Son Güncelleme: 04 Aralık 2008
Bülten No : 146 01 Aralık 2008
DIŞ BASINDA
TÜRKİYE-AVRUPA BİRLİĞİ İLİŞKİLERİ
İTALYA BASINI
Specchio Economico: "Uğur Ziyal: Türkiye ve İtalya..İki Halk ve Hükümet Arasında Derin Bir Dostluk" : "Avrupa Konseyi üyesi ve 1963 yılından bu yana önce Avrupa Ekonomik Topluluğu sonra Avrupa Birliğine aday olan Türkiye, şimdi artık AB'ye tamamen ve nihai şekilde kabul edilmeyi bekliyor. Müzakereler bir süredir sürüyor. Ancak, esasen ülkede yaygın din olan Müslümanlık ile ilkeler, adetler, gelenekler ve yürürlükte olan kanunlardaki çok sayıda ve kimi zaman derin farklılıklar nedeniyle Avrupa ülkeleri arasında bir takım çelişkiler ortaya çıkıyor. İtalya'nın yüzölçümünün iki buçuk katı daha büyük bir yüzölçümü ve 70 milyonu aşkın nüfusuyla Türkiye, İkinci Dünya Savaşı'na katılmadığı halde, Avrupa ile Asya arasında bulunan stratejik pozisyonu nedeniyle siyasi ve askeri açıdan geçtiğimiz yüzyılda olağanüstü bir önem kazandı...Türk siyasi sınıfı, AB'ye girişi de göz önünde bulundurarak son yıllarda çok sayıda anlamlı reformlar gerçekleştirdi. Türkiye'nin İtalya Büyükelçisi Uğur Ziyal, kısa süre önce yaptığı açıklamada, ‘Avrupa Birliği 3 Ekim 2005 tarihinde Türkiye'nin Birliğe katılım müzakerelerini başlatma kararı aldı. Bu, Avrupa entegrasyon süreci için, beraberinde getireceği tüm sonuçlarla birlikte yeni bir dönemin başlangıcının habercisidir. İtalya'nın ve İtalyan halkının desteğinin sadece devam edeceğinden değil, hatta bu süreç boyunca artacağından şüphe duymuyorum. İtalyan halkıyla yüzyıllardır sahip olduğumuz güçlü ve yoğun ilişkilerin varlığı beni bu sonuca getiriyor" dedi.' " (Kasım 2008)
SIRBİSTAN BASINI
Danas: "Görüşmeler İzolasyondan Tek Çıkış Yolu" : " Sadece Ankara tarafından tanınan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC), geçen günlerde kuruluşunun 25. yılını kutladı. Lefkoşa'da askeri tören yapıldı. Caddeler KKTC ve Türk bayraklarıyla süslendi. Bu tören öncekilerden daha huzurlu bir atmosfer içerisinde gerçekleşti. Bunun nedeni ise yıllar sonra adanın birleşmesi doğrultusunda Türk ve Rum toplumlarının son zamanlarda göstermiş oldukları çabalardır. KKTC lideri Mehmet Ali Talat, yabancı bir grup gazeteciye, Kıbrıs Cumhuriyeti'nin lideri Dimitris Hristofyas ile görüşmelerin haftada iki defa yapılmasını kararlaştırdıklarını açıkladı. Kıbrıs Türk toplumu yetkilileri, bu görüşmeler sayesinde bir an önce hissedilir sonuçlar elde edeceklerini düşündüklerini gizlemiyorlar. Bunun nedeni de adanın güney bölgesinde, 2004 yılında AB'ye kabul edilmesinden sonra, belirgin ekonomik gelişmeler kaydedildiği gerçeğidir. Diğer yandan Kıbrıs Türkleri tek destekçileri olan Ankara'nın çıkarlarını da düşünmek zorundalar. Türkiye'nin AB üyelik görüşmelerinde, Kıbrıs sorununun en büyük engeli teşkil ettiği söyleniyor -Yunanistan'ın AB'ye tam üye olarak veto hakkı bulunuyor." (28.11)
YUNANİSTAN BASINI
Eleftherotipia: "Petrol savaşına Dönüşüyor" : "Lefkoşa'daki siyasi ve diplomatik kaynaklar, Yunanistan Cumhurbaşkanı Karolos Papulyas ile Kıbrıs Cumhurbaşkanı Dimitris Hristofyas'ın Türkiye'ye gönderdiği mesajların rastlantı olmadığını değerlendiriyor. Bunun nedeni de Ankara'nın -daha sonra da Kıbrıs Türk kesimi lideri Mehmet Ali Talat'ın- petrol konusunda gerginlik ve tehdit ortamını sürdüreceklerinin anlaşılmasıdır...Güvenilir kaynaklar, AB Dönem Başkanı Fransa, İngiltere ve Norveç dışında, ABD'nin de petrol arama çalışmaları yapan Norveç gemilerini taciz eden Türkiye'yi protesto ettiğini bildirdiler. Aynı kaynaklar, bir Amerikan şirketinin Kıbrıs'ın deniz bölgesinde ‘12'inci arazi' olarak bilinen bölgede hidrokarbon araştırma anlaşmasının son aşamasına ulaştığını açıkladı." (28.11/ Fanos Konstantinidis)
Yunanistan Radyo-Tv Kurumu: "Kıbrıs ile Yunanistan Arasında Görüş Birliği Sağlandı": "Başbakan Kostas Karamanlis ve Kıbrıs Cumhurbaşkanı Dimitris Hristofyas, Başbakanlıkta yapılan görüşmede, Türkiye'ye, AB ve Uluslararası Hukuk kurallarına saygı göstermesi konusunda sert bir mesaj gönderdi. Karamanlis ile Hristofyas, Kıbrıs sorununa çözüm bulunması çabaları çerçevesinde yapılan girişimler konusunda da görüş birliği sağlandığını vurguladılar. Karamanlis açıklamasında, müzakerelerin, Kıbrıs sorununa, BM kararlarına, AB ve Uluslararası Hukuk ilkelerine dayanan ve uyumlu olan bir çözüm bulununcaya kadar devam etmesi gerektiğini belirtti. Karamanlis, çözümün BM kararlarında belirtilen iki bölgeli, iki toplumlu federasyon çerçevesine dayanması ve bir egemenliği, bir vatandaşlığı ve uluslararası kimliği olan bir devleti içermesi gerektiğini söyledi. Türkiye'nin tutumuna değinen Karamanlis, bu ilkelerden uzaklaşmanın BM'nin kararlarına ve anlaşmaya varılan hususlara aykırı olduğunu vurguladı." (28.11)
NOT: Bu bülten, 28-30 Kasım 2008 tarihlerinde Genel Müdürlüğümüze ulaşan haber ve yorumlardan derlenerek hazırlanmıştır.