- ANA SAYFAGiriş Noktanız
- BAŞKANLIKKurumsal Yapı
- BİR BAKIŞTA ABAB Yapısı ve İşleyişi
- AB İLE İLİŞKİLERTürkiye-Avrupa Birliği İlişkileri
- Türkiye-AB İlişkilerinin Tarihçesi
- Temel Belgeler
- Anlaşmalar
- Protokoller
- Katılım Ortaklığı Belgeleri
- Ulusal Programlar
- Avrupa Komisyonu Tarafından Hazırlanan Türkiye Raporları
- Genişleme Strateji Belgeleri
- AB'ye Katılım için Ulusal Eylem Planı (2016-2019)
- AB'ye Katılım İçin Ulusal Eylem Planı (2021-2023)
- Ortaklık Konseyi Kararları
- Türkiye-AB Zirvelerine İlişkin Belgeler
- Kurumsal Yapı
- Gümrük Birliği
- Türkiye- AB Yüksek Düzeyli Diyalog Toplantıları
- VERİKaynaklar
- MEDYAHaber / Duyuru
- İLETİŞİMBize Ulaşın
Fasıl 15: Enerji
AVRUPA BİRLİĞİ'NİN ENERJİ POLİTİKASI
Avrupa Birliği’nin (AB) enerji politikasının üç temel amacı enerjinin sürdürülebilir, rekabetçi ve güvenli arzıdır. AB, enerji alanında politikalarını şekillendirirken bu üç amaç arasında denge gözetmektedir.
AB enerji politikasının yasal dayanağını oluşturan Avrupa Birliği'nin İşleyişine İlişkin Antlaşma (TFEU), enerjiyi Birlik ile Üye Devletleri arasında ortak sorumluluk alanı olarak belirlemiştir. Antlaşmanın 194. Maddesi gereğince, her Üye Devlet kendi enerji kaynaklarından yararlanma koşullarını belirleme, farklı enerji kaynakları arasında seçim yapma ve enerji arzının genel yapısına karar verme hakkına sahiptir.
AB enerji mevzuatı, rekabet gücü yüksek, güvenli ve sürdürülebilir enerji piyasaları oluşturulması, tüketiciye daha fazla seçenek ve daha ucuz fiyatlar sunulabilmesi amacıyla enerji piyasalarında serbestleşmeyi sağlayıcı düzenlemeler içermektedir. Ayrıca, iklim değişikliği ile mücadele için sürdürülebilir politikalar geliştirmek, AB'nin enerji politikalarının temel bileşenlerinden biridir.
Birliğin enerji politikasının reform ve yeniden organizasyon yoluyla bir “Avrupa Enerji Birliği” çerçevesi altında yeniden şekillendirilmesi amacıyla 25 Şubat 2015 tarihinde “İleriye Dönük İklim Değişikliği Politikası ile Dirençli bir Enerji Birliği için Çerçeve Strateji” belgesi yayımlanmıştır.
“Enerji Birliği Çerçeve Stratejisi” olarak anılan belgede, enerji güvenliği, sürdürülebilirlik ve rekabetçiliği artırmak üzere tasarlanan ve birbirini tamamlayan beş öncelik (dimensions) şu şekilde sıralanmaktadır:
- Enerji arzı güvenliğinin sağlanması, dayanışma ve güven
- Tam entegre ortak Avrupa enerji pazarının oluşturulması
- Enerji talebini azaltmaya katkı için enerji verimliliğinin artırılması
- Ekonominin karbondan arındırılması
- Araştırma, yenilikçilik ve rekabetçilik
AB, söz konusu strateji ve ona eşlik eden eylem planı vasıtasıyla, ortak bir enerji politikası oluşturma yönünde güçlü bir siyasi irade ve kararlılık ortaya koymaktadır.
Enerji Birliği Çerçeve Stratejisi’nin hayata geçirilmesine yönelik en somut çıktılardan biri, AB’nin Paris Anlaşması’nı onaylamasının akabinde küresel enerji dönüşümüne liderlik etmeyi sürdürmek amacıyla 30 Kasım 2016 tarihinde "Tüm Avrupalılar İçin Temiz Enerji Paketi’nin açıklanmasıdır.
Söz konusu paket kapsamındaki enerji verimliliği, yenilenebilir enerji, elektrik piyasasının tasarımı, elektrik arz güvenliği ve Enerji Birliği’nin yönetişimine ilişkin mevzuat önerileri doğrultusunda 2019 yılına kadar AB’nin enerji alanındaki başlıca mevzuat çerçevesi gözden geçirilmiştir. Ayrıca, AB’nin Paris Anlaşması bağlamında taahhüt ettiği sera gazı azaltım hedefini desteklemek üzere, 2030 yılı için yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği hedeflerinin artırılmasına yönelik bağlayıcı hedefler güncellenmiştir.
Temiz Enerji Paketi kapsamındaki Enerji Birliği’nin ve iklim eyleminin yönetişimine ilişkin düzenleme ((AB) 2018/1999 sayılı Tüzük) ile üye ülkelerin 2030 hedeflerine ve topluca Paris Anlaşması kapsamındaki taahhütlerine ulaşmaları amacıyla birlikte çalışabilmelerini sağlayan şeffaf bir yönetişim sisteminin oluşturulması hedeflenmiştir. Bu kapsamda, her üye ülke, ilki 2021-2030 dönemini kapsamak üzere, Enerji Birliği'nin beş boyutunu kapsayan ve bu bağlamda hedeflerine nasıl ulaşacaklarını ana hatlarıyla ortaya koyan Ulusal Enerji ve İklim Planı (NECP) hazırlamaya davet edilmiştir. Üye ülkeler her iki yılda bir söz konusu planlarında taahhüt ettikleri hedeflerine ilişkin ilerleme raporları sunmakla yükümlüdür.
11 Aralık 2019 tarihinde Avrupa’yı 2050 yılına kadar dünyanın ilk iklim-nötr kıtası haline getirmeyi amaçlayan Avrupa Yeşil Mutabakatı (AYM) açıklanmıştır. AB’nin yeni büyüme stratejisi olan AYM ile AB, ekonomisini yeniden şekillendirecek köklü bir dönüşüm sürecine girmiştir. AB’nin sera gazı salımlarının yaklaşık %75'inden sorumlu olan enerji sisteminin karbondan arındırılması söz konusu dönüşümün gerçekleştirilmesi için kritik öneme sahiptir.
AYM’nin uygulanmasına katkıda bulunmak üzere 2020 yılı içerisinde Hidrojen Stratejisi, bina sektörü için Yenileme Dalgası Stratejisi, Metan Stratejisi, Açık Deniz Yenilenebilir Enerji Stratejisi, Enerji Sistemleri Entegrasyonu Stratejisi gibi önemli belgeler kabul edilmiştir. Takip eden dönemde bunları, AB Güneş Enerjisi Stratejisi (2022), Avrupa Rüzgâr Enerjisi Eylem Planı (2023), AB elektrik şebekesi eylem planı (2023) takip etmiştir.
9 Temmuz 2021'de, AB'nin 2050 yılı itibarıyla iklim-nötr kıta haline gelme hedefini ve 2030 yılına kadar net sera gazı emisyonlarını en az %55 oranında azaltmaya ilişkin orta vade hedefini mevzuata aktaran Avrupa İklim Yasası ((AB) 2021/1119 sayılı Tüzük) yayımlanmıştır. Avrupa İklim Yasası, bahse konu hedeflere ulaşılmasını destekleyen bir dizi düzenlemeye zemin hazırlamıştır.
Bu kapsamda 14 Temmuz 2021 ve ardından 15 Aralık 2021’de iki kısım halinde 55’e Uyum (Fit-for-55) adı verilen mevzuat önerileri paketi kabul edilmiştir. “Fit-for-55” paketi, AB politikalarını, Avrupa İklim Yasası ile yasal bağlayıcı hale getirilen, “sera gazı salımlarında 2030 yılına kadar 1990 seviyesine kıyasla asgari %55 azaltım sağlanması” yönündeki iddialı hedefle uyumlu hale getirmeyi amaçlamaktadır.
Söz konusu Paket kapsamında, Yenilenebilir Enerji Direktifi, Enerji Verimliliği Direktifi, Enerji Vergilendirme Direktifi, Binaların Enerji Performansı Direktifi, Gaz Direktifi ve Tüzüğü dahil olmak üzere iklim ve enerji ile ilgili temel AB mevzuatının revizyonuna ilişkin çalışmalar yapılmıştır.
Ukrayna savaşının etkisiyle küresel enerji piyasasında yaşanan çalkantılara yanıt olarak Avrupa Komisyonu, Avrupa’yı 2030 yılından önce Rus fosil yakıtlarından bağımsız hale getirmeye yönelik “REPowerEU” planını önermiştir. 18 Mayıs 2022 tarihinde açıklanan REPowerEU (COM/2022/230), Avrupa Komisyonu’nun enerji tasarrufu, enerji verimliliği, temiz enerji üretimi ve enerji kaynaklarının çeşitlendirilmesine yönelik planı olup, 55’e Uyum paketinin ilgili unsurlarını daha da güçlendirmiştir.
Bu kapsamda 2030 yılı için üzerinde uzlaşıya varılan temel hedefler,
- Yenilenebilir enerjilerin enerji tüketimindeki payının %45'e ulaşma çabasıyla en az %42.5'e çıkarılması ve
- AB enerji tüketiminde %11.7'lik bir azalma sağlanmasıdır.
REPowerEU Planı, Avrupa'nın ihtiyaç duyduğu yeni enerji altyapısını ve sistemini inşa etmeye yönelik olarak aşağıda örneklenen bir dizi tedbirle desteklenmektedir:
- Ortak doğal gaz, LNG ve hidrojen alımını desteklemek için AB Enerji Platformu girişimi,
- Yenilenebilir kaynaklar ve düşük karbonlu gazlar konusunda güvenilir tedarikçilerle yeni enerji ortaklıkları,
- Yenilenebilir hidrojenin yaygınlaştırılması ve güneş ve rüzgar enerjisi projelerinin hızla piyasaya sürülmesi,
- Biyometan üretiminin artırılması,
- AB Enerji Tasarrufu Tebliği,
- Doğal gaz depolamaya ilişkin asgari yükümlülükler,
- Doğal gaz tedarik kesintilerine karşı AB genelinde talep azaltım planı,
- Düşük çevresel riske sahip alanlarda yenilenebilir enerji projelerinde izin süreçlerinin kolaylaştırılmasına yönelik düzenleme,
- Sanayide kritik hammaddelere erişim sağlanmasına yönelik yeni öneriler,
- Hidrojene ilişkin modern yasal çerçeve oluşturulması.
AB ayrıca, enerji tüketiminde gönüllü ve zorunlu tasarruflar, düşük maliyetli elektrik üreticilerine geçici gelir tavanı uygulanması, fosil yakıt temelli şirketlerin aşırı karlarına dayanışma katkısı getirilmesi gibi bir takım geçici acil durum tedbirleri de uygulamaktadır.
FASLIN KAPSAMI
Enerji faslı kapsamındaki mevzuat, enerji iç piyasası (elektrik ve doğal gaz piyasaları), enerji verimliliği, yenilenebilir enerji kaynakları, nükleer güvenlik ve radyasyondan korunma ile arz güvenliği alanlarında yoğunlaşmaktadır.
Elektrik ve doğal gaz piyasaları
AB’nin elektrik ve doğal gaz sektörüne ilişkin düzenlemeleri, söz konusu piyasaların rekabete tam olarak açılması ve tüm tüketicilerin tedarikçilerini serbestçe seçebilmelerini, piyasaların bağımsız otorite tarafından düzenlenmesini, sınır ötesi ticaretin geliştirilmesi, tüm tarafların ayrım gözetilmeden şebekeye erişiminin sağlanması ve arz güvenliğinin gözetilmesini öngörmektedir.
Elektrik ve doğal gaz piyasalarına ilişkin mevzuat aşağıda listelenmektedir:
- Elektrik piyasaları:
- Elektrik Piyasası Direktifi (13 Haziran 2024 tarihli ve (AB) 2024/1711 sayılı Direktif)
- Elektrik Piyasası Tüzüğü (Elektrik İç Piyasasına İlişkin 5 Haziran 2019 tarihli ve (AB) 2019/943 sayılı Avrupa Parlamentosu ve Konsey Tüzüğü)
- Elektrik Sektöründe Riske Hazırlıklı Olmaya İlişkin Tüzük (Elektrik Sektöründe Riske Hazırlıklı Olmaya İlişkin 5 Haziran 2019 tarihli ve (AB) 2019/941 sayılı Avrupa Parlamentosu ve Konsey Tüzüğü)
- ACER Tüzüğü (AB için Enerji Düzenleyicilerinin İşbirliği Ajansını kuran 5 Haziran 2019 tarihli ve (AB) 2019/942 sayılı Avrupa Parlamentosu ve Konsey Tüzüğü)
- REMIT Tüzüğü (Toptan Enerji Pazarının Bütünleşmesi ve Şeffaflığına İlişkin 25 Ekim 2011 tarihli ve (AB) No 1227/2011 sayılı Avrupa Parlamentosu ve Konsey Tüzüğü)
- Hidrojen ve Doğal Gaz Karbonsuzlaşma Paketi:
- Yenilenebilir Gazlar, Doğal Gaz ve Hidrojen İç Piyasasına Yönelik Ortak Kuralları Belirleyen 13 Haziran 2024 tarihli ve (AB) 2024/1788 sayılı Avrupa Parlamentosu ve Konsey Direktifi
- Yenilenebilir Gazlar, Doğal Gaz ve Hidrojen İç Piyasasına Yönelik 13 Haziran 2024 tarihli ve (AB) 2024/1789 sayılı Avrupa Parlamentosu ve Konsey Tüzüğü
- Yönetişim:
- Enerji Birliği’nin ve İklim Eyleminin Yönetişimi Tüzüğü (Enerji Birliğinin ve İklim Eyleminin Yönetişime İlişkin 11 Aralık 2018 tarihli ve (AB) 2018/1999 sayılı Avrupa Parlamentosu ve Konsey Tüzüğü)
- Enerji arz güvenliği:
- Doğal Gaz Arz Güvenliğinin Sağlanmasına İlişkin Tüzük (Doğal Gaz Arz Güvenliğinin Sağlanmasına İlişkin, (AB) 994/2010 sayılı Tüzüğü Tadil eden (AB) 2017/1938 sayılı Avrupa Parlamentosu ve Konsey Tüzüğü)
Yenilenebilir enerji
AB, gerek arz güvenliği gerekse iklim değişikliği ile mücadeledeki önemine binaen yenilenebilir enerji kaynaklarının geliştirilmesini temel öncelikler arasında değerlendirmektedir. Aynı zamanda, bu teknolojilere yönelik sanayinin geliştirilmesine yeni istihdam alanı açması nedeniyle de önem verilmektedir. Yenilenebilir Enerji Direktifi 2018 yılında büyük ölçüde revize edilmiştir.
Son olarak, 55’e Uyum mevzuat paketi kapsamında Yenilenebilir Enerji Direktifi'nin revizyonuna ilişkin teklif ve bu teklifte yer verilen hedefleri daha da yukarıya taşıyan REPowerEU planı kapsamında yapılan güncelleme çalışmaları sonucunda, Ekim 2023’te Yenilenebilir Enerji Direktifini tadil eden direktif kabul edilmiştir. Bu kapsamda AB'nin toplam enerji tüketiminde yenilenebilir enerjinin payına ilişkin 2030 yılı hedefi %42.5'e çıkarılmış ve yatırım izin süreçleri kısaltılmıştır. Revize Direktifte ayrıca hedefi %45’e ulaştırmaya olanak sağlayacak ilave %2.5'lik bir indikatif hedef belirlenmektedir.
Yenilenebilir enerjiye ilişkin mevzuat aşağıda verilmiştir:
Enerji verimliliği
Enerji verimliliği ve enerjinin rasyonel kullanımı başlığı altında yer alan AB mevzuatı, enerji tüketen ürünlerin eko-tasarım gereksinimleri, kojenerasyon, binaların enerji performansı, yaz saati uygulamaları, enerji etiketlemesi konularını kapsamaktadırlar.
20 Eylül 2023 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanan revize edilmiş Enerji Verimliliği Direktifi (AB/2023/1791), AB'nin enerji verimliliği konusundaki iddiasını önemli ölçüde artırmaktadır. AB enerji politikasının temel ilkesi olarak “önce enerji verimliliği”ni tesis ederek, bu politikaya ilk kez yasal bir statü kazandırmaktadır. Pratik açıdan mezkur ilke, enerji ve enerji dışı sektörlerde alınan tüm ilgili politikalarda ve önemli yatırım kararlarında enerji verimliliğinin AB ülkeleri tarafından dikkate alınması gerektiği anlamına gelmektedir.
Direktifin 2023 revizyonu, Avrupa Yeşil Mutabakatı paketinin bir parçası olarak Temmuz 2021'de Komisyon tarafından ileri sürülen enerji verimliliğine ilişkin yeniden düzenleme direktifi önerisinin ardından çalışılmıştır. 2021 teklifi, Komisyon tarafından Mayıs 2022'de sunulan ve AB'nin Rusya'dan fosil yakıt ithalatına bağımlılığını azaltmayı amaçlayan REPowerEU planının bir parçası olarak daha da geliştirilmiştir.
Enerji verimliliğine ilişkin mevzuat aşağıda listelenmektedir:
- Enerji Verimliliği Direktifi (13 Eylül 2023 tarihli ve (AB) 2023/1791 sayılı yeni Enerji Verimliliği Direktifi)
- Binalarda Enerji Performansı Direktifi (24 Nisan 2024 tarihli ve (AB) 2024/1275 sayılı Direktif)
- Enerji Etiketlemesi Tüzüğü (Enerji Etiketlemesine İlişkin Çerçeveyi Belirleyen, 2010/30/AB sayılı Direktifi tadil eden, 4 Temmuz 2017 tarihli ve (AB) 2017/1369 sayılı Tüzük)
- Sürdürülebilir Ürünlere İlişkin Çevreye Duyarlı Tasarım Gereklerine Dair Tüzük (13 Haziran 2024 tarihli ve (AB) 2024/1781 sayılı Avrupa Parlamentosu ve Konsey Tüzüğü)
Nükleer güvenlik ve radyasyondan korunma
Nükleer enerji başlığı altındaki AB Müktesebatında, nükleer enerji üretiminde ve yakıt çevriminin tüm safhalarında nükleer güvenliğin sağlanması, radyoaktif atık ve kullanılmış yakıt yönetimi, radyasyondan korunma, nükleer santrallerin devreden çıkarılması, çevresel etkileri, kamunun bilinçlendirilmesi ile mali ve ekonomik hususlar konularına ilişkin düzenlemeler yer almaktadır.
- AB yüksek düzeyde nükleer güvenliğin sağlanmasına önem vermekte olup, bu alanda bir çerçeve oluşturan Nükleer Güvenlik Direktifi 25 Haziran 2009 tarihinde benimsenmiştir (Nükleer Tesislerin Nükleer Güvenliğine İlişkin Topluluk Çerçevesini Oluşturan 25 Haziran 2009 tarihli ve 2009/71/Euratom sayılı Konsey Direktifi). Bahse konu Direktif, 8 Temmuz 2014 tarihinde 2014/87/Euratom sayılı Direktif ile tadil edilmiştir.
- Tüm üye devletlerin radyoaktif atık ve kullanılmış yakıt yönetimine ilişkin bir politikası olması gerekmektedir (Kullanılmış Yakıt ve Radyoaktif Atıkların Sorumlu ve Güvenli Yönetimi için Çerçeve Oluşturan 19 Temmuz 2011 tarihli ve 2011/70/Euratom sayılı Konsey Direktifi)
- Ayrıca halkın iyonlaştırıcı radyasyonun etkilerinden korunması için temel güvenlik standartları belirlenmiştir (İyonlaştırıcı Radyasyona Maruz Kalmanın Yol Açtığı Tehlikelere Karşı Koruma için Temel Güvenlik Standartlarının Belirlenmesine İlişkin, 89/618/Euratom, 90/641/Euratom, 96/29/Euratom, 97/43/Euratom and 2003/122/Euratom sayılı Direktifleri tadil eden, 5 Aralık 2013 tarihli ve 2013/59/Euratom sayılı Konsey Direktifi)
- Ek olarak, 2013/51/Euratom sayılı Konsey Direktifi, insan tüketimine yönelik sulardaki radyoaktif maddelerin izlenmesine odaklanmaktadır.
- AB'de radyoaktif atık sevkiyatları için bir ön yetkilendirme sistemi 1992 yılında oluşturulmuş ve radyoaktif atık ve kullanılmış yakıt sevkiyatlarının gözetim ve kontrolüne ilişkin 20 Kasım 2006 tarihli ve 2006/117/Euratom sayılı Konsey Direktifi ile önemli ölçüde değiştirilmiştir.
- Nükleer maddelerin sadece beyan edilen amaçlar için kullanılmasını ve uluslararası yükümlülüklere uyulmasını sağlayan bir koruma tedbirleri sistemi oluşturmak için bir dizi düzenleme kabul edilmiş ve zaman içinde tadil edilmiştir, örn. 8 Şubat 2005 tarih ve (Euratom) No 302/2005 sayılı Komisyon Tüzüğü.
FASIL KAPSAMINDA YÜRÜTÜLEN ÇALIŞMALAR
Mevzuat uyumu açısından enerji faslı ülkemizin 2001 yılından itibaren önemli gelişmeler kaydettiği bir alandır.
Elektrik ve doğal gaz piyasalarına ilişkin 2001 yılında yürürlüğe giren kanunlar yasal çerçeveyi belirleme açısından büyük bir adım teşkil etmiştir. Takip eden dönemde 30 Mart 2013 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu, AB’nin enerji piyasalarının serbestleştirilmesine yönelik Üçüncü Enerji Paketi’ne uyum sürecimizde önemli bir gelişme olmuştur.
15 Nisan 2015’de TEİAŞ ile Avrupa Elektrik İletim Sistemi İşleticileri Ağı (ENTSO-E) arasında kalıcı elektrik bağlantısına yönelik teknik ve hukuki yükümlülükleri tanımlayan “Uzun Dönem Anlaşma” imzalanmıştır. 14 Ocak 2016 tarihinde TEİAŞ, ENTSO-E’ye gözlemci üye olmuştur. Gözlemci üyeliğin devamına ilişkin anlaşma 13 Aralık 2022 tarihinde imzalanmış olup, 1 Ocak 2023 tarihinden itibaren üç yıl geçerli olacaktır.
Yenilenebilir enerji kaynakları ve enerji verimliliği ile ilgili 2005 ve 2007 yıllarında yürürlüğe giren düzenlemeler bu alanlardaki çalışmalara yasal zemin hazırlayarak hız kazandırmıştır.
Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının (YEK) Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin 5346 sayılı Kanun 18 Mayıs 2005 tarihli ve 25819 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. 5627 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikle yenilenebilir elektrik üretimine dönemin AB mevzuatıyla uyumlu şekilde tarife garantisi gibi destekleyici mekanizmalar tanımlanmış, 6094 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikle de teşvik düzeyinin AB uygulamalarındaki gibi kaynak türü (rüzgar, güneş, jeotermal vd.) bazında belirlendiği YEK Destekleme Mekanizması (YEKDEM) tanımlanmıştır. 2016 yılında yenilenebilir enerji kaynak alanları (YEKA) modeli devreye sokulmuş ve büyük çaplı rüzgar ve güneş ihaleleri gerçekleştirilmeye başlanmıştır. Ayrıca lisanssız elektrik üretiminin önü açılmıştır.
1 Haziran 2021 tarihinde yürürlüğe giren “Elektrik Piyasasında Yenilenebilir Enerji Kaynak Garanti Belgesi (YEK-G) Yönetmeliği” ile AB uygulamalarında olduğu üzere tedarik şirketleri tarafından tüketicilere sağlanan elektriğin tamamının veya belli bir kısmının yenilenebilir enerji kaynaklı olduğunun belgelenmesi mümkün hale gelmiştir.
Ülkemizde enerji verimliliği çalışmaları 2007 yılında 5627 sayılı Enerji Verimliliği Kanunu’nun yayımlanması ile hareketlilik kazanmıştır. Binaların enerji performansı, eko-tasarım, enerji etiketlemesi gibi alanlarda AB mevzuatı ile uyumlu mevzuat çalışmaları yapılmıştır. 2012 yılında yayımlanan Enerji Verimliliği Strateji Belgesi ile 2023 yılı enerji verimliliği hedefleri oluşturulmuş, 2 Ocak 2018 tarihli 1. Mükerrer Resmi Gazete’de Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı (UEVEP) yayımlanmıştır. 2017-2023 yılları arasında uygulanan UEVEP kapsamında bina ve hizmetler, enerji, ulaştırma, sanayi ve teknoloji, tarım ve yatay konular olmak üzere toplam altı kategoride tanımlanan 55 eylem ile 2023 yılında Türkiye’nin birincil enerji tüketiminin %14 azaltılması hedeflenmektedir. 2024-2030 yıllarını kapsayan yeni UEVEP, 8 Ocak 2024 tarihinde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca açıklanmıştır.
15 Ağustos 2019 tarihli ve 2019/18 sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi ile 5627 sayılı Enerji Verimliliği Kanunu'na göre enerji yöneticisi görevlendirmekle yükümlü olan (yıllık toplam enerji tüketimi 250 TEP ve üzeri veya toplam inşaat alanı 10.000 m2 ve üzeri) kamu binaları için 2023 yılı sonuna kadar asgari %15 enerji tasarrufu hedefi tanımlanmıştır. 4 Kasım 2023 tarihli ve 2023/15 sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi ile bu hedef 2030 yılına kadar %30'a yükseltilmiştir.
Nükleer enerji, nükleer güvenlik ve radyasyondan korunma alanlarında mevcut düzenleyici çerçeve AB mevzuatı ile büyük ölçüde uyumludur. Ülkemiz AB’nin de taraf olduğu uluslararası anlaşmalara katılım sağlamaktadır. Son olarak, Avrupa Komisyonu tarafından her yıl yayınlanan Türkiye Raporlarında sıkça dile getirilen “Kullanılmış Yakıt İdaresinin ve Radyoaktif Atık İdaresinin Güvenliği Üzerine Birleşik Sözleşme”ye katılım sağlanmıştır. Sözleşme, 21 Mayıs 2023 tarihinde yürürlüğe girmiştir. AB, düzenleyici kurumların bağımsızlığına özel bir önem atfetmekte olup, bu çerçevede 9 Temmuz 2018 tarihinde bağımsız düzenleyici kurum olan Nükleer Düzenleme Kurumu kurulmuştur. Akkuyu Nükleer Santraline yönelik AB modelini kullanarak stres testleri yürütülmesine ilişkin ülkemizin gönüllü taahhüdünü takiben, söz konusu süreç Avrupa Komisyonu ile yakın işbirliği içerisinde sürdürülmektedir.
FASLIN MÜZAKERE SÜRECİNDE GELDİĞİ AŞAMA
Faslın tanıtıcı tarama toplantısı 15-17 Mayıs 2006 tarihinde, ayrıntılı tarama toplantısı ise 14-15 Haziran 2006 tarihinde yapılmıştır. Enerji faslının tanıtıcı tarama toplantısı çerçevesinde, Avrupa Komisyonunun sunumları elektrik, doğal gaz, petrol, kömür, yenilenebilir enerji kaynakları, enerji verimliliği ve talep yönetimi (enerji hizmetleri, etiketleme, binalar, eko-tasarım), nükleer enerji ve uluslararası anlaşmalar (Enerji Şartı) konularına odaklanmıştır. (Bakınız: http://www.ab.gov.tr/index.php?p=38&l=1) Fasla ilişkin tarama sonu raporu tarafımıza resmi olarak iletilmemiştir. Fasıl siyasi olarak (GKRY) bloke edilmektedir.
Öte yandan, 15 Ekim 2015 tarihinde yapılan Zirve’de alınan Türkiye ile katılım müzakerelerinin yeniden canlandırılması kararı neticesinde, Taslak Tarama Sonu Raporu’nun güncellenmesine ilişkin süreç Kasım 2015 tarihinde başlatılmış olup, yeniden hazırlanan rapor Avrupa Komisyonu tarafından Nisan 2016’da Konseye gönderilmiştir. Ancak, konuya ilişkin bugüne kadar yeni bir gelişme kaydedilmemiştir.
Türkiye-AB ilişkilerine ve özellikle de katılım müzakerelerine tekrar bir ivme kazandırılması amacıyla 2012 yılında enerji faslı dahil 8 faslı kapsayan “Pozitif Gündem” süreci başlatılmıştır. Bu kapsamda 14 Haziran 2012 tarihinde “Türkiye-AB Enerji Sektörü Geliştirilmiş İşbirliği” belgesi kabul edilerek enerji işbirliğine ilişkin somut çözüm önerilerinin oluşturulmasına yönelik bir yol haritası açıklanmıştır. Söz konusu yol haritası doğrultusunda mülga Bakanlığımız koordinasyonunda alt sektörler bazında çalışma grupları oluşturulmuş ve 2013-2014 yılları arasında Ankara ve Brüksel’de, elektrik sektörü, doğalgaz sektörü, nükleer enerji, enerji verimliliği, yenilenebilir enerji ve ENTSO-E teknik konularına ilişkin beş adet çalışma grubu toplantısı yapılmıştır.
Ülkemiz ve AB arasında enerji alanında stratejik işbirliğini ve diyaloğu daha da geliştirme amacıyla 16 Mart 2015 tarihinde “Yüksek Düzeyli Enerji Diyaloğu” başlatılmıştır ve buna ilişkin “Ortak Deklarasyon” 17 Mart 2015 tarihinde yayımlanmıştır. Bakanlar seviyesinde iki adet toplantı gerçekleştirilmiş olup, son toplantı 26 Şubat 2018 tarihinde Brüksel’de teknik düzeyde düzenlenmiştir. AB Dış İlişkiler Konseyi’nin 15 Temmuz 2019 tarihli toplantısında, ülkemizin Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon arama faaliyetleri gerekçe gösterilerek yüksek düzeyli diyalogların askıya alınmasına karar verilmiştir.
11 Nisan 2000 tarihinde 3/2000 sayılı Ortaklık Konseyi kararıyla, katılım ortaklığının öncelikleri ve mevzuatın yaklaştırılması konularındaki gelişmeyi izlemek amacıyla, Ortaklık Komitesine bağlı olarak kurulan sekiz alt komiteden biri 6 No’lu Ulaştırma, Çevre, Enerji ve Trans-Avrupa Ağları Alt Komitesidir. 6 Nolu Alt Komitenin son toplantısı 14-15-16 Kasım 2023 tarihlerinde Avrupa Komisyonu ev sahipliğinde çevrimiçi olarak gerçekleştirilmiştir.
Enerji Faslı henüz müzakerelere açılmamış olsa da, uyum düzeyimizin yüksek olduğu fasıllar arasındadır. Özellikle arz güvenliği ve yenilenebilir enerjiye yönelik yürütülen çalışmalar, AB tarafından da olumlu karşılanmaktadır. (Bkz. Avrupa Komisyonu tarafından hazırlanan Türkiye Raporları)
FASIL KAPSAMINDA İLGİLİ KURULUŞLAR VE FAYDALI BAĞLANTILAR
Avrupa Birliği enerji politikasının düzenleme alanları hakkında detaylı bilgi için:
https://eur-lex.europa.eu/summary/chapter/energy.html?root_default=SUM_1_CODED=18
- Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı
- Türkiye Elektrik İletim AŞ (TEİAŞ)
- Boru Hatları İle Petrol Taşıma Anonim Şirketi (BOTAŞ)
- Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK)
- Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden Araştırma Kurumu (TENMAK)
- Nükleer Enerji Düzenleme Kurumu (NDK)
- Uluslararası Enerji Ajansı (IEA)
- Uluslararası Nükleer Enerji Ajansı (IAEA)
Avrupa Komisyonu bünyesinde Enerji sektörü ile ilgili birim:
- Enerji Genel Müdürlüğü (Directorate-General for ENERGY)
FASIL KAPSAMINDA GERÇEKLEŞTİRİLEN PROJELER
Tamamlanan Projeler
Fasıl Kapsamında Gerçekleştirilen ve Devam Eden Projeler
Programlama Yılı |
Proje Adı | Faydalanıcı Kurum | Durum |
2002 |
EPDK’nın Kurumsal Yapısının Güçlendirilmesi
|
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) | Tamamlandı |
2003 |
Türk Elektrik Sisteminin UCTE ile Senkronizasyonu
|
Türkiye Elektrik iletim A.Ş. (TEİAŞ) | Tamamlandı |
2003 |
EPDK İçin Düzenleyici Bilgi Sisteminin Geliştirilmesi
|
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) | Tamamlandı |
2003 |
Doğal Gaz İletim ve Transit ile İlgili Olarak BOTAŞ’a Destek
|
BOTAŞ | Tamamlandı |
2003 | Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Artırılması | Elektrik İşleri Etüt İdaresi (EİE) | Tamamlandı |
2005 |
Binalarda Enerji Verimliliği Konusunda
|
Elektrik İşleri Etüt İdaresi (EİE) | Tamamlandı |
2006 |
AB’nin En Etkin Uygulamaları Doğrultusunda Türkiye’de
|
Türkiye Elektrik iletim A.Ş. (TEİAŞ) | Tamamlandı |
2007 |
Avrupa Elektrik İletim Sistemine (UCTE) Senkron
|
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı | Tamamlandı |
2009 |
TEİAŞ'ın Yapısının ve Kapasitesinin Güçlendirilmesi
|
TEİAŞ | Tamamlandı |
2010 |
Şebeke Yönetmeliğinin ENTSO-E Mevzuatı |
TEİAŞ | Tamamlandı |
2011 |
Binalarda Enerji Verimliliğinin İyileştirilmesi |
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı |
Tamamlandı |
2012 |
Enerji Sektörü Programı Faz I |
Dünya Bankası & Enerji ve Tabii |
Tamamlandı |
2013 |
SIF (Sector Identification Fiche) |
Dünya Bankası, EBRD, Enerji ve Tabii |
Tamamlandı |
2015 |
Enerji Verimliliğinde Kurumsal Kapasitenin
|
ETKB | Tamamlandı |
2015 |
Gaz Şebekesi Altyapısının İyileştirilmesi için Ekipman Temini
|
BOTAŞ | Tamamlandı |
2015 |
Gaz Şebekesi Altyapısının İyileştirilmesi İçin Teknik Yardım Projesi
|
BOTAŞ | Tamamlandı |
2015 |
Gelişmiş Bir İzleme Sisteminin Uygulanması ile Enerji Piyasaları için EPDK’nın Performansa Dayalı Tarife Yönetmeliğinin İyileştirilmesi için Teknik Yardım Projesi
|
EPDK | Tamamlandı |
2015 |
Belediyelere ve Üniversitelere Yenilenebilir Enerji ve Enerji Verimliliği Desteği için Ekipman Alımı
|
Belediyeler ve Üniversiteler | Tamamlandı |
2015 |
Belediyeler ve Üniversiteler İçin Yenilenebilir Enerji ve Enerji Verimliliği Desteği için Teknik Yardım Projesi
|
Belediyeler ve Üniversiteler | Tamamlandı |