Son Güncelleme: 23 Haziran 2008
Bülten No : 74 19 Haziran 2008
DIŞ BASINDA
TÜRKİYE-AVRUPA BİRLİĞİ İLİŞKİLERİ
ALMANYA BASINI:
Der Tagesspiegel: "AB Türkiye ve Hırvatistan ile Üyelik Müzakerelerini Sürdürmeye Devam Ediyor": "İrlanda'da yapılan ve olumsuz sonuçlanan Lizbon Antlaşması ile ilgili referandum sonrasında AB, iki aday ülke Türkiye ve Hırvatistan ile müzakerelere devam ediyor. Her iki ülkeyle iki müzakere başlığı dün görüşülmeye açıldı. AB üyesi Kıbrıs, müzakerelerin akışını Ankara'nın kendisini hukuksal olarak tanımaması nedeniyle engelliyor. Yeni açılan müzakere başlıkları arasında ‘Şirketler Hukuku' ve ‘Fikri Mülkiyet Hukuku' bulunuyor. Böylece 35 ana müzakere başlığından sekizi açılmış oldu. Fransa'nın AB dönem başkanlığında başka müzakere başlıklarının da açılarak sürecin hızlandırılması düşünülüyor." (18/06)
AVUSTURYA BASINI:
Wiener Zeitung: "Hem Ottakring'te Hem de AB Yolunda Birlikte" : "Türkler Hırvatlardan daha fazla korna çalıyorlar. Viyana'da da Türklerin Çekler'e karşı maçı kazanması, tıpkı İstanbul'da Galatasaray'ın süper ligi kazanması gibi kutlandı. Türkler sanki Avrupa Şampiyonasını kazanmış gibi, pazar akşamı dalgalanan kırmızı bayraklarla arabalardan yarı beline kadar sarkarak, Gürtel boyunca dolaştılar. Cuma günü de, maçı kim kazanırsa kazansın Ottakring'te yine kutlamalar yapılacak, çünkü Hırvatistan Türkiye'ye karşı oynayacak. Ottakring'te her iki ulusun da bol bol temsilcisi var. Gençler burada yetişti, anne babaları kısmen otobüslerle Avusturya'ya getirilmişti. Avusturyalı işletmeler 60'lı 70'li yıllarda Türkiye'den işçi getirmek üzere ajanslara bile başvuruyorlardı. Zagrep ve Ankara'daki hükümetlere kalsa bütün Hırvatların ve Türklerin AB üyesi olması gerekirdi. Birçok Avusturyalı ise, bu iki ulustan yalnızca birini Avrupa Birliği'nde görmek istiyor. Türkiye'nin AB'ye katılma ihtimaline karşı olanlar şimdi, İrlanda'nın AB reform antlaşmasını reddetmesi üzerine pozisyonlarının güçlendiği kanısına kapılabilir. Yeni bir yapı olmadan AB'nin genişlemeye devam edemeyeceğini öne sürüyorlar. İrlanda'nın hayır cevabının genişlemeyi pek etkilemeyeceği dikkate alınmıyor. Çünkü Hırvatistan'ın AB üyeliği şimdiki AB antlaşmaları bazında da mümkün. Hatta Zagrep ile yapılacak üyelik antlaşmasında katılımların devam etmesi olasılığı bile yer alabilir. Bu Sırbistan ve Makedonya'nın yanı sıra Türkiye için de geçerli olabilir. Ancak Türkiye'nin önünde uzun bir yol var, on yıldan önce üye olması zaten düşünülemez. O zamana kadar hem Türkiye hem Avrupa çok değişmiş olabilir." (Martyna Czarnowska , 18/06)
İNGİLTERE BASINI:
The Times: "Türk Devi Oyak Grubu Brüksel'de Rahatsızlık Yarattı" : "İrlanda'nın Lizbon Antlaşmasına ‘hayır' demesi, Türkiye'nin dün başlayan AB'ye katılım müzakerelerine gölge düşürdü. Türk müzakereciler, Türklere antipati duyan Fransızların dönem başkanlığı esnasında AB'nin, katılım sürecini bir kenara atmasından endişe duyuyor. Bireysel özgürlük tartışmaları da bu durumu tehlikeye atabilir. Türkler, AB yasalarına teknik açıdan riayet etmeye odaklanmış durumdalar. Müzakereler iki yeni başlıkla sürüyor: şirketler hukuku ve fikri mülkiyet hukuku. Türkler ülkelerinde başörtü yasağıyla ilgili şiddetli tartışmalardan ve İslamcı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile laik kurumlar arasında artmakta olan ihtilaftan kurtulmak istiyorlar. Türkiye Anayasa Mahkemesinin iktidardaki AK Partiyi kapatma tehditi, Türkiye'nin Avrupa'yla kültürel açıdan uyuşması konusunda yeni sorular gündeme getiriyor. AB, kendi anayasasının derdinde. Belki de İrlandalılar, Türklere, AB karşısında nasıl bir tutum izlemeleri gerektiğine dair bir sinyal vermiştir. Bu yeni bir fırsat, ama sakın sizi kendi yolunuzda ilerlemekten alıkoymasın." (Carl Mortished, 18/06)
YUNANİSTAN BASINI:
ERT: "Bakoyanni: Türkiye'nin Avrupalılaşma Süreci Yeni Bir Ruh İstiyor": "Atina'da bugün Başbakanlıkta yapılan Karamanlis- Bakoyanni görüşmesinde ayrıca, yarın Brüksel'de toplanacak AB doruk toplantısı öncesi, burada görüşülecek konular ele alındı. Bakoyanni, görüşmeden sonra yaptığı açıklamada, Türkiye'nin Avrupa beklentilerine değinerek, Türkiye'den, son gelişmelerin yarattığı durumdan çıkış arayan bir ülke olarak söz etti ve ‘Türkiye'nin Avrupalılaşma sürecinin yeni bir ruh istediği anlaşılıyor. Bunu, reform çabalarını sürdürme konusunda alacağı istikrarlı kararlarla sadece Türkiye'nin kendisi verebilir' dedi. Bakoyanni, Kıbrıs konusunda da, ‘Yine kritik bir yol ayrımında bulunuyoruz' dedi ve ‘İki toplum arasında biraz iyimserlik vadeden görüşmelerinden kaynaklanan genel mesajlardan ve iyi havadan' söz etti. Ancak Bakoyanni, ‘İki toplumlu ve iki bölgeli federasyon temelinde adil, kalıcı ve işler bir çözüme giden yolun kolay katedilecek gibi olmadığını' söyledi." (18/06)
NOT: Bu bülten, 18 Haziran 2008 tarihinde Genel Müdürlüğümüze ulaşan haber ve yorumlardan derlenerek hazırlanmıştır.