2008-11-26 AB Bülteni

Son Güncelleme: 03 Aralık 2008

2008-11-26 AB Bülteni

Bülten No : 143 26 Kasım 2008

DIŞ BASINDA

TÜRKİYE-AVRUPA BİRLİĞİ İLİŞKİLERİ

 

İNGİLİZ BASINI
REUTERS:
"Petrol Aramaktan Vazgeçmeyeceğini Açıklayan Kıbrıs, Türkiye'yi de AB Konusunda Uyardı": "Kıbrıs bugün, Akdeniz'de yürüttüğü petrol ve doğalgaz arama çalışmalarını devam ettireceğini açıkladı ve kendilerini durdurmaya çalışması halinde de Türkiye'nin AB sürecinde sıkıntıya gireceği uyarısını yaptı. Kıbrıs, Türkiye'yi, uluslararası sularda sismik arama yapan Panama bandıralı iki gemiyi 13 Kasım ve 24 Kasım tarihlerinde taciz etmekle suçladı. Türkiye ise, söz konusu araştırmanın kendi kıta sahanlığını ihlal ettiğini söyledi. Yeniden birleşme görüşmelerinde Kıbrıs Rum kesimini temsil eden Kıbrıs Cumhurbaşkanı Dimitris Hristofyas, ‘Kıbrıs Cumhuriyeti'nin bağımsız haklarını savunmakta kararlıyız (...) Ankara'nın tahrik edici hareketlerini BM ve AB'ye bildirdik' dedi. Kıbrıs Dışişleri Bakanı Markos Kipriyanu ise şunları söyledi: ‘Türkiye'nin kendine has taktiklerinin, AB görüşme çatısı altındaki taahhütlerini yansıtmadığı açık. Eğer devam ederse, Türkiye'nin katılım rotasını tabii ki de etkileyecektir.' " (25.11/ Sarah Ktisti)

 

ULUSLARARASI BASIN
International Herald Tribune: "Türkiye'de Reformlar Durdu ve Liberaller Artık Bekleyemiyor" :"Recep Tayyip Erdoğan altı yıl önce Türkiye'nin başbakanı seçildiğinde, politikası cesur ve yeniydi ve bu ülkenin liberalleri hemen ona destek verdiler. AB ile katılım müzakerelerini başlattı, Kıbrıs gibi yıllar süren ihtilaflarda saldırgan söylemleri sona erdirdi ve Türkiye'nin bastırılan Kürt azınlığına, çığır açan bir konuşmada, ‘var olduğunu' söyledi. Liberaller, Erdoğan'ın partisi ayakta kalmak için yasal mücadeleler verdiğinden ertelenen reformları beklerken, son yıllarda endişelenmeye başlasalar da, tekrar reform gündemine döneceğini umarak onu desteklediler. Şimdi bu değişiyor gibi. Liberal köşe yazarları ve entelektüeller, Erdoğan'ı reformcu yolundan Türkiye'nin güçlü ordusuna yakın daha milliyetçi bir çizgiye kaymasını eleştirmeye başladılar." (25.11/ Sabrina Tavernise)

 

YUNAN BASINI
To Vima: " Kıbrıs'a, Kıta Sahanlığı Konusunda Türkiye'nin Tahriki " : "Lefkoşa'daki diplomatik kaynaklar, Ankara'nın tahrik edici davranışlarının, Kıbrıs'ın kıta sahanlığına sahip olduğunu reddeden ölçüye ulaştığını vurguluyorlar. Türkiye her zamanki taktiğini uygulayarak, diğer adaların kıta sahanlığına sahip olmadığı gibi Kıbrıs'ın da kıta sahanlığına sahip olmadığını, çünkü Doğu Akdeniz'deki denizin kapalı deniz olduğunu düşünüyor. Türkiye'ye göre, bağımsız bir BM ve AB üye-ülkesi, ada olması nedeniyle ve Kıbrıs sorunu henüz çözülmediği için kıta sahanlığına sahip değil. Lefkoşa'daki hükümet kaynakları, Londra'nın Ankara'ya, ‘bu tür girişimlerin olumlu ortama yardımcı olmadığı ve Türkiye'nin AB sürecini olumsuz etkilediği' mesajı gönderdiğini bildirdiler." (25.11/ Nikos Hasapopulos)

İN.GR: "Rehn: ‘Kıbrıs Sorununa Toplu Çözüm Bulunması, Türkiye'nin Üyeliği İçin Önemli' ":"AB Komisyonunun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn, Euractiv bültenine verdiği röportajda, Eski Yugoslavya Cumhuriyeti Makedonya'nın (EYCM) Yunanistan aleyhinde Lahey Uluslararası Adalet Divanına yaptığı başvuruya ihtiyatlı yaklaştı. Rehn, Kıbrıs sorununa değinerek, bu soruna toplu bir çözüm bulunmasının, Türkiye'nin AB üyeliği konusunda önemli olduğunu vurguladı. Kıbrıs sorununa toplu bir çözüm için uygun şartların mevcut olduğunu belirten Rehn, Kıbrıs'ın birleşmesinin gerek Kıbrıs Rumları gerekse Kıbrıs Türkleri için önemli olduğunu söyledi. Rehn, Kıbrıs sorununa BM çatısı altında çözüm aranmasına rağmen, AB'nin, Kıbrıs'ın üye bir devlet olması nedeniyle, önemli bir gerekçesi olduğunu belirtti. Türkiye'nin AB müzakereleri konusunda ise Rehn, bilgi toplumu ve serbest dolaşımla ilgili iki başlığın aralık ayında açılmasını beklediğini söyledi." (25.11)

 

NOT: Bu bülten, 25 Kasım 2008 tarihinde Genel Müdürlüğümüze ulaşan haber ve yorumlardan derlenerek hazırlanmıştır.

Bu döküman ab.gov.tr sitesinde bulunan makaleden otomatik üretilmiştir