- ANA SAYFAGiriş Noktanız
- BAŞKANLIKKurumsal Yapı
- BİR BAKIŞTA ABAB Yapısı ve İşleyişi
- AB İLE İLİŞKİLERTürkiye-Avrupa Birliği İlişkileri
- Türkiye-AB İlişkilerinin Tarihçesi
- Temel Belgeler
- Anlaşmalar
- Protokoller
- Katılım Ortaklığı Belgeleri
- Ulusal Programlar
- Avrupa Komisyonu Tarafından Hazırlanan Türkiye Raporları
- Genişleme Strateji Belgeleri
- AB'ye Katılım için Ulusal Eylem Planı (2016-2019)
- AB'ye Katılım İçin Ulusal Eylem Planı (2021-2023)
- Ortaklık Konseyi Kararları
- Türkiye-AB Zirvelerine İlişkin Belgeler
- Kurumsal Yapı
- Gümrük Birliği
- Türkiye- AB Yüksek Düzeyli Diyalog Toplantıları
- VERİKaynaklar
- MEDYAHaber / Duyuru
- İLETİŞİMBize Ulaşın
ŞİDDETE MARUZ KALAN KADINLARA YÖNELİK KORUYUCU ÖNLEMLERİN ARTIRILMASI
GENEL BİLGİLER |
|
Proje Başlığı |
ŞİDDETE MARUZ KALAN KADINLARA YÖNELİK KORUYUCU ÖNLEMLERİN ARTIRILMASI |
Öncelik Alanı |
Cinsiyet Eşitliği |
Proje Faydalanıcısı |
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı |
Diğer Faydalanıcılar |
|
Süre (ay) + Başlangıç ve Bitiş Tarihleri |
Süre: 9 Ay Başlangıç: 13/10/2014 Bitiş: 31/07/2015 |
AB Katkısı (Avro) |
2,905,882 € |
|
|
PROJE ÖZETİ |
|
Projenin Kısa Tanımı ve Temel Amaçları |
Kadına yönelik şiddet hem dünyada hem de Türkiye'de önemli bir sorun olarak öne çıkmaktadır. Ulusal ve uluslararası stratejiler, şiddete karşı alınacak önleyici tedbirlere ve bu doğrultuda uygulanacak ilgili mevzuata öncelik vermektedir. Türkiye'de kadına yönelik şiddetle mücadele çalışmaları 1980'li yılların sonunda kurumsallaşmış ve 2006 yılında yayımlanan ve kurumlar arası iş birliği için bir yol haritası niteliği taşıyan Başbakanlık Genelgesi doğrultusunda sürdürülmüştür. 2000 yılından itibaren, Anayasa ve ilgili mevzuattan başlayarak kadın - erkek eşitliği ilkesi ön planda tutulmuş, bu da kadına yönelik şiddet konusunda "0 tolerans" ilkesinin benimsenmesiyle sonuçlanmıştır. Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi (İstanbul Sözleşmesi), 1 Ağustos 2014 tarihinde yürürlüğe girmiş olup, aile içi şiddetle ilgili mevzuat için uluslararası kabul görmüş standartları belirlemektedir. Türkiye bu Sözleşmeyi onaylayan ilk ülke olmuş ve Mart 2012'de çekincesiz olarak onaylamıştır. Öte yandan, aile içi şiddet, namusa dayalı şiddet, namus cinayetleri ve erken yaşta ve zorla evlilikler konusu hala ciddi endişe kaynağı olmaya devam etmektedir. Dünya Ekonomik Forumu'nun cinsiyete dayalı eşitsizliklerin boyutunu ölçen 2014 Küresel Cinsiyet Uçurumu Endeksi Raporu’nda Türkiye'nin 2013 yılında 142 ülke arasında 125. sırada yer alması, konunun ulusal gündemdeki önemini teyit etmektedir. Son dönemde yapılan çeşitli ulusal araştırma ve çalışmaların bulguları da duygusal, fiziksel veya cinsel şiddet ve istismara maruz kalan kadınların sayısının/oranının yüksek olduğunu teyit etmektedir. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın (ASPB) 2012-2015 Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Ulusal Eylem Planı, bu sorunu çok boyutlu bir mesele olarak ele almakta ve mücadelenin ilgili tüm tarafların ortak ve kararlı bir şekilde hareket etmesini sağlayacak bütüncül bir yaklaşım gerektirdiğini belirtmektedir. Plan, kadın – erkek eşitliğinin geliştirilmesi ve kadına yönelik şiddetle mücadele için beş temel alan tanımlamaktadır: yasal düzenlemeler, farkındalık yaratma, önleyici hizmetler ve şiddet mağdurlarının desteklenmesi, sağlık hizmetlerinin sağlanması ve kurumlar arası iş birliği. Proje, kadına yönelik şiddet konusunu ele alan AB finansmanlı pek çok müdahaleden biridir. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından hizmet (çerçeve) ve tedarik sözleşmeleri yoluyla uygulanmaktadır. |
Yer |
|
Elde Edilen Sonuçlar/Beklenen Çıktılar |
Sonuç 1: 6284 sayılı Kanun'un 12. maddesi uyarınca teknik takip uygulamasının ülke genelinde uygulanmasına ilişkin araştırma yapılarak mağdurların daha etkin korunması sağlanmıştır. Sonuç 2: Sığınma evleri için 81 ilde araç alımı gerçekleştirilmiş, mağdur veya potansiyel mağdur kadınların ihtiyaç duyacakları hizmetlere güvenli bir şekilde ulaştırılması açısından hizmet kalitesi artırılmıştır. |