ENGLISH
  Güncelleme: 17/09/2008

2008-08-07 AB Bülteni

2008-08-07 AB Bülteni

 

Bülten No : 97 07 Ağustos 2008

DIŞ BASINDA

TÜRKİYE-AVRUPA BİRLİĞİ İLİŞKİLERİ

 

FRANSA BASINI:
Le Monde:
"Türkiye: İlker Başbuğ Genelkurmay Başkanı... Türk Ordusunun Yeni Komutanı Kemalizmin Savunucusu ve AB Konusunda Tereddütlü": "Türk Ordusunun gelenekleri doğrultusunda, Kara Kuvvetleri Komutanı İlker Başbuğ 4 Ağustos Pazartesi günü Yüksek Askeri Şura (YAŞ) toplantısında Genelkurmay Başkanı olarak atandı. 65 yaşındaki bu ‘şahin', NATO'nun sayıca en büyük ikinci ordusuna (600 bin) 2010 yılına dek komuta edecek. Yeni komutan, geçen iki yıl süresince, siyaset sahnesinde öne çıkarak AKP hükümetine karşı laiklik konusunda birçok uyarıda bulunmuş olan Yaşar Büyükanıt'ın yerini alacak. Selefine oranla çok daha diplomat olmakla tanınan ve ‘buz savaşçısı' lakabıyla anılan İlker Başbuğ, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile hassas bir mesaide bulunmak durumunda kalacaktır.
Erdoğan bu atama için Hava Kuvvetleri Komutanı Aydoğan Babaoğlu'nu desteklemiş ve son kararını verene dek heyecanlı bekleyişi sürdürmüştür. Sonunda askerlerin tümünün adayı olan İlker Başbuğ'un atanmasına karşı çıkmamıştır. Savunma konularında uzman olan gazeteci Lale Sarıibrahimoğlu, ‘Hükümet riziko almak istemedi, zira bu yeni siyasi gerilimlere yol açabilirdi' değerlendirmesinde bulunuyor.
Başbakan ile Genelkurmay Başkanı arasındaki uzlaşma büyük oranda önümüzdeki aylardaki siyasi atmosferi belirleyecektir. Orgeneral Başbuğ devletin resmi ideolojisi olan Kemalizmin ve anayasanın temel direği olan laikliğin katı bir savunucusu olacaktır. Başbuğ, 2006 yılında ‘Türk Silahlı Kuvvetleri, ulus devlet, üniter devlet ve laik devletin daima savunuculuğunu yapmıştır ve daima savunacaktır' şeklinde bir açıklamada bulunmuştur. Bu açıklamayı da, askerleri ülkenin demokratikleşmesini engellemekle suçlayan Avrupa Birliği'nin (AB) eleştirilerine cevaben dile getirmiştir.
Ankara'nın ülkenin güneydoğusunda yürüttüğü savaşta İlker Başbuğ taviz vermeyen bir komutandır. 2007 yılında Irak'ta PKK'lı Kürt gerillalara karşı gerçekleştirilen sınır ötesi operasyonları yöneterek büyük takdir kazanmıştır. Yaptığı bir açıklamada, Irak sınırına yakın Kürt kenti Hakkari'de, PKK'yı desteklediğini ileri sürdüğü kentin belediye başkanını kastederek, ‘temizlenmesi gereken mikroplar bulunmaktadır' demiştir.
Zeki ve soğukkanlı bir pragmatik olarak nitelenen, NATO ve İsrail ile sıkı bir ittifak yanlısı olan İlker Başbuğ, buna karşın, Türkiye'nin AB üyeliği konusunda coşkulu bir kişi değildir." (Guillaume Perrier, 06/08)

 

JAPONYA BASINI:
Yomıurı Shımbun: "AB Müzakerelerini Gözönüne Alan Türkiye İktidar Partisinin Kapatılmasına Onay Vermedi... Anayasa Mahkemesi'nin Zor Kararı": "Türkiye'de Anayasa Mahkemesi'nin ılımlı İslam yanlısı iktidar partisi Adalet ve Kalkınma Partisinin (AKP) kapatılmaması yönündeki kararının arkasında AB üyelik müzakereleri sürecine olan olumsuz etkisinin dikkate alındığı görüşü bulunuyor.
Davanın açılmasının hemen ardından, AB, kapatma davasına ilişkin hoşnutsuzluğunu dile getirmişti. Anayasa Mahkemesi geçmişte de AKP'nin temelini oluşturan siyasi partilerin de içinde olduğu ve sayıları 24'e varan siyasi parti hakkında kapatma kararı almıştı. Bu kez ise Anayasa Mahkemesi'nin 11 üyesinden altısının partinin kapatılması yönünde karar vermesine rağmen kapatma için gerekli yedi üye sayısına ulaşılamamış oldu.
Türkiye'de 2001 yılında anayasal düzenlemeye gidilerek bir siyasi partinin kapatılması için gerekli oy sayısı altıdan yediye çıkarılmıştı. Anayasa Mahkemesi tarafından ilk kez uygulanan siyasi parti yardımında kesinti cezası verilmesi de Türkiye'nin peş peşe siyasi partileri kapatmasını şiddetle kınayan AB ile uzlaşma sağlanması ve AB üyelik müzakereleri sürecine başlanması hedeflenerek uygulamaya konulmuştu.
AB bu kez de geçen yıl gerçekleştirilen genel seçimlerden galip çıkan AKP'nin kapatılması davasına ilişkin, ‘AKP, seçimle göreve gelmiş idaredir' yorumunda bulundu. Bu yılın mart ayında Cumhuriyet Savcısının, ‘şeriat hakimiyeti getirilmek isteniyor' diyerek, AKP'nin kapatılması istemiyle açtığı dava karşısında, AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn, ‘AKP kapatılırsa üyelik müzakereleri durur' uyarısında bulunarak, laiklik taraftarlarına itidal çağrısında bulunmuştu. Ödün vermez katı laiklik prensiplerini ülke temeli kabul eden Türkiye'de, kapatma davasında kapatmama kararı verilmesi AKP'nin zaferi olarak yorumlandı. Siyasi partilere yapılan devlet yardımında kesinti yapılması da biçim olarak ciddi bir ceza olarak değerlendirilmedi. Ancak, laiklik taraftarları ve AKP'nin zıtlaşmasında bir değişiklik gözlenmiyor. 30 Temmuz'da kararın açıklanmasının ardından, eski Yüksek Mahkeme Başkanı, yerel gazetelere, ‘partinin kapatılmasını isteyen dava üyesi sayısı, toplam üye sayısının yarısını geçerek altıya ulaşmıştır. Bu, AKP'nin laiklik karşıtı kabul edildiğinin göstergesidir' diyerek sonucun laiklik taraftarlarının zaferi olduğunda ısrar etti. Bundan sonraki dönemde, AKP'nin 2009 yılı Mart ayı yerel seçimlerinde laiklik taraftarlarının ellerindeki belediye başkanlıklarını ele geçirmeyi hedeflediği tahmin ediliyor." (Kenji Kato, 06/08)

 

NOT: Bu bülten, 06 Ağustos 2008 tarihinde Genel Müdürlüğümüze ulaşan haber ve yorumlardan derlenerek hazırlanmıştır.


Güncelleme: 17/09/2008 / Hit: 2,599

Copyrights © 2023 Republic of Türkiye Ministry of Foreign Affairs
Directorate for EU Affairs
Copyrights © 2023 - Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı
Avrupa Birliği Başkanlığı