2009-02-17 AB Bülteni

Son Güncelleme: 06 Mayıs 2009

2009-02-17 AB Bülteni

 

Bülten No : 024 17 Ocak 2009


DIŞ BASINDA
TÜRKİYE-AVRUPA BİRLİĞİ İLİŞKİLERİ

 

AVUSTURYA BASINI

Der Standard: "Spindelegger, Türkiye'nin AB'ye Katılımı Hakkındaki Görüşüne Sadece Ucundan Değiniyor": "Avusturya Dışişleri Bakanı Michael Spindelegger, Türkiye'nin AB'ye katılımı konusundaki yaklaşımını pek belli etmek istemiyor. Spindelegger, ‘Gelecek henüz çok uzak ve kimse 2014 yılında neler olacağını bilemez' sözleriyle Viyana'da gazetecilerle sohbetinde konuya ilişkin olarak kaçamak konuşmayı yeğledi. Spindelegger, söz konusu bu ‘zor bölgenin' olası katılımının Avrupa'nın güvenlik politikaları ve ekonomisi için olumlu etkiler göstereceğini belirtti.
Buna karşın Bakan, başlıca olumsuzluklar arasında Türkiye'nin tarım politikasının teşviki konusunda finansal araçlarda eksiklik bulunmasını gösterdi. Asıl can yakıcı sorun olan, AB'nin Türkiye üyeliğini kaldırıp kaldıramayacağı konusunda ise şunları söylüyor: ‘Bu, Hırvatistan veya diğer Batı Balkan ülkelerinin katılımlarına benzemiyor, bambaşka bir boyut içeriyor.'
Spindelegger, Türkiye'nin, stratejik konumu itibarıyla, Orta Doğu'ya açılan pencerede ‘kilit' konumda olduğunu belirtiyor. Bu nedenle Türkiye ile güvenlik politikası ve ekonomi alanında gerçekleştirilecek bir ortaklığın, ‘transit ülke' konumunda olması itibarıyla dikkat çekici sonuçları olabilir. Türkiye'nin AB'ye katılımının elbette ki AB siyaseti ve serbest piyasa pazarına da olumlu katkıları olur. Ayrıca Türkiye konusu sadece olumsuzluklar içermiyor, aksine ülkede birçok reformların hayata geçirildiği de görülüyor." (Stephanie Kreimel/16.02)

İNGİLTERE BASINI

Financial Times: "AB, Hazar Doğalgaz Koridorunda Kontrolünü Kaybediyor": "Avrupa Birliği, güney koridorundan geçecek ve böylelikle Batı Avrupa'nın Rus sevkiyatına olan bağlılığını azaltacak Hazar bölgesinden gaz temin etme projesinin önünde iki ayrı engelle karşı karşıya: Türkiye'nin tutumu ve devlet kontrolündeki Rus gaz tekeli Gazprom'un Balkanlar'daki faaliyetleri.
Avrupa Birliği'nden sıcak olmayan bir kucaklamayla karşılaşmasının ardından Recep Tayyip Erdoğan Hükümeti ve Türk kamuoyu, konu güney gaz koridoruna gelince, AB'ye katılmak hususunda hevesli değil. Ankara'nın amacı, Türkiye'yi bölgesel bir enerji merkezine dönüştürmek. Bu, Türkiye'nin transit bir ülke olmak yerine, Hazar doğalgazını alıp Avrupalı müşterilere satan bir ülke olması anlamına geliyor. Tabii ki Erdoğan, Türkiye'ye böyle bir statü kazandırmak için zor bir oyun oynuyor. Fakat bu, AB'nin reddetmesi gereken bir teklif. Azeri ve Türkmen gazını doğrudan üreticilerden satın alma imkanımız varken, Türk gazını satın almanın hiçbir artı değeri yok." (Borut Grgic/15.02)

KIBRIS RUM BASINI

Fileleftheros: "Türkiye'nin Bugünkü Davranışı": "Türk Başbakanıyla Davos'ta yaşanan olay, bir kez daha Türkiye'nin küstah davranışını ortaya koydu.
Türkiye bugün büyük bir güç olduğunu zannediyor. Türkiye'nin AB ile müzakere etme şekli kimi zaman Türkiye'nin AB'ye değil, AB'nin Türkiye'ye katılmayı istediği izlenimini vermektedir. Daha önceleri Türkiye, stratejik konumundan ve Silahlı Kuvvetlerinden dolayı ABD'nin 'enfant gate'i (şımarık çocuğu) idi. ABD'nin himayesi altında bulunuyordu. Bugün bundan daha fazlası olduğunu göstermeye çalışıyor." (Dr. Hristos Ahilleos Theodulos/16.02)

Haravgi: "Rehn:AB Daimi Sapmaları Kabul Etmiyor": "AB'nin genişlemeden sorumlu Üyesi Olli Rehn, AB'nin, AB normlarından daimi sapmaları kabul etmesinin söz konusu olmadığını söyledi.
Kıbrıs Rum devlet radyo-televizyonu RIK'e özel söyleşi veren Rehn, AB'nin ayrıca Kıbrıs sorununun çözümünün AB'ye uyumlaştırılması için mümkün olan her şeyi yapmaya hazır olduğunu da belirtti.
Türkiye ile ‘Kıbrıs Cumhuriyeti' arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesinin, Türkiye'nin AB'ye katılımı için önkoşul olduğunu ifade eden Rehn, adada elverişli bir siyasi havanın yaratılmasını desteklemesi için de Ankara'ya çağrıda bulundu.
Türkiye'nin, Kıbrıs sorunu çözümlenmeden AB'ye katılmasının mümkün olup olmadığının sorulması üzerine Rehn, bunun varsayımlara dayanan bir soru olduğunu belirterek yanıtlamaktan kaçındı." (16.02)

 

YUNANİSTAN BASINI

Ethnos: "İndirimler": "Dışişleri Bakanlığı hiç oralı olmuyor; Brüksel'den gelen Türkiye'nin Avrupa yolunda ilerlemesinin 2009 yılında yeniden gözden geçirilmesi kararının ertelenmesine ilişkin kaygı verici mesajlarla hiç ilgilenmiyor. AB'de bu tür ‘hediyelerin' boşuna verilmediği bilindiğine göre, Türkiye'nin yükümlülüklerini yeniden gözden geçirmesine ilişkin bir çerçevenin düzenlenmemesi, özellikle de Gümrük Birliği protokolünün Kıbrıs yönünde uygulanması için herhangi bir girişimin yapılmaması kaygı verici olarak değerlendirilmelidir. Bu tür ‘indirimlerin' hoş karşılanacağına inananlar ise hata ediyor." (N. M./16.02)

 

NOT: Bu bülten, 16.02.2009 tarihinde Genel Müdürlüğümüze ulaşan haber ve yorumlardan derlenerek hazırlanmıştır.

Bu döküman ab.gov.tr sitesinde bulunan makaleden otomatik üretilmiştir