Son Güncelleme: 23 Haziran 2008
Bülten No : 74 18 Haziran 2008
DIŞ BASINDA
TÜRKİYE-AVRUPA BİRLİĞİ İLİŞKİLERİ
ABD BASINI:
AP: "Türkiye AB Müzakerelerinde Fransa'nın Adil Davranmasını İstiyor" : "Türkiye Dışişleri Bakanı Ali Babacan bugün yaptığı bir açıklamayla Fransa'nın Türkiye ile düzenlenen AB katılım müzakerelerini Paris'in gösterdiği tüm muhalefete rağmen adil ve tarafsız bir şekilde yürütmesi gerektiğini söyledi. Fransa altı ay süreli AB dönem başkanlığı görevini temmuz ayında devralacak ve bu süreç boyunca Türkiye ile müzakereler gerçekleştirilecek. AB yetkilileriyle görüşmesinin ardından gazetecilere konuşan Türkiye Dışişleri Bakanı Ali Babacan, ‘Fransa'nın başkanlığı döneminde AB katılım sürecimizde ilerleme kaydedileceğine inanıyoruz' dedi. Babacan, Türkiye'nin yapılan reformlarla birlikte katılım için son derece önem taşıyan ekonomi politikası konularında müzakereleri artırmak için hazır olduğunu belirterek şöyle konuştu: ‘AB'den beklentimiz Türkiye'ye olan vaatlerini yerine getirmesidir. Fransa dönem başkanlığının adil, tarafsız ve şeffaf bir başkanlık süreci olmasını umuyoruz. Türkiye, Birliğe tüm hakları ve yükümlülükleriyle ortak bir üye olarak katılmayı bekliyor.' AB Dönem Başkanlığını yürüten Slovenya'nın Dışişleri Bakanı Dimitri Rupel, iki tarafın ‘fikri mülkiyet hukuku' ve ‘şirketler hukuku' ile ilgili müzakerelere bugün başladıklarını söyledi. AB yetkilileri bu iki başlığın sahte mallara karşı önlem alınmasına ve Türk yasalarını iş hukuku konusunda AB standartlarına getirmeye yardımcı olacağını belirtti. Rupel ‘Bu uzun bir süreç olacak, ancak çok da uzun sürmeyeceğini umuyoruz' dedi. Rupel ayrıca Babacan'dan Türkiye'nin katılım müzakerelerinde bir sorun teşkil etmeyi sürdüren demokrasi ve insan hakları konusunda siyasi reformlara devam etmesini talep etti. AB yetkilileri, Türkiye'nin asgari reform standartlarını yerine getirmesi halinde yedi başlığın daha açılmayı beklediğini belirttiler. Bu yeni başlıklar arasında gıda güvenliği, vergilendirme, istihdam, kamu ihaleleri ve çevre konusu bulunuyor." (Constant Brand, 17/06)
ALMANYA BASINI:
Süddeutsche.de: "Türkiye AB'ye Alınmasın" : "CSU Genel Sekreteri Christine Haderthauer, Irlandalıların AB Reform Anlaşması'nı reddetmesinin sonucu olarak, Türkiye ile AB'ye katılım müzakerelerinin durdurulmasını talep ediyor. Haderthauer, DDP haber ajansına verdiği demeçte, Lizbon Anlaşması olmadan da Avrupa Birliği'nin şu anki hâliyle sınırlarına dayandığını, bu nedenle de Türkiye ile AB üyeliği müzakerelerini devam ettirmenin ‘tamamen yanlış' olduğunu söyledi. Haderthauer sözlerine, ‘Yeni fasılların açılması ağır bir hatadır ve Türk tarafında yanlış beklentiler uyandırmaktadır' diye devam etti. Eş zamanlı olarak Türkiye'nin ‘merkezi konularda AB standartlarından hâlâ çok uzak olduğunu' kaydeden Haderthauer, örneğin: kadın-erkek eşitliğinin Türkiye'de sadece ‘kağıt üzerinde' olduğunu ifade etti. Ayrıca ‘ordunun siyaset üzerinde hâlâ büyük etkisi var' diyen CSU Genel Sekreteri, ayrıcalıklı ortaklığın ‘Avrupa ve Türkiye için en iyi çözüm' olduğunu vurguladı. Türkiye'nin bir serbest ticaret bölgesinin parçası olarak dış politika ve güvenlik politikası alanlarında AB ile daha güçlü bir şekilde iş birliğine gidebileceğini kaydeden Haderthauer, ülkenin böylece aynı zamanda ‘acilen ihtiyaç duyulan içerideki reformlar için zaman kazanacağını' ifade etti." (17/06)
FRANSA BASINI:
AFP: "Türkiye, Avrupa Birliği Üyeliğine Doğru Küçük Bir Adım Daha Attı" : "Avrupalı kaynaklardan edinilen bilgiye göre, Türkiye bugün, 35 başlıktan ikisini daha açarak AB üyeliğine doğru küçük bir adım daha attı. AB'nin 27 üye devletiyle Türkiye Dışişleri Bakanı Ali Babacan bugün Lüksemburg'da, "şirketler hukuku" ve ‘fikri mülkiyet hukuku' başlıklarını açtılar. En az 10 veya 15 yıl sürebilecek olan müzakerelerin, Ekim 2005'te başlamasından bu yana başlık sayısı sekize ulaşmış oluyor. 27'ler geçen hafta bu başlıkları açma konusunda prensip kararı almıştı ve ilk defa polemik olmaksızın Fransa, -Kıbrıs ile Türkiye'nin üyeliğine başlıca karşı olan- zorluk çıkarmadı. Genellikle tartışmalar, Avrupa ve Asya arasında köprü konumunda bulunan, kuşkusuz ‘stratejik' olan, ancak AB'ye katılacak bu ilk büyük Müslüman ülkenin Avrupa geleceği konusunda ihtilaflı geçiyor." (17/06)
NOT: Bu bülten, 17 Haziran 2008 tarihinde Genel Müdürlüğümüze ulaşan haber ve yorumlardan derlenerek hazırlanmıştır.