- ANA SAYFAGiriş Noktanız
- BAŞKANLIKKurumsal Yapı
- BİR BAKIŞTA ABAB Yapısı ve İşleyişi
- AB İLE İLİŞKİLERTürkiye-Avrupa Birliği İlişkileri
- Türkiye-AB İlişkilerinin Tarihçesi
- Temel Belgeler
- Anlaşmalar
- Protokoller
- Katılım Ortaklığı Belgeleri
- Ulusal Programlar
- Avrupa Komisyonu Tarafından Hazırlanan Türkiye Raporları
- Genişleme Strateji Belgeleri
- AB'ye Katılım için Ulusal Eylem Planı (2016-2019)
- AB'ye Katılım İçin Ulusal Eylem Planı (2021-2023)
- Ortaklık Konseyi Kararları
- Türkiye-AB Zirvelerine İlişkin Belgeler
- Kurumsal Yapı
- Gümrük Birliği
- Türkiye- AB Yüksek Düzeyli Diyalog Toplantıları
- VERİKaynaklar
- MEDYAHaber / Duyuru
- İLETİŞİMBize Ulaşın
- Katılım Müzakereleri
- Katılım Müzakerelerinde Mevcut Durum
- Avrupa Birliği Eşgüdüm Kurulu (ABEK)
- Avrupa Birliği Mevzuatına Uyum Rehberi
- Müzakere Fasılları
- Tarama Süreci
- Ulusal Program
- Türkiye'nin AB Müktesebatına Uyum Programı (2007-2013)
- AB’ye Katılım için Ulusal Eylem Planı (2016-2019)
- AB’ye Katılım için Ulusal Eylem Planı (2021-2023)
- Katılım Sürecine İlişkin Temel Belgeler
- Müzakere Sürecine İlişkin Sıkça Sorular Sorular
Müzakere Sürecine İlişkin Sıkça Sorular Sorular
AB'ye katılım müzakereleri süreci ne anlama gelmektedir?
Katılım müzakereleri süreci, her aday ülkenin AB müktesebatını ne kadar sürede ve hangi düzenleme ile kabul edip, yürürlüğe koyacağının ve de uygulamayı ne şekilde yapacağının belirlendiği süreçtir.
Aday ülke AB müktesebatının tümünü benimsemek zorundadır.
Aday ülkenin, AB müktesebatının tümünü benimsemek için gerekli kanun, yönetmelik vb. mevzuatı çıkarması yeterli değildir. 1995 Madrid Zirve sonuçları çerçevesinde, yayımlanan mevzuatı en etkin şekilde uygulamak için, gerekli "adli ve idari" kapasiteyi de oluşturması gerekmektedir. Diğer bir ifadeyle, mevzuatı uygulayacak kurumları ya da birimleri oluşturmak ve bunların uygulama kapasitelerini de güçlendirmek zorundadır.
AB Müktesebatı ne anlama gelmektedir?
Bir aday ülkenin AB'ye katılımı, Birlik müktesebatı olarak bilinen, Birlik sistemini ve Birliğin kurumsal çerçevesine bağlanan hak ve yükümlülüklerin kabulünü gerektirir. Türkiye bu müktesebatı, katılım tarihindeki haliyle uygulamak zorundadır.
AB müktesebatı, toplumsal yaşamı ilgilendiren tüm alanlarda AB'nin yürürlükte olan hukuk sistemi ve kurallar bütünüdür.
AB müktesebatı sürekli olarak gelişmekte olup, Avrupa Birliğini kuran Antlaşmalar ile onu tadil eden antlaşmalar, ikincil mevzuat (direktifler, tüzükler, kararlar), üçüncü ülkelerle yapılan anlaşmalar, Adalet Divanı kararları, vb. kapsar. Diğer taraftan, kurumlararası anlaşmalar, ilke kararları, bildirimler, tavsiyeler, yönlendirici ilkeler gibi AB çerçevesinde kabul edilen ve hukuki bağlayıcılığı olan veya olmayan işlemler, dış güvenlik ve savunma politikası çerçevesinde kabul edilmiş ortak eylemler, ortak tutumlar, deklarasyonlar, sonuç bildirgeleri ve diğer işlemler ile adalet ve içişleri çerçevesinde kabul edilmiş ortak eylemler, ortak tutumlar, imzalanmış sözleşmeler, ilke kararları, bildirimler ve diğer işlemler de müktesebat kapsamına girmektedir.
Ayrıca, Avrupa Toplulukları/AB tarafından veya Avrupa Toplulukları/AB ve üye devletler tarafından birlikte akdedilmiş uluslararası anlaşmalar ve üye devletlerin Birlik faaliyetlerine ilişkin olarak aralarında akdettikleri uluslararası anlaşmalar da bu kapsamda yer almaktadır.
Ayrıca tıpkı herhangi bir ülkenin iç mevzuatı gibi AB Müktesebatı da dinamik bir yapıya sahip olup, zaman içerisinde değişikliklere uğramaktadır.
Mevzuatın her sene ortalama 5.000 sayfa arttığı ve hâlihazırda yürürlükte bulunan AB mevzuatının yaklaşık 195.000 sayfadan oluştuğu tahmin edilmektedir.
Katılım müzakereleri kapsamında AB müktesebatı 35 başlık (fasıl) altında ele alınmaktadır.
Katılım Müzakerelerine konu olan AB Müktesebatına ilişkin fasıl başlıkları hangileridir?
Türkiye'nin Müzakere Çerçeve Belgesi ile belirlenen ve müzakerelere konu olan 35 fasıl başlığı aşağıda sıralanmıştır.
1) Malların Serbest Dolaşımı
2) İşçilerin Serbest Dolaşımı
3) İş Kurma Hakkı ve Hizmet Sunumu Serbestisi
4) Sermayenin Serbest Dolaşımı
5) Kamu Alımları
6) Şirketler Hukuku
7) Fikri Mülkiyet Hukuku
8) Rekabet Politikası
9) Mali Hizmetler
10) Bilgi Toplumu ve Medya
11) Tarım ve Kırsal Kalkınma
12) Gıda Güvenliği, Veterinerlik ve Bitki Sağlığı
13) Balıkçılık
14) Taşımacılık Politikası
15) Enerji
16) Vergilendirme
17) Ekonomik ve Parasal Politika
18) İstatistik
19) Sosyal Politika ve İstihdam
20) İşletme ve Sanayi Politikası
21) Trans-Avrupa Ağları
22) Bölgesel Politika ve Yapısal Araçların Koordinasyonu
23) Yargı ve Temel Haklar
24) Adalet, Özgürlük ve Güvenlik
25) Bilim ve Araştırma
26) Eğitim ve Kültür
27) Çevre
28) Tüketicinin ve Sağlığın Korunması
29) Gümrük Birliği
30) Dış İlişkiler
31) Dış, Güvenlik ve Savunma Politikası
32) Mali Kontrol
33) Mali ve Bütçesel Hükümler
34) Kurumlar
35) Diğer
Katılım müzakereleri süreci hangi aşamaları kapsar?
1- Müzakere kararının alınması: 17 Aralık 2004 tarihli AB Devlet ve Hükümet Başkanlarının katıldığı Brüksel Zirvesinin sonuç bildirgesi çerçevesinde, Türkiye ile müzakerelerin başlatılması kararı alınmıştır.
2- Katılım müzakerelerinin başlaması: Türkiye için 3 Ekim 2005 tarihli Hükümetlerarası Konferans ile resmen müzakere süreci başlamıştır. Aynı gün, Türkiye-AB katılım müzakerelerine ilişkin ilkeleri, müzakerelerin esasını ve usullerini ve müzakere başlıklarını (fasıllarını) belirleyen "Müzakere Çerçeve Belgesi (MÇB)" kabul edilmiştir. Söz konusu belge kapsamında müzakereler 3 temel unsur üzerine kuruludur 1-Kopenhag siyasi kriterlerinin istisnasız olarak uygulanması, siyasi reformların derinleştirilmesi ve içselleştirilmesi. 2- AB müktesebatının üstlenilmesi ve uygulanması. 3. Sivil toplumla diyalogun güçlendirilmesi ve bu çerçevede hem AB ülkelerinin kamuoylarına, hem de Türkiye kamuoyuna yönelik olarak bir iletişim stratejisinin yürütülmesi.
3- Hükümetlerarası Katılım Konferansı (HAK): Müzakere sürecinin önemli siyasi kararlarının açıklandığı, üye devletlerin ve aday ülkenin Dışişleri Bakanlarından oluşan bir platformdur. Fasılların açılıp kapanması HAK toplantılarında resmen ilan edilir. Esasında seromonik bir yapısı vardır.
4- Tarama süreci: Avrupa Komisyonu ve aday ülkenin kamu kurum ve kuruluşlarındaki bürokratlar tarafından yürütülür. Aday ülkenin müzakerelere hazırlanmasını ve katılım öncesi sürecin hızlandırılmasını hedefleyen "tarama" döneminde esas olarak, AB müktesebatı kapsamındaki mevzuat hakkında bilgi verilmekte, AB müktesebatı ile aday ülke mevzuatı arasındaki farklılıklar belirlenmekte ve uyum sürecinin çok genel bir takvimi ve bu süreçte karşılaşılacak muhtemel sorunlar saptanmaya çalışılmaktadır. Türkiye için tarama toplantıları 20 Ekim 2005 tarihinde yapılan "Bilim ve Araştırma" faslı tanıtıcı tarama toplantısı ile başlamış ve 13 Ekim 2006 tarihinde yapılan "Yargı ve Temel Haklar" faslı ayrıntılı tarama toplantısı ile sona ermiştir. Ayrıntılı bilgiye https://www.ab.gov.tr/ adresinden ulaşılabilinir.
5- Tarama Sonu Raporları: Her bir müzakere faslının taraması bittikten sonra, Komisyon üye ülkelere "tarama sonu raporu" adı altında bir rapor sunmaktadır. Buradaki değerlendirme ve öneriler, o fasılda müzakerelerinin açılmasına temel teşkil etmektedir. Komisyon, raporlarında, tarama toplantıları sırasında ülkemizce verilen bilgilere dayanarak ülkemizin müzakerelere hazır olup olmadığını değerlendirmekte ve sonuç kısmında ya faslın müzakereye açılmasını önermekte; ya da bunun için tamamlanması gereken açılış kriterlerini (benchmarks) ortaya koymaktadır.
6- Fasılların müzakereye açılması: Herhangi bir faslın "tarama sonu raporu" Avrupa Komisyonu tarafından hazırlanarak AB Konseyi'ne sunulur. Komisyon bir faslın tarama sonu raporunda herhangi bir açılış kriteri belirlememiş ise ya da belirlemiş ve aday ülke bu kriteri belli bir sure sonunda yerine getirmiş ise, Komisyon faslın müzakereye açılmasını Konsey'e hazırladığı bir değerlendirme raporu vasıtasıyla önerir. Faslın açılabilmesi için Konsey'de, tüm üye ülkelerin Komisyonun bu önerisini oybirliği ile kabul etmesi gerekir. Aksi takdirde fasıl müzakerelere açılamaz. Aynı süreç bir faslın kapanması için de geçerlidir.
7- Türkiye'nin Müzakere Pozisyon Belgesini hazırlaması: Oybirliği ile açılmasına karar verilen her fasıl için AB Dönem Başkanlığından Türkiye'ye bir resmi mektup gönderilerek, Türkiye'nin o fasılda Müzakere Pozisyon Belgesini hazırlaması istenir. Avrupa Birliği Başkanlığı koordinasyonunda, ilgili kamu kurum ve kuruluşlarımızca hazırlanan Müzakere Pozisyon Belgesinde, söz konusu AB Müktesebat başlığında Türkiye'nin uyumda katettiği mesafe, öngörülen uyum çalışmalarının takvimi ve gerekli görülürse tam uyum için üyelikten sonra geçiş dönemi veya geçici istisna talepleri yer alır. Müzakere pozisyon belgeleri hazırlanırken tüm ilgili taraflar ve sivil toplum kuruluşlarının görüşleri de alınmaya çalışılmaktadır.
8- AB'nin Ortak Tutum Belgesi hazırlaması: Türkiye'nin Müzakere Pozisyon Belgesini inceleyerek Avrupa Komisyonu aynı başlıklarda AB'nin taslak Ortak Tutum Belgesini hazırlar ve AB Konseyi'ne sunar. AB Ortak Tutum Belgesi AB Konseyi'nde oybirliğiyle kabul edilir.
9- Müzakere başlıklarının geçici ve nihai olarak kapatılması: Müzakere fasılları, aday ülke müktesebat uyumu ve uygulama düzeyi açısından yeterli kabul edilirse önce geçici olarak kapatılır. (Örnek: 12 Haziran 2006 Bilim Araştırma Faslı açılmış ve aynı tarihli HAK ile kapandığı ilan edilmiştir.) Aday ülkenin müktesebat uyum ve uygulama düzeyi faslın geçici olarak kapatılması için yeterli görülmezse, Komisyon değerlendirmeleri de dikkate alınarak Konsey'de kapanış kriteri getirilebilinir. Bu durumda da kapanış kriterinin yerine getirildiğine dair raporun Konsey'de oybirliği ile kabul edilmesi gerekir. Fasıllar önce geçici olarak kapatılır. Daha sonra müzakere sürecinin sonunda tüm fasıllar yeniden değerlendirilerek nihai olarak kapatılır. Bunun iki nedeni bulunmaktadır. Öncelikle müzakere süreci yıllar boyu sürdüğünden, bu süre zarfında müktesebatta önemli değişiklikler olabilir ve buna aday ülkenin uyumu gerekebilir. İkinci olarak da geçici olarak kapanan fasılda aday ülkenin uyum düzeyi zaman içerisinde geri gitmiş olabilir.
10- "Diğer" ve "kurumlar" başlıklarının müzakeresi: 33 faslın tamamının önce geçici ardından nihai olarak kapatılması sonucunda, aday ülke ve AB tarafı "34 Diğer" ve "35 Kurumlar" olarak adlandırılan başlıkları müzakere eder.
"Diğer " başlığı altında 33 fasıl kapsamında olmayan hususlar örneğin, aday ülkenin Avrupa Kalkınma Fonlarından hangi protokol çerçevesinde yararlanacağı, Avrupa Merkez Bankası'na yapılacak ödemeler, aday ülkenin korunma önlemlerinden, katılım öncesi fonlardan ve yapısal fonlardan nasıl ve kaç yıl boyunca faydalanacağı, ya da tek taraflı deklarasyonlar yer alabilir. (örnek: Malta'nın AB'nin Ortak Dış Güvenlik ve Savunma Politikasına katılımının onun tarafsızlığına helal getirmeyeceği yönünde yaptığı deklarasyon)
"Kurumlar" başlığı altında ise aday ülkenin, Komisyon, Konsey ya da Parlamento gibi AB kurumlarında temsil oranları kararlaştırılır.
11- Katılım Antlaşmasının imzalanması: 35 faslın tamamında mutabakata ulaşılması halinde, aday ülke için "Katılım Antlaşması" hazırlanılır. Avrupa Parlamentosu'nda basit çoğunluk ve Konsey'de oy birliği ile onaylandıktan sonra, Üye Devletler ve Aday Ülke tarafından imzalanır. Katılım Antlaşmasının imzalanmasını müteakip her üye ülke ve aday ülkenin kendi ulusal mevzuatları çerçevesinde onaylanabilir. Bu doğrultuda, üye ülke ya da aday ülke Katılım Antlaşmasını kendi Parlamentolarında onaylayabilecekleri gibi iç mevzuat gereği referanduma da götürebilirler.
Aday ülke tarafından neler müzakere edilemez?
AB Müktesebatına uyum sağlanması, uygulamaya yönelik idari yapıların oluşturulması, Kopenhag Siyasi Kriterleri ve Kopenhag Ekonomik Kriterleri kesinlikle müzakere edilemez.
Aday ülke tarafından neler müzakere edilebilir?
AB Müktesebatına ne zaman ve nasıl uyum sağlanacağı müzakere edilebilir. İstisnai durumlarda, geçiş dönemleri, geçici derogasyon ve ek yardım talepleri gibi konular da müzakereye dahil edilir.
Geçiş dönemi ve geçici derogasyon hangi durumlarda talep edilebilir?
Özellikle bazı müzakere başlıklarında (enerji, çevre, sosyal politika) AB Müktesebatına uyumun ekonomik, sosyal ve siyasi sorunlar yarattığı durumlarda geçiş dönemi ya da geçici derogasyon talep edilebilir; ancak talebi somut gerekçelere dayandırmak gerekmektedir. Temel serbest piyasa ekonomisini ve işletmelerin rekabet gücünü doğrudan etkileyen konularda ve AB'nin siyasi öncelikleri ile çelişen alanlarda bu taleplerin kabul edilmesi zordur. Buna karşın, AB'nin daha az hassas olduğu ve üretim sürecini dolaylı etkileyerek aday ülkeye büyük maliyet getirecek (çevre, ulaştırma, enerji) hususlarda kabul edilmeleri daha kolaydır.
Açılış ya da kapanış kriterleri neler olabilir?
Açılış ya da kapanış kriterleri, AB müktesebatına uyum amacıyla herhangi bir mevzuatın çıkarılması, yeni bir birim ya da kurumun oluşturulması ya da yapılacak çalışmaları gösteren bir eylem planı ya da stratejinin hazırlanması gibi hususları kapsayabilir.
Açılış kriterlerine örnek:
1- Türkiye'nin, AB müktesebatı ile uyumlu gıda, yem ve veterinerlik çerçeve mevzuatını benimsemesi ve başta kontrol kuruluşlarınınki olmak üzere sorumlulukları açık bir biçimde belirleyen hükümleri ortaya koyması (Gıda Güvenliği Veterinerlik ve Bitki sağlığı 1 nolu açılış kriteri)
2- Türkiye'nin gıda güvenliği, hayvan ve bitki sağlığı politikası alanındaki AB müktesebatının uyumlaştırılması, uygulanması ve yürütülmesine ilişkin olarak, kapsamlı bir Stratejiyi Komisyona sunması (Gıda Güvenliği Veterinerlik ve Bitki sağlığı 2 nolu. açılış kriteri)
3- Dünya Hayvan Sağlığı Teşkilatı (OIE) tarafından Türkiye'nin Trakya bölgesinin, aşılama suretiyle şap hastalığından ari bölge olarak tanınması ((Gıda Güvenliği Veterinerlik ve Bitki sağlığı 5 nolu. açılış kriteri)
4- Özellikle örgütlenme, grev ve toplu sözleşme hakkı açısından, sendikal hakların AB standartları ve ilgili ILO Sözleşmeleri ile uyumlu olmasının sağlanması. Bu amaca hizmet etmek üzere, Türkiye'nin mevcut kısıtlamaları ortadan kaldırması ve kamu ve özel sektörü de kapsamak üzere bu alanda tamamen gözden geçirilmiş bir mevzuatı kabul etmesi. (Sosyal Politika ve İstihdam 1 nolu açılış kriteri)
Kapanış kriterlerine örnek:
1-Türkiye'nin, sınır-ötesi unsurları da dahil olmak üzere AB'nin yatay ve çerçeve çevre mevzuatını uyumlaştırmaya yönelik mevzuatı benimsemesi (Çevre Faslı 1 nolu kapanış Kriteri)
2- Türkiye su kalitesi ile ilgili müktesebatı uyumlaştırmaya yönelik mevzuatı özellikle de Su Koruma Çerçeve Kanununu benimser; Nehir Havzaları Koruma Eylem Planları oluşturur; ve bu sektörde uygulama mevzuatını benimsemek suretiyle yasal uyum alanında önemli gelişmeler kaydeder (Çevre Faslı 2 nolu kapanış Kriteri)
3- Türkiye endüstriyel kirlilik kontrolü ve risk yönetimi alanlarındaki müktesebatı uyumlaştırmaya yönelik mevzuatı benimser (Çevre Faslı 3 nolu kapanış Kriteri)
4- Türkiye, özellikle yüksek zifir oranları ve dumansız tütün üzerinde odaklanmak kaydıyla, tütün üretimine yönelik müktesebatı ve ayrıca, tütün ürünlerinin reklamına dair müktesebatı uyumlaştırmak yönünde daha fazla ilerleme kaydetmelidir. (Tüketici ve Sağlığın Korunması Faslı 4. kapanış kriteri)
Teknik açılış ve kapanış kriterleri dışında, 11 Aralık 2006 tarihli Genel İşler ve Dış İlişkiler Konseyi kararı gereğince Ek Protokolün tam olarak uygulanması (Türkiye'nin hava ve deniz limanlarını Güney Kıbrıs Rum Yönetimine açması) şartına bağlı olarak müzakereleri açılmayacak 8 fasıl hangileridir?
1- Malların Serbest Dolaşımı
3- İş Kurma Hakkı ve Hizmet Sunumu Serbestisi
9- Mali Hizmetler
11- Tarım ve Kırsal Kalkınma
13- Balıkçılık
14- Taşımacılık
29- Gümrük Birliği
30- Dış İlişkiler
Ayrıca Ek protokolün uygulanması tüm fasıllar için kapanış kriteridir.
Müzakere Sürecindeki bir aday ülke için diğer önemli belgeler nelerdir?
Katılım Ortaklığı Belgesi (KOB)
Katılım Ortaklığı Belgesi adaylığı resmen kabul edilen her ülke için Avrupa Komisyonu tarafından hazırlanan ve Konsey tarafından onaylandıktan sonra, Avrupa Birliği Resmi Gazetesinde (EUR-Lex) yayımlanan bir belgedir. Dolayısıyla AB müktesebatının bir parçasıdır.
Aday ülkeler için hazırlanan ve bir tür yol haritası olan bu belgede üyelik için alınması gereken önlemler, siyasi ve ekonomik kriterler ile AB müktesebatına uyum başlıkları altında (mevcut durum itibarıyla 35 fasıl) kısa ve orta vadeli öncelikler olarak sıralanır. Ayrıca söz konusu belgede AB Mali Yardımlarına ilişkin hususlar da yer alır.
Söz konusu belgede yer alan kısa vadeli önlemlerin KOB belgesinin yayımlandığı tarihten itibaren genelde 1-2 yıl, orta vadeli önlemlerin ise 3-4 yıllık bir sürede yerine getirilmesi öngörülür.
KOB , ihtiyaçlar çerçevesinde güncelleştirilir. Başka bir deyişle KOB da yer alıp da aday ülkenin yerine getirdiği hususlar çıkarılır, geri kalan önlemler ise yeni bir takvime bağlanır.
Ulusal Program (UP)
Bağlayıcı bir hüküm olmamakla beraber aday ülkelerin Komisyon tarafından hazırlanan her KOB için bir Ulusal Program hazırlamaları beklenmektedir. KOB 15-20 sayfalık kısa bir doküman olup, içerisinde genel ifadeler yer alır. Örneğin 35 fasıldan biri olan "Balıkçılık" başlığı altında 2006 KOB da kısa vadede " balıkçılık yönetimi, denetimi, pazarlama ve yapısal düzeltmeye ilişkin mevzuatın AB müktesebatı ile uyumlaştırılması. İdari kapasitenin güçlendirilmesi" öngörülmektedir. Bu tedbirlerin, Türkiye de hangi kurumlar tarafından, hangi vadelerde, nasıl bir kurumsal yapılanma çerçevesinde ve hangi mali kaynaklar kullanılarak yapılacağı Ulusal Programda detaylı olarak verilir. Dolayısıyla 15-20 sayfalık bir KOB belgesine karşılık 700-800 sayfalık Ulusal Programlar hazırlanılır. Ulusal programın, Katılım Ortaklığı Belgesinde yer alan tedbir ve süreler ile uyumlu olması esastır. Ancak Ulusal Program hazırlıklarında sadece KOB değil bazı konularda ülkenin önceliklerinin de dikkate alınabileceği doğaldır.