ENGLISH
  Güncelleme: 05/12/2007

2007-11-26 AB Bülteni

2007-11-26 AB Bülteni

 

   

Bülten No : 157                                                                                                                                                                   26 Kasım 2007

 

DIŞ BASINDA
TÜRKİYE-AVRUPA BİRLİĞİ İLİŞKİLERİ


ALMANYA BASINI:
Spiegel Onlıne: "Marco Olayı... AB Komiseri Müdahale Ediyor": "Genişlemeden Sorumlu AB Komiseri Rehn, Fin gazetesi Helsinki Sanomat'a verdiği demeçte, Türk Dışişleri Bakanı Ali Babacan ile Marco olayının insan hakları boyutunu görüştüğünü söyledi. Alman gençle ilgili davanın AB Komisyonu tarafından çok dikkatle izlendiğini söyleyen Komiser, ‘Türk Hükümeti, davanın insan hakları ve hukuk devleti ilkeleri bağlamında izlendiğini biliyor' diye konuştu. Ankara'daki hükümetin süreci hızlandırarak davayı sonuçlandırmayı amaçladığını belirten Rehn, siyasi baskının ise daha ziyade zararlı olacağını ifade etti. Federal Almanya Şansölyesi Angela Merkel kısa bir süre önce bu olay ile Türklerin AB üyeliği arasında bağlantı kurulmasına karşı olduğunu açıklamıştı. Türkiye daha önce de üyelik çabalarıyla bağlantılı olarak insan hakları ve hukuk devleti alanında yetersiz kaldığı suçlamalarına maruz kalmıştı." (Jul rumuzlu, 25/11)

İSVİÇRE BASINI:
Schaffhauser Nachrichten: "Avrupa Parlamentosu, Marco Davasına Müdahil Olmak İstiyor": "Avrupa Parlamentosu Başkanı Hans-Gert Pöttering, perşembe günü AB'nin genişlemeden sorumlu Komiseri Olli Rehn ile telefonla görüştü. Türkiye'nin AB'ye üyelik süreciyle ilgilenen AB Komisyonu, dava konusunda bir yorumda bulunmaktan çekiniyor. Rehn'in sözcüsü, komisyonun, dava sürecinde insan haklarına uyulup uyulmadığı konusunu dikkatli bir şekilde takip ettiğini söyledi. Strasbourg'da bulunan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi bu konuda devreye girebilir. Mahkeme hızlandırılmış bir yargı sürecinin sonunda vereceği bir kararla gencin Türkiye'deki mahkumiyetini sona erdirebilir. Strasbourg'daki hukukçular bunun olması için, gencin Türkiye'deki tutuklu olduğu müddet içerisinde temel hak ve özgürlüklerinin zedeleneceği konusunda bir şüphenin oluşması gerektiğini söylüyorlar. Eğer Avrupa İnsan Hakları mahkemesi bu başvuruyu kabul edecek olursa, davayı kendi öncelik sırasına göre ele alacak." (DPA kaynaklı, 23/11)

YUNANİSTAN BASINI:
Antenna Tv: "PKK, Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Tarafından Kınandı": "Ankara'da 58'nci Genel Kurulu sona eren Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu, PKK'nın terörist faaliyetlerini kınadı. Komisyon'da yer alan Hollandalı Parlamenter Joost Lagendijk yaptığı basın toplantısında, PKK'nın, Kürt sorununun çözümünün bir parçası olamayacağını savundu. AB'nin neden PKK'yı kınamakta geç kaldığı sorusuna Lagendijk, AB'nin bu konudaki tavır değişikliğinin dünyadaki gelişmelerle bağlantılı olduğunu belirtti. Son yıllarda Türkiye'nin, zorluklara rağmen bölgenin sosyal, kültürel ve ekonomik kalkınmasında büyük mesafe katettiğini vurgulayan Lagendijk, ‘PKK, Demokratik Toplum Partisinin (DTP) TBMM'de bulunmasını istemeyebilir' dedi. DTP'nin kapatılmasına ilişkin olarak Lagendijk, bir partinin kapatılmasının Avrupa'da en iyi çözüm olarak görülmediğini söyledi. Joost Lagendijk daha sonra DTP Grup Başkanı Ahmet Türk ile görüştü. Lagendijk Türk'e, DTP'den PKK'nın faaliyet stratejisini desteklemediği açıklamasını beklediklerini söyledi." (23/11)

To Vima: "Herve Morin: AB İle İmtiyazlı İlişkiler... Türkiye'nin Üyeliğine 'Hayır'": Fransa Savunma Bakanı Herve Morin'in, To Vima gazetesine verdiği demeçte Fransa'nın AB dönem başkanlığı sırasında AB-Türkiye özel ilişkisini belirtecek olan girişimlerde bulunacağına dair yaptığı açıklama şöyledir:

KOVEOS: Fransız hükümetinin Türkiye'nin Avrupa üyeliğiyle ilgili tezleri biliniyor. Atina konuya farklı bir şekilde yaklaşıyor. Sizce iki ülke tezleri arasında yakınlaşma payı var mı ve varsa hangi şartlar altında?

MORİN: Cumhurbaşkanı Sarkozy net ifade etti; Fransa için Türkiye'nin Avrupa Birliği'nde yeri yok. Fakat Türkiye ile imtiyazlı bir işbirliğinin geliştirilmesi Avrupa için gereklidir. Bu bağlamda, imtiyazlı bir işbirliğinin geliştirilmesiyle ilgili olan 30 bölüm üzerinde müzakerelerin devamını, fakat ülkenin AB üyeliğiyle doğrudan bağlantılı olan beş bölümün görüşülmemesini öneriyoruz. Bu süreç -ve bu noktada Yunanistan da hemfikir- Türkiye'deki yapısal reformların devam etmesine bağlı. Buna paralel olarak, Fransa Avrupa Birliği'nin gerçek değerleri konusunu, Avrupa planının 20-30 yıl sonra nasıl olacağını tekrar gözden geçirmek istiyor. Fransa bu yıl sonunda bir Uzmanlar Heyeti'nin oluşmasını, bu heyetin yukarıda sözünü ettiğim konuları ele almasını istiyor. (Angelos Koveos, 23/11)



NOT: Bu bülten, 23-25 Kasım 2007 tarihlerinde Genel Müdürlüğümüze ulaşan haber ve yorumlardan derlenerek hazırlanmıştır.


Güncelleme: 05/12/2007 / Hit: 3,542

Copyrights © 2023 Republic of Türkiye Ministry of Foreign Affairs
Directorate for EU Affairs
Copyrights © 2023 - Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı
Avrupa Birliği Başkanlığı