2008-05-29 AB Bülteni

Son Güncelleme: 05 Haziran 2008

2008-05-29 AB Bülteni

Bülten No : 60                                                                                                                                                                         29 Mayıs 2008


DIŞ BASINDA

TÜRKİYE-AVRUPA BİRLİĞİ İLİŞKİLERİ

ABD BASINI:
Amerika'nın Sesi Radyosu:
"Türkiye ve AB'den Karşılıklı Suçlamalar": "Türkiye ve Avrupa Birliği yetkilileri, üyelik görüşmelerinin yavaş ilerlemesinden birbirlerini suçladı. Brüksel'de temaslarda bulunan Dışişleri Bakanı Ali Babacan Türkiye'nin üyeliğini sorgulayan bir Birlik üyesini eleştirdi, ancak isim vermedi. Babacan, bu yaklaşımın Türkiye'de halkın kapsamlı reform çabalarına verdiği desteği azalttığını kaydetti. Babacan'ın isim vermediği ülkenin Fransa olduğu tahmin ediliyor. Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, Türkiye'nin büyük bir Müslüman ülke olarak Avrupa Birliği üyeliğine çekince koymuştu. Buna karşılık Avrupa Birliğinin genişlemeden sorumlu yetkilisi Olli Rehn de Kıbrıs konusundaki anlaşmazlığın müzakereleri geciktirdiğini savundu. Rehn, Türkiye'nin liman ve havaalanlarını Kıbrıs Rum kesimine açmadıkça üyelik müzakerelerinde istenen hızla ilerlenemeyeceği uyarısında bulundu. Rehn, müzakerelerin hızının Türkiye'ye bağlı olduğunu savunurken Babacan tüm faturayı Türkiye'ye kesmenin doğru olmadığını, her iki tarafın da yapabilecekleri olduğunu söyledi. Babacan, müzakere sürecinde karşılaşılan zorlukları şu sözlerle değerlendirdi: ‘Bu teknik konular şöyle veya böyle aşılır, biz bunlardan korkmuyoruz. Türkiye teknik kriterleri aşabilecek kurumsal kapasiteye ve siyasi iradeye sahiptir. Bizim genelde şikayetçi olduğumuz problem teşkil eden konular siyasi içerikli engellemelerdir. Kaldı ki ülke ismi, fasıl ismi söylemek istemiyorum ancak şu anda birkaç faslımız birkaç üye ülkeler tarafından bir bakıma bloke edilmekte, o fasıllarda Türkiye ilerleyememektedir. Yine bazı fasıllar, bir üye ülke tarafından Türkiye'yi tam üyeliğe götürür endişesiyle açılamamaktadır. Kuşkusuz bunlar Türkiye'de Avrupa Birliğiyle ilgili algılamaları olumsuz etkilemektedir. Türkiye'de reformların sıhhatli bir şekilde yürümesi, Türkiye'nin Avrupa Birliği tüm kriterlerine, tüm standartlarına uyması ancak ve ancak tam üyelik hedefinin sapasağlam yerinde durmasıyla mümkündür.' Babacan, bugün Avrupa Birliği Komisyonunda birtakım görüşmeler yaptıktan sonra Avrupa Parlamentosu Dışişleri Komisyonunda parlamenterlere bir sunum yapacak ve olası soruları yanıtlayacak." (28/05)

 

ALMANYA BASINI:
Financial Times Deutschland: "Türkiye, AB'yi Oyalama Taktiği ile Suçluyor": "Türk hükümeti, AB'yi Türkiye'nin tam üyelik hedefinden sapmaması yönünde uyarıyor. Türkiye Dışişleri Bakanı Ali Babacan, Brüksel'de AB'nin üst düzey yetkilileriyle buluşmasının ardından yaptığı açıklamada, ‘Tam gaz devam etmenin ancak tam üyelik hedefiyle mümkün olacağını' söyledi. ‘Eğer bu iki partner için de net bir hedef değilse, o zaman Türkiye'nin AB'ye uyum sağlamasının neden ve nasıl olacağının sorulması gerekir' diye konuştu. Görüşmelerin yavaş ilerlemesinin arkasında ise, Fransa ve Almanya'nın bu arada Türklerin tam üyeliğine karşı direnerek, bunun yerine ülkenin başka bir yolla AB'ye sıkıca bağlanması için çaba göstermeleri yatıyor. Temmuz ayından itibaren altı aylığına AB Dönem Başkanlığını üstlenecek olan Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, geçmişte defalarca Türkiye için ‘Avrupa'da yer olmadığını' vurgulamıştı. Ancak, Fransa ve Almanya'nın frene basma çizgisi AB içerisinde tartışmalı. İngiltere, İsveç gibi üyelikten yana olan ülkelerin yanı sıra AB'nin 12 yeni üyesinin çoğuyla AB Komisyonu da Türkiye'nin üyeliğini destekliyor. Halihazırdaki AB Dönem Başkanı Slovenya Dışişleri Bakanı Dimitrij Rupel, dün yaptığı açıklamada, ‘Türkiye'nin yakında AB'nin en önemli üyelerinden biri olmasını ümit ediyoruz' diye konuştu. AB'nin Genişlemeden Sorumlu Komiseri Olli Rehn de, ‘Müzakerelerin ortak hedefi katılımdır' diye vurgu yaptı." (Wolfgang Proissl, 28/05)

Frankfurter Allgemeine Zeitung: "Babacan: Türkler AB Şevkini Yitiriyorlar": "Türk Hükümeti, Avrupa Birliği'ni, Türk halkının ülkelerinin AB'ye üye olma isteğinin azalabileceği konusunda uyardı. Türkiye Dışişleri Bakanı Ali Babacan, dün Brüksel'de AB üst düzey temsilcileriyle yaptığı görüşmenin ardından, şimdiye kadar 35 başlıktan sadece altısının müzakerelere açılmış olmasının, halkın reform isteğini azalttığını söyledi. AB ise, Türkiye'nin AB yolunda ilerleme kaydedebilmesinin koşulunun daha çok reform yapılması olduğu görüşünde. Babacan, ‘Bizim istediğimiz, tam üyelik hedefine bağlı kalınması ve Türkiye'nin bu hedefe doğru ilerlemesidir' ifadesini kullandı." (28/05)

 

FRANSA BASINI:
RFI: "Ankara, Birliğe Katılımıyla İlgili Olarak Paris'i Uyarıyor": "Avrupa Birliği ile Türkiye arasında Ortaklık Konseyinin toplanması, Ankara ile olası katılımı hususunda bir krizi önlemeyi sağladı. Fransa bunun için, Türk yetkililerin gözünde gerekli önkoşul olan tüm belgeler üzerinde çalışmayı kabul etti. Bununla birlikte, Paris'in bu uzlaşmacı tavrı bir siyaset değişimi değil, Fransız Cumhurbaşkanı hâlâ Türkiye'nin Birliğe katılımına karşı. Nicolas Sarkozy, imtiyazlı ortaklık yolunda müzakerelerin sürdürülmesine hazır olduğunu söylüyor, ancak Türkiye'nin Avrupa Birliğine tam üyeliğini reddediyor. Slovenya dönem başkanlığı buna cevaben, Türk yetkililerce önemli gelişmeler kaydedildiğinin altını çiziyor. Bu, Avrupa Komisyonu tarafından kabul gören bir iyimserlik, ancak Birlik her seferinde gerçekleştirilmesi gereken daha birçok ilerleme olduğunu da hatırlatıyor." (Gregoire Lory , 28/05)

 

KIBRIS RUM BASINI:
Kıbrıs Haber Ajansı:
"Hristofyas: Esas Mesele Türkiye'nin AB Görüşleri Doğrultusunda Hareket Etmesidir": "Cumhurbaşkanı Dimitris Hristofyas, Türkiye-AB Ortaklık Konseyi toplantısı sonuçları ve AB üyesi ülkelerin ortak tutumundan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Hristofyas, Bulgaristan'ın Lefkoşa Büyükelçiliğinin ulusal bayramları dolayısıyla düzenlediği etkinlik sırasında yaptığı açıklamada, şöyle dedi: ‘AB üyesi 27 ülkenin, Türkiye'nin AB üyelik süreci konusunda ortak bir tutum içinde olmasından memnunum. Dile getirilen görüşler doğru ve tatmin edicidir, fakat esas mesele, Türkiye'nin bu doğrultuda hareket etmesidir. Biz bu yönde çabalarımıza bütün gücümüzle devam edeceğiz.' AB, Türkiye'ye, iyi komşuluk ilişkilerine ve anlaşmazlıkların barışçı yollardan çözümüne açıkça uyması konusunda çağrıda bulunurken, Ankara ile Kıbrıs arasındaki ilişkilerde yumuşama olmaması, Gümrük Birliği Protokolü'nün uygulanmaması ve Kıbrıs Cumhuriyeti'nin uluslararası kuruluşlara girmesinin engellenmesinden üzüntü duyduğunu dile getirdi. AB'nin bu uyarıları, AB Dönem Başkanı Slovenya tarafından, AB-Türkiye Ortaklık Konseyi toplantısı çerçevesinde Türkiye Dışişleri Bakanına sunulan AB'nin 27 üyesinin ortak tutum metninde yer aldı." (28/05)

 

NOT: Bu bülten, 28 Mayıs 2008 tarihinde Genel Müdürlüğümüze ulaşan haber ve yorumlardan derlenerek hazırlanmıştır.

Bu döküman ab.gov.tr sitesinde bulunan makaleden otomatik üretilmiştir