Son Güncelleme: 26 Ocak 2009
Bülten No : 004 09 Ocak 2009
DIŞ BASINDA
TÜRKİYE-AVRUPA BİRLİĞİ İLİŞKİLERİ
AVUSTURYA BASINI
Wiener Zeitung: "Kürtçe Televizyon Oy Avcılığından Öteye mi Geçiyor": "Azınlıklar için günün 24 saati program yapılıyor, ama Kürtler hala kuşkulu. Resmi radyo televizyon kurumu TRT, özelliklede ülkenin AB üyeliği ihtimali konusunda azınlık haklarının artırılmasını şart koşan AB'nin de baskısıyla, birkaç yıldan beri yarımşar saatlik Kürtçe yayınlar yapıyordu. Ama şimdi TRT Şeş (Kürtçe altı demek) günün 24 saati yayın yapıyor. Hem de 1991'de Kürtçenin kamuoyunda kullanılmasının yasak olduğu, Kürtçe bir müzik kasedinin dinlenmesinin bile hapisle cezalandırıldığı bir ülkede." (Martyna Czarnowska/08.01)
FRANSA BASINI
AFP: "Prag, Batı'nın ‘Önyargılarına' Karşı Türkiye'nin AB'ye Girmesini Savunuyor": "AB dönem başkanlığını yürüten Çek Cumhuriyeti'nin Dışişleri Bakanı bugün, birçok Batı Avrupa ülkesinin Türklere yönelik ‘önyargısını' kınayarak Türkiye'nin AB'ye girmesini destekledi.
Prag'da gazetecilere konuşan Schwarzenberg, ‘Çek Cumhuriyeti Türkiye'nin bir gün AB üyesi olması gerektiğine inanıyor' dedi.
Bakan sözlerini ‘Ancak, Batı Avrupa'da, üzücü şekilde, önyargıların var olduğunu vurgulamalıyım. Birçok Batı Avrupa ülkesinin Türklere karşı önyargısı var' diyerek sürdürdü. Bakan, ‘bu önyargılardan kurtulmak için hep birlikte kendi üzerimizde çalışmalıyız' dedi.
AB'nin birçok ‘eski' üye ülkesi, özellikle Fransa, Avusturya ve Almanya Türkiye'nin Avrupa bloğuna girişine en çok karşı olan ülkeler arasında." (Karel Schwarzenberg/08.01)
YUNANİSTAN BASINI
Eleftherotipia: "Tahrikler ve Tepkiler": "Türkiye'nin dün Eşek ve Bulamaç adalarında neden olduğu olaylar, 1996'da Kardak'ta yaşananları aşıyor.
Ankara dün Ege'de ‘icat ettiği gri bölgeler' nedeniyle sadece Yunan egemenliğine ait bölgeleri reddetmekle kalmadı, Yunan vatandaşlarının kaldığı bölgenin kendisine ait olduğu iddiasıyla Yunan hava sahası içinde Yunan helikopterini engelleyerek, ‘keyfi hareket etti' ve AB'ye ait bir bölgeyi ‘işgal' etti.
Müzakereler sırasında, belli bir Avrupa toprağının ‘kendisine ait' olduğunu söyleyen bir aday ülkenin uluslararası bu yasa dışı hareketini, küstahlığını ve kabadayılığını AB üyesi -büyük veya küçük- herhangi bir ülke, diplomatik açıdan cevapsız bırakmazdı.
Ancak Yunan hükümetinin bu yönde tepkileri yok. İlk defa Cumhurbaşkanı ile Yunan Dışişleri Bakanlığının fikirleri ve davranışları arasındaki fark net bir şekilde ortaya çıktı." (Kira Adam/08.01)
NOT: Bu bülten, 07-08.01.2009 tarihlerinde Genel Müdürlüğümüze ulaşan haber ve yorumlardan derlenerek hazırlanmıştır.