2008-02-21 AB Bülteni

2008-02- 21 AB Bülteni

Bülten No : 031                                                                                                                                                                    21 Şubat 2008

TÜRKİYE-AVRUPA BİRLİĞİ İLİŞKİLERİ

ABD BASINI:
Amerika'nın Sesi Radyosu: "Üçlü Zirve'nin İptali Hâlâ Tartışılıyor": "Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy'nin, Türkiye ile üçlü zirve önerisinin iptaline tepkiler devam ediyor. Sarkozy, Başbakan Erdoğan ile geçen aralık ayında Lizbon'da yaptığı görüşmede, Almanya Başbakanı Merkel ile üçlü zirve önermişti, ancak öneri, Başbakan Erdoğan'ın şubattaki Almanya ziyareti sonrasında iptal edildi. Başbakan Erdoğan'ın 8 Şubat'ta Berlin'de Alman meslektaşıyla buluşmasında bu konuyu gündeme getirdiği ve zirveye katılmayacağını açıkladığı, Erdoğan'ın Türkiye'ye döndükten sonra yaptığı bir konuşmada netleşmişti. Erdoğan, Merkel'i Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliği konusunda samimi olmamakla suçlamış ve zirvenin Türkiye'nin önüne yeni engeller çıkarmayı hedeflediğini savunmuştu. Medya, özellikle Başbakan Erdoğan'ın Almanya'nın uyum politikasını eleştiren sözlerini günlerdir yorumlarken; federal hükümetteki büyük koalisyonda önümüzdeki günlerde Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliği bağlantılı yeni bir tartışmanın başlaması bekleniyor." (20/02)

FRANSA BASINI:
AFP: "Avrupa Milletvekilleri Lizbon Anlaşmasını Kabul Etti": "Avrupa milletvekilleri bugün büyük çoğunlukla ama az hevesle, Fransız ve Hollandalılar tarafından 2005 yılında yapılan referandumlarla reddedilmiş olan Anayasa tasarısı yerine geçen Lizbon Anlaşmasını kabul ettiler. 525 milletvekili lehte, 115 milletvekili aleyhte oy kullanırken, 29 milletvekili çekimser kaldı. 27 üyenin anlaşmayı 2008 yılı sonundan önce imzalaması ve anlaşmanın 2009 yılında yürürlüğe girmesi bekleniyor. " (20/02)

Le Monde: "Türkiye'deki Fransız Şirketler, Paris'in Siyasi Tutumunun Cezasını Çekiyor": "Gaz de France, Nabucco doğalgaz boru hattı projesine katılmayacak. Türkiye'ye bir ziyarette bulunan Fransa'nın dış ticaretten sorumlu Bakan Yardımcısı Herve Novelli, pazartesi günü Gaz de France (GDF) şirketinin adaylığının artık gündemde olmadığını, ‘Türkiye bir karar almıştır. Bu dışlama bir siyasi tercihtir. Bu nedenle GDF teklifini geri çekmiş bulunuyor. Üzücü bir durum. Oysa ki teknik ve ekonomik olarak seçilme şansı yüksekti' açıklamasıyla doğruladı. GDF ve Fransa, Türk şirketi BOTAŞ'ın da yer aldığı konsorsiyuma katılmayı diliyordu. Ancak Ankara, Fransa'yı Ermeni soykırımı ve ülkenin AB üyeliği konusundaki siyasi tutumları konusunda cezalandırmak adına şirketi veto etti. Fransız şirketleri, tıpkı Nabucco projesi örneğinde olduğu gibi birkaç aydır Fransa'nın Türkiye hakkındaki tutumlarının cezasını çekiyor. Yani önemli sözleşmeler kaçırılıyor. Novelli'nin Türkiye ziyaretinin daha iyi hazırlanabileceğine inanan, Sodhexo Genel Müdürü Eşref Hamamcıoğlu, ‘Fransa'da bir imaj sorunu' olduğunu vurguluyor ve ‘Türkiye'nin AB üyeliğine ilişkin açıklamalar savaş ilanı olarak algılanırken siyaset ile ekonomi ayrılamaz. Bu aralar yetenekleri benzer olan iki şirket arasında Fransız olan daima saf dışı bırakılıyor' diyor." (Guillaume Perrier, 20/02)

KIBRIS RUM BASINI:
Kıbrıs Haber Ajansı (KİPE): "Markulli, AB Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısı Sonuçlarından Memnun": "Dışişleri Bakanı Erato Kozaku Markulli, AB Genel İşler ve Dış İlişkiler Konseyinin Kosova'daki son gelişmelerle ilgili sonuç bildirgesinde, uluslararası hukuk ve Güvenlik Konseyi kararları ifadelerinin yer alması ve Kosova konusunda ayrı devlet konusuna atıflarda bulunulmamasının Kıbrıs için önemli olduğunu söyledi. Markulli, AB Genel İşler ve Dış İlişkiler Konseyi toplantısına katılmak için bulunduğu Brüksel'den dönüşünde Larnaka Havaalanında yaptığı açıklamada, Dışişleri Bakanlığının Kosova'nın tek taraflı bağımsızlık ilanı konusunda kendi ulusal açıklamasını yaptığını belirtti. Markulli ayrıca, ‘Metinde tanıma konusuna hiçbir şekilde atıfta bulunulmuyor, üye ülkelerin bu gelişmeyle ilgili olarak kesinlikle kendi ulusal uygulamalarına ve uluslararası hukuka göre karar verecekleri vurgulanıyor ve bizim için AB üyesi ülkelerin yükümlülükleriyle ilgili olarak, Güvenlik Konseyi kararlarına güçlü bir şekilde atıfta bulunulması ve haliyle Kosova'nın durumunun emsal teşkil etmeyeceği ve 'sui generis' olduğu yer alıyor' dedi." (20/02)

NOT: Bu bülten, 20 Şubat 2008 tarihinde Genel Müdürlüğümüze ulaşan haber ve yorumlardan derlenerek hazırlanmıştır.