2009-01-20 AB Bülteni

Son Güncelleme: 28 Ocak 2009

2009-01-20 AB Bülteni

Bülten No : 011 20 Ocak 2009


DIŞ BASINDA
TÜRKİYE-AVRUPA BİRLİĞİ İLİŞKİLERİ

 

ABD BASINI

AP: "AB Komisyonu Başkanı Türkiye'nin Enerji Ortaklığını Destekliyor": "AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso bugün yaptığı açıklamada, Birliğin, Türkiye ile üyelik görüşmelerini hızlandırması gerektiğini, çünkü bu ülkeye güvenilir bir enerji ortağı olarak çok ihtiyacı olduğunu söyledi.
Barroso, AB ülkelerini gazsız bırakan Rusya-Ukrayna anlaşmazlığının ardından, blokun alternatif enerji rotaları aradığı şu dönemde Türkiye'nin üyelik müzakerelerini canlandırmak
için çaba sarf edeceğini belirtti.
Seçeneklerden biri, Kafkas doğal gazının anlaşmazlık içindeki ülkeleri devre dışı bırakarak Türkiye üzerinden Avrupa'ya taşınmasını öngören Nabucco doğal gaz boru hattı projesi.
Barroso, dört yıldan sonra ilk kez AB başkentini ziyaret eden Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, ‘Türkiye Avrupalıların tamamının menfaatine olabilir. Enerji konularında iyi bir ortaklık olur bu.' dedi.
Erdoğan ise ülkesinin AB enerji güvenliğinde kilit rol oynamaya hazır olduğunu söyledi ve ‘Türkiye, AB'ye yük olmaya gelmiyor, biz Avrupa Birliği'nin omzundaki yükleri hafifletmek için geliyoruz.' dedi." (19.01)

ALMANYA BASINI

Die Tageszeitung: " Erdoğan Türkiye'nin AB Üyeliği İçin Tanıtım Seyahatine Çıktı" : "Türkiye Başbakanı Tayyip Erdoğan dört yıllık bir aradan sonra bugün aksayan müzakere sürecini yeniden canlandırmak için Brüksel'e gitti. Son iki yıldan beri Türkiye'nin AB üyeliği sürecinde herhangi bir ilerleme kaydedilemiyor.
Uluslararası Kriz Grubu -İnternational Crisis Group- son olarak yayımladığı bir raporunda, 2009 yılının Türkiye-AB ilişkilerinde belirleyici tarihi bir yıl olacağının beklendiğini ve bu yıl içinde reform sürecinin ya yeniden canlanacağını ya da müzakere sürecinin başarısızlıkla sonuçlandırılacağını belirtti.
Söz konusu rapor Türkiye'de büyük bir ilgiyle karşılanırken, Erdoğan Hükümetinin kısa bir süre önce Egemen Bağış'ı AB Baş müzakerecisi olarak atamasına neden oldu. Devlet Bakanı olarak atanan Egemen Bağış ülkenin AB üyelik sürecinden sorumlu olacak.
Gerçekten de bu yıl içinde Brüksel'de yaşanacak olan gelişmeler Türkiye için hiç de iyi olmayacak gibi gözüküyor.
Bu sadece ekonomik krizden değil, aynı zamanda Türkiye'nin AB üyeliğini destekleyenlerin görevlerinden ayrılacak olmalarından da kaynaklanıyor." (Jürgen Gottschlich/19.01)

Süddeutsche Zeitung: " Erdoğan'ın Geciken Ziyareti": "Hem Avrupa Birliğinde hem de Türkiye'de, ülkenin muhtemel bir AB üyeliğinin şanssızlık olacağını düşünenlerin olduğu söylenir. Bu düşüncede olanlar son yıllarda bayram ettiler. Zira, 3 Ekim 2005 tarihinden bu yana Türkiye'nin AB üyeliğinden yana olanların sevinmelerini gerektiren bir gelişme yaşanmadı. Türkiye'nin AB adayı ülke olarak ilan edilmesinden bu yana ilişkilerde sadece hayal kırıklıkları yaşandı. Bu durumdan kısmen gittikçe Türkiye'nin AB üyeliğine kuşkuyla yaklaşanların çoğaldığı AB sorumludur. Ancak bu durumdan daha fazla Türkiye sorumludur, zira ülkede, 2005 yılından beri reformlar konusunda bir uyuklama devri yaşanıyor. Bu uyuklama devrinden ise günümüzde hala çıkılmış değil.
Türkiye'nin Avrupa'ya olan ilgisinin azalmış olması, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Brüksel'e dört yıldır ayak basmamış olmasından da anlaşılıyor. Başbakan Erdoğan, bu duruma son vermek istediğini Pazar günü Brüksel'e yaptığı ziyaret ve Egemen Bağış'ı Baş müzakereci olarak atamasıyla gösterdi. Bu gelişmelerin sadece bir jest olarak kalıp kalmayacağı ise henüz bilinmiyor." (Kai Strittmatter/19.01)

İNGİLTERE BASINI

Financial Times: "Türkiye Başbakanı AB Üyeliği İçin Yeni Bir Hamle Yaptı": "Türkiye Başbakanı ülkesinin hız kaybeden Avrupa Birliği üyelik girişimini yeniden canlandırma amacıyla dün Brüksel'e gitti. Türkiye'nin AB girişimi, Kıbrıs gerilimi, ülkenin siyasi çaba göstermemesi ve AB'nin genişleme konusunda gittikçe daha isteksiz olması nedeniyle tehlike altında.
Bu, Recep Tayyip Erdoğan'ın gergin görüşmelerin ardından katılım müzakerelerinin başlamasını güvenceye aldığı Aralık 2004'ten bu yana AB merkezine yaptığı ilk ziyaret. Ziyaretin hemen ardından bir takım siyasi krizler Türkiye'yi katılım için gereken reformları uygulamaktan alıkoydu. AB düşmanca bir tavır sergilemeye başladı ve karşılıklı hayal kırıklığı baş gösterdi.
Önümüzdeki sene kritik bir dönem olacak. Uluslararası Kriz Grubu aralık ayında yayınladığı raporla, her iki tarafı da "taraflardan biri müzakereleri sona erdirmeden önce bu kötü gidişi durdurmaya çağırdı". Aksi takdirde görüşmeleri ‘yeniden başlatmak imkansız' olabilirdi.
Kıbrıslı Rumlar ve Türkler arasındaki barış görüşmelerinin geleceği şu anki en büyük belirsizlik. Sorunun çözümü Türkiye'nin üyeliğinin önündeki en büyük engellerden birini kaldıracak. Ancak eğer müzakereler başarısızlıkla sonuçlanır, Türkiye limanlarını bu yılın sonuna kadar Kıbrıslı Rumlara açmazsa, üyelik görüşmeleri tamamen askıya alınabilir.
Müzakereler teknik olarak da duraksayabilir. Türkiye reformlara hız vermez, AB, Kıbrıs ve diğer ülkelerin engellediği müzakere başlıklarını açmaya razı olmazsa, ortada görüşülecek başlık da kalmayacak." (Delphine Strauss/19.01)

The Guardian: "Türkiye'nin AB Hedefi Açısından Belirleyici Olan Bir Yılda Erdoğan Brüksel'de": "Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ülkesinin Avrupa Birliğine girmeye yönelik zayıflayan çabalarını canlandırmak amacıyla dört yıldan bu yana ilk kez dün Brüksel'e geldi.
Brüksel'deki diplomatlar ile üst düzey yetkililer bu yılın Ankara'nın AB hedefi açısından belirleyici bir yıl olabileceğine inanıyorlar.
Erdoğan'ın 2005 yılında üyelik müzakerelerinin başlamasından bu yana AB merkezine yaptığı ilk ziyaret, hükümetinin -yurt içinde iki yıl boyunca süren iktidar mücadelelerinin ve AB ile yavaşlayan ilişkilerin ardından- AB politikasında bir değişikliğe gittiğinin sinyalini veriyor. Erdoğan, Başbakanlık Başdanışmanı Egemen Bağış'ı, AB müzakerelerinin sorumluluğunu almak ve AB görüşmeleri konusunda bir birim kurmak üzere atadı." (Ian Traynor ve Robert Tait/19.01)

REUTERS: "Türkiye'nin Başbakanı 2009'da AB Girişimi Konusunda Büyük Aşama Kaydetmek İstiyor": "Türkiye'nin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan bugün bir basın toplantısında, Avrupa Birliği'ne üyeliğin, ülkesi için en önemli öncelik olduğunu ve 2009'da bu hedefe daha da yakınlaşmasını umduğunu söyledi.
Erdoğan, ‘AB'ye üyelik Türkiye'nin en önemli önceliğidir. 2009'da bir sıçrama olacağından umutluyum' dedi.
Erdoğan'ın dört yılın ardından Brüksel'e düzenlediği bu ilk gezi, AB'nin Ankara'ya yavaş ilerlemekte olan üyelik süreci açısından reformlara hız vermesi yönünde baskıda bulunduğu şu günlere denk gelmiş bulunuyor.
Bazı AB üyesi ülkeler Türkiye'nin 27 üyeli birliğe katılma yönündeki taahhüdünü sorguluyor.
AB, Ankara'nın; anayasasında reform yapması, ifade özgürlüğünü iyileştirmesi, azınlıklara daha çok hak tanıması ve ordunun etkisini dizginlemesini istiyor. Türkiye birçok defa, görüşmelere tamamlamaya kararlı olduğu hususunda güvence verdi, ancak Brüksel laf değil faaliyet görmek istiyor." (Ingrid Melander/19.01) 

İRAN BASINI

Cumhuri İslami: "Türkiye Başbakanı Brüksel'e Gitti": "Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, ülkesinin AB üyeliği talebini takip etmek amacıyla dün Brüksel'e gitti.
ISNA'nın duyurduğuna göre, son dört yıl içerisinde ilk Brüksel ziyareti sayılan Başbakan Erdoğan'ın bu ziyareti AB'nin reform sürecini hızlandırması için Türkiye'ye yaptığı baskıların arttığı bir dönemde gerçekleşiyor. AB makamları, bu konuda bulunduğumuz yıl içerisinde bir gelişmenin sağlanmaması durumunda Türkiye'nin AB üyeliğiyle ilgili çabalarının çıkmaza girmesi ihtimalinin bulunduğunu söylediler.
Reuters'in duyurduğuna göre, üç günlük ziyaret sırasında Baş müzakereci Egemen Bağış, Erdoğan'a eşlik ediyor. Egemen Bağış'ın geçen hafta baş müzakerecilik görevine getirilmesi, Türkiye'nin, reform sürecini hızlandırmak istediğinin bir göstergesi olabilir." (19.01)

SIRBİSTAN BASINI

Danas: "Türkiye Başbakanı Brüksel Ziyaretinde" : "Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan dün Türkiye'nin AB'ye girmesi konusunda görüşmeler gerçekleştirmek amacıyla Brüksel'e gitti.
Erdoğan'ın son dört yıl içerisinde gerçekleştirdiği bu ilk Brüksel ziyareti, yıl içerisinde reformları hızlandırması için AB'nin Türkiye'ye baskı yaptığı bir döneme denk geldi.
Erdoğan bu ziyareti, AB'ye katılım sürecindeki kararlılığını kanıtlamak için gerçekleştiriyor.
Avrupalı yetkililer, bu yıl içerisinde bir gelişme kaydetmediği sürece, 2005 yılında AB müzakerelerine başlayan Türkiye'nin bir çıkmaza girebileceği doğrultusunda gayriresmi uyarılarda bulunuyorlar.
Önceden de planlandığı gibi Erdoğan Brüksel'de Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barosso ve diğer AB yetkilileriyle görüşecek.
Brüksel, Ankara'dan, Anayasa reformu yapmasını, ifade özgürlüğünü ilerletmesini, azınlıklara daha çok hak tanınmasını ve ordunun etkisini azaltmasını istiyor." (19.01)

 

NOT: Bu bülten, 19.01.2009 tarihinde Genel Müdürlüğümüze ulaşan haber ve yorumlardan derlenerek hazırlanmıştır.

Bu döküman ab.gov.tr sitesinde bulunan makaleden otomatik üretilmiştir