Son Güncelleme: 02 Haziran 2009
Bülten No : 036 20 Mart 2009
DIŞ BASINDA
TÜRKİYE-AVRUPA BİRLİĞİ İLİŞKİLERİ
ALMANYA BASINI
Frankfurter Allgemeine Zeitung: "CDU Barosso'nun Görev Süresinin Uzatılmasından Yana": "CDU Genel Başkanı ve Şansölye Angela Merkel, AB Komisyon Başkanı Jose Manuel Barosso'nun bir dönem daha bu görevi yürütmesinden yana olduğunu açıkladı. CDU'nun seçim programında, AB'nin son yıllarda 15'ten 27 ülkeye genişlemiş olmasının sıkıntılar yarattığından söz edilirken önümüzdeki dönemlerde sadece Hırvatistan'ın üyeliğine sıcak bakıldığı belirtiliyor. CDU'nun seçim programında Türkiye ile ‘imtiyazlı bir ortaklıkta' bulunulmasının yararlı olacağı vurgulanırken Türkiye'nin tam üyeliğinin nihai olarak ihtimal dışı olmadığından söz ediliyor ve aday ülkelerin bütün kriterleri yerine getirmeleri gerektiğine dikkat çekiliyor. CDU, AB'nin kurumlarının ve kimliğinin güçlendirilmesine yönelik bir ‘sağlamlaştırma dönemine' girmesini arzuluyor." (Wulf Schmiese/17.03)
Die Welt: "Berlin Zirve Öncesinde Yeni AB Üyelerini Öfkelendiriyor": "Bugün Brüksel'de zirveye katılacak olan Romanya Dışişleri Bakanı Cristian Diaconescu'nun morali iki gün öncekinden daha iyi olmayacaktır. Zira Orta ve Doğu Avrupa'nın hızlandırmaya çalıştığı Nabucco doğal gaz boru hattı, AB'nin ekonomik önlemler paketinden çıkarıldı.
AB Dönem Başkanı Çek Cumhuriyeti, gerginlikle beklenen zirvenin ekonomik önlemler paketiyle ilgili ihtilaf yüzünden zaten başarısız olacağından endişeleniyor.
Siyasi açıdan her hâlükârda Ruslara hizmet edilmiş gibi görünüyor. Rus basını, Avrupa'nın Nabucco'yu artık istemediğini yazıyor. Berlin ise, Moskova'ya yaranmaya çalışarak tartışmalı Rus-Alman Baltık Denizi boru hattı adına Nabucco'yu finanse edilecekler listesinden çıkarttığı suçlamasını bir kez daha dinlemek zorunda kalıyor. Buna ikinci bir husus ekleniyor: Nabucco için belirleyici önem taşıyan transit ülke Türkiye'dir. Başbakan Tayyip Erdoğan, doğal gaz savaşı henüz Avrupalıların aklından çıkmamışken, yılbaşında Ankara'nın Nabucco'ya olan desteğini başarılı üyelik müzakerelerine bağlı kılacağı tehdidinde bulunmuştu. Gerçi AB Komisyonu Başkanı Barroso derhal tepki gösterdi, ancak Merkel'in CDU'sunun da dâhil olduğu Türkiye'nin AB üyeliği karşıtlarında bu açıklama, iz bırakmıştır. " (Stefanie Bolzen/19.03)
BELÇİKA BASINI
EUOBSERVER: "İsveç Zorlu Bir AB Dönem Başkanlığı Devralmaya Hazırlanıyor": "İsveç altı ay sürecek AB dönem başkanlığı için kendisine büyük hedefler belirledi fakat İsveç'in AB İşlerinden Sorumlu Bakanı Cecilia Malmström yaklaşan Avrupa seçimleri ve yeni AB komisyonunun ne zaman oluşturulacağı konusundaki belirsizliğin İsveç'in başkanlığını zorlu bir süreç haline getireceğini düşünüyor.
İsveç başkanlık görevini Çek Cumhuriyeti'nden 1 Temmuz tarihinde devralacak ve bu görevi yıl sonuna dek sürdürecek.
Cecilia Malmström ‘Başkanlığın en önemli iki öğesi olan Parlamento ve Komisyon sonbaharın ortasına kadar işlevsel olmayacak. Bu da işimizi zorlaştırıyor' diyor.
Stockholm AB'nin genişleme sorununa çözümler sunabilmeyi de umuyor. Özellikle de Hırvatistan'ın katılım müzakerelerinin sonuçlanmasını ve Türkiye'nin AB üyelik müzakerelerine ‘bir-iki başlık' daha eklenmesini istiyor.
Malmström İsveç'in, Balkan ülkeleri ve Türkiye'nin yanı sıra, İzlanda'nın katılımını da memnuniyetle karşılayacağını sözlerine ekliyor." (Elitsa Vucheva/17.03)
NOT: Bu bülten, 17-19 Mart 2009 tarihinde Genel Müdürlüğümüze ulaşan haber ve yorumlardan derlenerek hazırlanmıştır.