs
Directorate for EU Affairs
Copyrights © 2024 - Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı
Avrupa Birliği Başkanlığı