ENGLISH
  Güncelleme: 13/12/2007

2007-12-10 AB Bülteni

2007-12-10 AB Bülteni

Bülten No : 164                                                                                                                                                                   10 Aralık 2007


DIŞ BASINDA
TÜRKİYE-AVRUPA BİRLİĞİ İLİŞKİLERİ

ALMANYA BASINI:
Berliner Zeitung:
"Akdeniz Birliği Herkese Açık Olacak": "Şansölye Angela Merkel ile Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy'nin gerçekleştirdiği çalışma toplantısı sürpriz bir şekilde sona erdi. Sarkozy, Akdeniz Birliği'nin Kuzey Denizi ve Baltık Denizi'ne kıyısı olan Almanya da dahil tüm AB müttefiklerine açık olacağını söyledi. Bundan memnuniyet duyduğunu ifade eden Merkel, tıpkı Paris'in Rusya'da olduğu gibi Berlin'in de Akdeniz bölgesinde stratejik çıkarlarını takip ettiğini kaydederek, Almanya'nın yeni ittifaka destek vereceğini ifade etti. Sarkozy'nin, sınırı olmayan ülkelerin Akdeniz Birliği'ne dahil edilecek olmasından duyduğu memnuniyet sınırlı olsa gerek. Zira Cumhurbaşkanı, bu ülkelerle imtiyazlı ilişkiler oluşturarak Fransa'nın pozisyonunu güçlendirmek istiyor. Almanya, AB'nin doğuya genişlemesinden avantaj elde ettiği için, kaybedilen alanın Akdeniz Birliği ile telafi edilebileceğinin hesabı yapılmıştı. Sarkozy, bir türlü beklenen hamleyi yapamayan Fransa ekonomisinin de yeni birlik sayesinde canlanmasını ümit etmişti. Akdeniz Birliği en başta da, Sarkozy'nin karşı olduğu Türkiye'nin AB üyeliğine bir alternatif olabilirdi. AB'nin tamamına açık bir Akdeniz Birliği'nde ise Fransa'nın arzu ettiği özel konumu alması zor olabilir." (Axel Veiel, 07/12)

Stuttgarter Nachrichten: "AB İçin Patlayıcı Madde": "Sarkozy, Fas'tan Türkiye'ye kadar uzanan Akdeniz Birliği projesiyle AB ortaklarını huzursuz ediyor. Almanya Başbakanı Angela Merkel, projenin AB için patlayıcı madde etkisi gösterebileceği ve Birliğin çekirdeğini oluşturan yapının parçalanabileceği şeklinde uyarıda bulunuyor. Paris'teki söylentilere göre, Akdeniz bölgesinde nükleer santraller inşa edilir ve hızlı tren bağlantıları kurulursa, Sarkozy projesini tamamlanmış olarak görecek. Projenin başında ilk olarak ‘Türkiye problemi' ve Batının İslam dünyasıyla çatışma tehlikesi bulunuyor. Sarkozy, Türkiye'nin Avrupa Birliğine alınmasını engellemeye çalışıyor. Aynı zamanda Batı ile İslam dünyası arasında bir çatışmanın yaşanmasını önlemek istiyor. Sarkozy'nin danışmanlarından Henri Guaino, ilk bakışta göze çarpacak bir çözüm buldu. Akdeniz Birliği, Türkiye'nin AB'ye bağlanmasına olanak sağlayacak ve Avrupa'nın, Kuzey Afrika'da yer alan petrol rezervlerine sahip ülkelerle olan menfaatlerinin uyuşmasına yol açacak. AB dönem başkanlığını önümüzdeki temmuz ayında Sarkozy devralıyor. Sarkozy, AB dönem başkanlığını devralmasından birkaç gün önce Marsel'de yapacağı bir doruk toplantısıyla Akdeniz Birliğinin temelini atacak. Ancak Sarkozy'nin Akdeniz Birliği fikri, ne Cezayir'de ne de başka bir yerde coşkuyla karşılanıyor. Ankara bu konuda bir beyanat vermiyor, Fas ise AB'nin Akdeniz politikasına gönderme yapıyor. AB'yi finanse eden Almanya gibi büyük ülkeler, Sarkozy'nin projesi için gerekli parayı vermek istemiyorlar." (Hans Hermann Nikolei, 07/12)

Süddeutsche Zeitung: "Gelecegi Olmayan İttifak": "Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin Avrupa Birliği önerisi çok fazla destek görmüyor. Son olarak Angela Merkel, bu doğmamış çocuğu evlatlık edinmek istemedi. Merkel, söz konusu projenin AB'nin bölünmesine neden olmasından endişe ediyor. Sarkozy, Akdeniz Birliği önerisini yaptığında, Kuzey Avrupa ülkeleri Fransa'nın uluslararası alandaki konumunu güçlendirecek olan bu projeye sıcak bakmadılar. Tam anlamıyla bir Akdeniz ülkesi olan İtalya dahi, AB'nin yanı sıra yeni bir devletler arası kuruluşun oluşturulmasına karşı çıkıyor. Türkiye'nin AB üyeliğine kararlı bir şekilde karşı olan Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy, Ankara'nın Akdeniz Birliği'ne üye olmakla yetineceğine inanıyor. Bu, çok gerçekçi bir düşünce değildir. Türkler, AB'ye tam üye olmak dışında bir şey istememektedir. Osmanlı İmparatorluğu'nun mirasçıları, Fransa'nın hamiliğinde bu ülkenin eski sömürgeleri arasında yer almayı ise hiç istememektedirler. İsrail, Akdeniz'de yer almaktadır. Gazze Şeridi de. Nasıl bir Filistin devletinin kurulacağı henüz belli değil. İsrail, Suriye ve bir dizi diğer Arap ülkesiyle hâlâ savaş halinde. Bu ülkelerin tamamının bir birlik içinde bir araya getirilmeleri bir hayaldir. " (Rudolph Chimelli, 07/12)

FRANSA BASINI:
AFP:
"Sarkozy Ve Merkel, Akdeniz Birliği Konusunda Yakınlaşıyorlar": "Nicolas Sarkozy ve Angela Merkel dün, Akdeniz Birliği konusunda yakınlaştılar ve Alman Başbakanının endişe ettiği bölünme riskinden kaçınmak için başka Avrupa ülkelerini bunun etrafında toplama sözü verdiler. Cumhurbaşkanlığı Sarayı Elysee'de yapılan 32. Fransız-Alman gayriresmi zirvesi sonunda Sarkozy, Fransa ve Almanya'nın, Akdeniz Birliği projesine destek veren tüm Avrupalıları bir araya getirmeyi amaçlayan ortak bir tekliften yana çalışacaklarını belirtti. Angela Merkel, ‘Akdeniz'e kıyımız yok, ancak bu, bizim Akdeniz ile ilgilenmediğimiz anlamına gelmiyor. Bu, tüm Avrupalılar için bir endişedir' şeklinde konuştu. Söz konusu proje hakkındaki şüphelerini dile getiren Almanya Başbakanı sözlerine şöyle devam etti: ‘Şayet Avrupa Birliği'nin yanında Akdeniz'e kıyısı olan devletlerin tamamen farklı ikinci bir birlik kurmaları bekleniyorsa, bunun Avrupa için zor bir sınav oluşturma riski olduğunu söyledim. Bu iki yaklaşımı ilerletmek zorundayız.' Fransa Cumhurbaşkanı'nın, Akdeniz'e kıyısı olan tüm ülkeleri bir araya getirecek bir Akdeniz Birliği oluşturma girişimi, şu ana kadar sadece ilgili ülkelerin ilgisini çekti ve AB'de şüpheciliğe yol açtı. " (07/12)

AFP: "AB Ülkeleri Yeniden Türkiye Üzerinde Tartışıyorlar": "Birçok Avrupalı diplomata göre, Avrupa Birliği ülkeleri dün akşam, pazartesi günü yapılacak olan Dışişleri Bakanları toplantısının hazırlık çalışmaları sırasında yine polemik yaratan Türkiye konusu üzerinde tartıştılar. 27 ülkenin temsilcileri -Türkiye gibi resmen katılım adayı olsun, yahut Sırbistan, Bosna Hersek, Makedonya ya da Arnavutluk gibi daha az ilerlemiş olsun- AB'nin genişleme stratejisi içinde adı geçen ülkeler tarafından gerçekleştirilen ilerlemeleri özetleyen bir metni sonuçlandırmaya çalışıyorlardı. Metnin ilk versiyonunda, halihazırda AB başkanlığını yürüten Portekiz, bu stratejinin bu ülkelerin AB'ye katılımını amaçladığını hatırlattı. Ancak, birçok diplomatik kaynaktan alınan bilgiye göre, -Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin Türkiye'nin AB içerisinde "yeri olmadığını" düşündüğü- Fransa için bu hatırlatma kabul edilemezdi. Portekiz bu referansı bir yana bırakan bir metinle geldi. Ancak bu kez de, İngilizlerin desteğiyle, genişlemeye taraftar olan İsveç karşı çıktı. İsveç katılım amacının altının çizilmemesi durumunda, Türkiye ve Hırvatistan ile aralık ayı sonunda yapılması öngörülen "katılım konferanslarına" atıfta bulunmak suretiyle, ‘katılım' kelimesinin görünmesini talep etti. Ancak Fransa, ‘katılım konferansı' ifadesini reddetti. Dünkü uzlaşmazlık gözönüne alındığında, genişlemeyle ilgili metnin pazartesi günü Dışişleri Bakanları tarafından yeniden tartışılması bekleniyor. Uzlaşmaya varılamaması durumunda, Türkiye ve hatta Hırvatistan ile başlıkların açılması 2008 yılına ertelenebilir." (08/12)

İNGİLTERE BASINI:
Reuters: "Türkiye'de Reformların Seyri AB Görüşmelerindeki İlerlemeye Bağlı Görünüyor": "Türk yetkililerinin bugün yaptığı bir açıklamaya göre, Türkiye, AB'nin ifade özgürlüğünü adaletsizce kısıtladığını belirttiği tartışmalı bir yasayı, AB sekteye uğrayan üyelik görüşmelerini sürdürmeye karar verdiği zaman reforme edecek. AB bir süredir Türkiye'ye, ceza yasasının ‘Türklüğe' hakareti suç sayan 301. maddesini düzeltmesi veya kaldırması için ağır baskı yapıyor. Ancak Ankara, Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin görüşme sürecini engelleyici çabaları karşısında hayal kırıklığı yaşıyor. Sarkozy, Türkiye gibi büyük, ancak görece yoksul bir Müslüman ülkeyi 27 devletli bloka almaya karşı. Alman Şansölye Angela Merkel de bu hafta Türkiye'nin üyeliğine karşı olduğunu yineledi. AB diplomatları, Türkiye'nin, Sarkozy veya diğer Avrupalıların olumsuz yorumlarına bakmadan reformları sürdürmesi gerektiğini söylüyorlar. Diplomatlar reformlarda kaydedilecek ilerlemelerin AB'ye katılmasını istemeyenlere karşı Ankara'nın en iyi savunması olacağını belirtiyorlar. Ancak diplomatlar, Fransa'nın yeni başlıkların açılmasını engellediğini söylüyor. Diğer bazı AB üyesi devletler, özellikle de İngiltere, İspanya ve İsveç, Türkiye'nin AB girişimini şiddetle destekliyor. Ankara'nın bloka 2015'ten önce katılması beklenmiyor. Bir Türk diplomasi kaynağının belirttiğine göre Ankara, Yunanistan Başbakanı Kostas Karamanlis'in ocak ayında yapacağı ziyaretten önce AB'nin istediği başka bir reformu ortaya sürebilir. Ancak Yunan Ortodoks cemaati gibi Türkiye'de Müslüman olmayan dini azınlıklar üzerindeki mülkiyet kısıtlamalarını yumuşatacak olan bu reform, Yunanistan'ın Batı Trakya bölgesinde Türkçe konuşan Müslüman cemaatin haklarını korumak amacıyla attığı adımlara bağlıdır. Bir başka reform hareketiyle de, iktidardaki AK Parti bugün, yeni anayasa taslağında İslami başörtüsünün kullanımı üzerindeki yasağı yumuşatmayı planladığına dair işaretler verdi. (Evren Mesci, 07/12)

MISIR BASINI:
Al-Ahrar:
"Türkiye'nin AB İle Müzakereleri Uzun ve Zor Bir Yoldur": "AB'nin Ankara Temsilcisi Mark Pierini, Türkiye ile AB arasındaki yolun hâlâ zor ve uzun olduğunu söyledi. Pierini, Milliyet gazetesinin dünkü sayısında yer alan söyleşide, Türkiye'nin AB ile müzakeresi konusunda geçen nisan ayında hazırladığı yol haritasının önemini vurgulayarak, Türkiye'nin müzakerelerin başlamasından bu yana birçok reformlara imza attığını ama hâlâ yapması gereken çok iş olduğunu kaydetti. Türkiye ile müzakerelerin 35 fasıl içerdiğine işaret eden Pierini, birçok faslın zor geçeceğini ancak bir kısım faslın en fazla beş ila yedi yıl zaman alacağını bildirdi. (MENA, 09/12)

 

NOT: Bu bülten, 7-9 Aralık 2007 tarihlerinde Genel Müdürlüğümüze ulaşan haber ve yorumlardan derlenerek hazırlanmıştır.


Güncelleme: 13/12/2007 / Hit: 4,449

Copyrights © 2024 Republic of Türkiye Ministry of Foreign Affairs
Directorate for EU Affairs
Copyrights © 2024 - Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı
Avrupa Birliği Başkanlığı