LE SOİR: "AVRUPA, KIBRIS'TAKİ GÖRÜŞMELERE YÖN VERİYOR"

     BRÜKSEL, 17/01(BYE)--- Tirajı günde 118 bin olan Le

Soir gazetesinin 17 Ocak 2002 tarihli sayısında, Eric

Biegala imzasıyla ve yukardaki başlık altında yayımlanan

Kuzey Lefkoşa çıkışlı haberin çevirisi şöyledir:

     AB üyeliği öncesinde, Kıbrıs'ın birleşmesine yönelik

uzun süredir durmuş olan görüşmeler, büyük bir hızla

yeniden başladı. Kıbrıslı Türk Lider Rauf Denktaş ve

Kıbrıslı Rumları temsil eden Kıbrıs Cumhurbaşkanı Glafkos

Klerides, 28 yıldır BM denetiminde bulunan Lefkoşa

uluslararası havalimanında, çarşamba günü biraraya geldiler.

İki lider, görüşmeleri derhal yoğunlaştırmaya karar verdiler.

21 Ocak'tan itibaren haftada 3 kez görüşecekler.

     Akdeniz'in doğusundaki ada, Temmuz 1974'ten bu yana 

ikiye bölünmüş durumda. O dönemde Atina'da iktidarda bulunan

askeri cunta tarafından düzenlenen darbeyi, kuzeyde ada

topraklarının üçte birini ele geçiren Türk ordusunun

operasyonu izledi.

     Kıbrıslı Türkler, 1983 yılında, sadece adada 35 bin

asker bulunduran Türkiye tarafından tanınan Kuzey Kıbrıs

Türk Cumhuriyeti'ni ilan ettiler. Güneyde ise Rumlar,

uluslararası toplum tarafından tanınan ve bugün AB'ye üye

adaylar arasında en iyi konumda bulunan Kıbrıs Cumhuriyeti'ni

yönetiyorlar.

     Her iki toplumun temsilcileri, resmi görüşmeler

başlamadan hemen önce, 1974 çatışmalarından sonra ve 60'lı

yıllarda kaybolan kişiler hakkında bilgi alış verişini

öngören ve şimdiye kadar uygulanmayan 1997 yılı anlaşmasını

canlandırmaya karar verdiler. 1.500 kadar Rum ve 800 kadar

Türk kayıp.

     Görüşmeler hızlanabilir. Çünkü, Birleşmiş Milletler

gibi her iki taraf da, haziran ayına kadar, adanın federal

bir model üzerinde birleşmesini hedefleyen ilk dizi

anlaşmalara varmayı öngörüyor.

    Türk tarafı, 5 yıldır, KKTC tanınmadığı sürece

görüşmelere katılmayı reddediyordu. Görünüşte bu son dönüş,

yaklaşan Avrupa vaatlerinden kaynaklanıyor. AB, önümüzdeki

sonbaharda adanın üyeliği konusunda karar verecek. Ankara,

engellemesini sürdürerek, kendi Avrupa emellerini tehlikeye

sokuyordu.

     Türk tarafından Rauf Denktaş, "Rumlar bizi AB nezdinde

temsil etmemeyi kabul ederlerse, anlaşmalara her an yenilik

getirilebilir" şeklinde güvence verdi. Rum tarafından

Cumhurbaşkanı Klerides, Türklerden karşılıksız ödün

vermesinin beklenmeyeceği uyarısında bulunarak, bunun "al

gülüm, ver gülüm" olacağını belirtti.