2008-05-23 AB Bülteni

Son Güncelleme: 04 Haziran 2008

2008-05-23 AB Bülteni

Bülten No : 56                                                                                                                                                                        23 Mayıs 2008


DIŞ BASINDA

TÜRKİYE-AVRUPA BİRLİĞİ İLİŞKİLERİ

ABD BASINI:
Bloomberg:
"Türkiye Liderlerin Mahkeme Yasağından Korunması İçin AB'nin Baskısı Altında" : "Avrupa Birliği yasa koyucuları, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın siyasetten yasaklanmasına neden olacak anayasadaki bir boşluğun kapatılması için Türkiye'ye baskı yapıyor. Türkiye'nin AB üyeliği girişimini tehdit eden bir davaya müdahale eden Avrupa Parlamentosu, Türk mahkemelerinin demokratik olarak seçilmiş partileri yasaklamasını engelleyen anayasa değişikliklerinin yapılması çağrısında bulundu. 62'ye karşı 467 oyla kabul edilen önergede, Türkiye'nin ‘Avrupa standartlarına' uyması gerektiğini belirten Parlamento, Türk savcılarının, yüksek mahkemenin, yeniden seçilmesinden bir yıl sonra Erdoğan'ın partisini yasaklamasını sağlama girişimlerini eleştirdi. Avrupa Komisyonunun genişlemeden sorumlu Komiseri ve üyelik görüşmelerinde AB'nin önemli ismi olan Olli Rehn, çarşamba günü Fransa'nın Strasbourg şehrindeki Parlamentoya, ‘Siyasi bir partinin kapatılması sıradan bir iş değildir ve olmamalıdır. Bir Avrupa demokrasisinde bu kadar kolay kabul edilemez' dedi. Geçtiğimiz yıl son 40 yılın en büyük çoğunluğuyla yeniden seçilen Erdoğan'a yönelik bu meydan okuma, 2005 yılında başlayan AB'ye üyelik görüşmelerinde Türkiye'nin karşılaştığı engellere yenisini ekliyor. Türkiye, Birliğin 35 müzakere başlığından altısında başlattığı görüşmelerin birisini tamamlamıştı. Rehn, ticaret hukuku ve fikri mülkiyet haklarını içeren iki alandaki görüşmelerin 17 Haziran'da başlayabileceğini açıkladı. Türkiye'den AB üyesi olan Kıbrıs Rum Cumhuriyeti'ne uyguladığı ticaret ambargosuna son vermesi isteğini yineleyen Parlamento, Türkiye'yi Kıbrıs'ı tanımaya zorlamak için sekiz alandaki görüşmeleri durdurmuştu." (James G. Neuger, 22/05)

 

ALMANYA BASINI:
Almanya'nın Sesi Radyosu: "AP'den Türkiye Raporuna Onay": "Avrupa Parlamentosu (AP) Genel Kurulu, Hollandalı Hristiyan Demokrat Parlamenter Ria Oomen-Ruijten tarafından hazırlanan Türkiye raporunu dün kabul etti. Bağlayıcı özelliği olmayan, tavsiye niteliği taşıyan raporda, Türkiye'den demokrasi ve insan hakları alanındaki reformların hızlandırması çağrısında bulunuldu. Rapor, 62 ‘hayır' ve 61 ‘çekimser' oyuna karşı 467 oyla kabul edildi." (22/05)

ARD: "Türkiye'nin AB Üyeliğiyle İlgili Şüpheler Artıyor": "AB'nin Türkiye ile ilgili son ilerleme raporu diplomasinin oldukça dikkatli diliyle hazırlanmış. Ama buna rağmen, yine de netlik konusunda hiçbir nokta gizli kalmıyor. Raporda, siyasi reformlar konusunda neredeyse hiç ilerleme kaydedilmediği, özellikle de düşünce ve dini özgürlük hakkı alanında eksiklikler mevcut olduğu belirtiliyor. Buna ek olarak yolsuzlukla mücadele ve yargı sisteminde, ayrıca sendika, çocuk ve kadın haklarında daha fazla gayret sarf edilmesi gerektiği ifade ediliyor. SPD'li Klaus Haensch bu eleştirel dipnotların Avrupa milletvekillerinin büyük çoğunluğunun, bu konudaki tutumunu net olarak ifade ettiğini belirterek, ‘Rapor, Avrupa Parlamentosunda şu sıralar AB ve Türkiye arasındaki katılım müzakereleriyle ilgili bulunabilecek en iyimser ifade şeklidir' açıklamasında bulundu.Her geçen gün biraz daha fazla Avrupalı siyasi, Türkiye'nin üyelik sürecine şüpheyle bakıyor. Hatta prensipte bir AB üyeliğini onaylayanlar bile, üyelik koşullarının kati suretle yerine getirilmesinde diretiyor. AB, doğu genişlemesinden bu yana üyelik koşullarında çok fazla tavizler verdi ve aslında henüz yeterli ölçüde hazır olmayan adayları Birliğe dahil etti. Üyeliklerle ilgili olarak çok erken somut tarihler verildi ve AB böylelikle de kendini zora soktu. Bu nedenle de Klaus Haensch için, bu sefer üyelik müzakerelerinin ucu açık bir süreçte kalması çok önemli. Haensch, ‘Bu müzakerelerin sonunda ne olacağı belli değil' açıklamasında bulundu.Avrupa'da şu sıralar genişleme yorgunluğu baş gösteriyor. Gerçi bu da, globalleşmenin beraberinde getirdiği sorunlar dikkate alındığında anlaşılır, ancak AB'nin mesafeli tutumu Türk hükümetini de, ülkedeki reform sürecinin devam ettirilmesi konusunda müşkül durumda bırakıyor. Hiç kuşkusuz, olası bir üyeliği onaylayanlar, şu an yayılan savunma tutumunu abartılı buluyor ve bunun çok da dürüstçe olmadığını düşünüyorlar. Ne de olsa eleştirilerde bulunanlar da Türkiye'nin AB üyeliği konusunda herhangi bir alternatifin olmadığının bilincindeler. Bunun için Türkiye stratejik açıdan ve İslami dünya arasındaki bağlayıcı öğe olarak çok fazla önem teşkil ediyor. " (Wolfgang Otto, 22/05)

Handelsblatt: "AB Parlamentosu Türkiye'yi Eleştiriyor": "AB milletvekilleri, çarşamba günü Strasbourg'da kabul edilen raporda Ankara'ya, ‘Türkiye'nin modern ve refah bir demokrasi olmasında belirleyici olan reformları kararlılıkla ilerletmesi' yönünde ısrarla çağrıda bulundular. AB'nin genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn de ‘reformların yavaş ilerlemesinden' endişe ederken, ‘Türkiye bir yılı daha boşa hediye etmemelidir' diye uyardı. Strasbourg'da buna rağmen, yaz tatilinden önce Türkiye ile katılım müzakerelerinde iki faslın daha açılmasına niyetli olduklarından söz eden Rehn, ancak bunların girişimci hakları ve telif hakları gibi daha ziyade teknik konular olduğuna işaret etti. Rehn, AB üyeliğinin esas temelini, anayasal reformların teşkil ettiğini belirtti. AB Parlamentosu, Türkiye'de devam etmekte olan düşünce özgürlüğüne yönelik sınırlandırmaları eleştirdi. Milletvekilleri, TCK'nın bununla ilgili maddesinde yapılan son değişikliğin ‘bu maddenin kapsamlı bir şekilde reforme edilmesinin sadece ilk adımını oluşturduğunu' belirterek, değişikliğin yetersiz olduğuna işaret ettiler. AB Parlamentosu, Türk yargısının hükümet partisi AKP'ye karşı girişiminden endişeli. Genişlemeden sorumlu komiser Rehn, Anayasa Mahkemesi'nde görülen davanın ‘hukuk devleti ve demokrasi ilkeleri çerçevesinde' karara bağlanmasını talep etti." (22/05)

 

AVUSTURYA BASINI:
Oberösterreichısche Nachrichten: "Fischer Türkiye'deki Resmi Temaslarını İstanbul'da Noktalıyor": "Avusturya Cumhurbaşkanı Fischer, Türkiye ziyaretini perşembe günü İstanbul'da sona erdiriyor. Fischer, İstanbul'da Ekumenik Patrik 1. Bartholomeos tarafından karşılanacak. İkili görüşmede, Türkiye'deki Hristiyan azınlıkların sorunlarının ön plana çıkması bekleniyor. Programın diğer kısmında Avusturya-Türk Ekonomik Forumunun açılışı gündemde.
Fischer ayrıca, İstanbul'daki St. Georg Avusturya Lisesi ile St. Georg Hastanesini gezecek. Fischer, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ile birlikte Artemis sergisinin açılışını yaptıktan sonra beraberindeki heyetle Viyana'ya dönecek. Türkiye'deki üst düzey temasları esnasında Fischer, iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin daha fazla gelişmesini arzu ettiğini belirtti. Fischer ayrıca, Türkiye'nin AB üyelik sürecini kastederek, müzakerelerin ucu açık bir şekilde sürdürülmesi gerektiğine dikkat çekti." (22/05)

 

İTALYA BASINI:
Adnkronos: "Türkiye: AB, AKP'nin Kapanması Konusunda Gelişmeleri Dikkatle İzliyor": "Türkiye'de hükümette bulunan İslam eğilimli AKP'nin feshedilmesi hakkında Başsavcı tarafından hazırlanan iddianameyi, Anayasa Mahkemesi'nin ‘teknik olarak kabul edilebilir' bulduğunu açıklamasının ardından, konuyla ilgili gelişmelerin ‘demokratik standartlar ve hukuk devleti' normlarına uygun olması şeklinde AB'den bir talep geldi. Strasbourg'da tüm üyelerin katıldığı toplantı sırasında konuşma yapan AB dönem başkanı Slovenya'nın Avrupa ilişkilerinden sorumlu Bakanı Janez Lenarcic, Başsavcı Abdurrahman Yalçınkaya'nın ılımlı İslami parti AKP'nin ‘laiklik karşıtı faaliyetleri' nedeniyle kapatılması yönündeki iddianameyi geçtiğimiz 31 Mart tarihinde Anayasa Mahkemesi'nin 11 üyesinin oy birliğiyle kabul etmelerine ilişkin olarak şunları kaydetti: ‘Gelişmeleri dikkatle izleyeceğiz. Sonucun demokratik standartlar ve hukuk devleti sınırları içerisinde olmasını ümit ediyoruz.' Bu sözlerin ardından, Lenarcic, Türkiye'nin gelecekte AB'ye muhtemel katılımı açısından da, Türk yetkilileri reformlara devam etmeye davet etti ve ‘2008 yılı, AB'ye katılım süreci bakımından önemli bir yıl. Bu nedenle, Türkiye elindeki fırsatı kaçırmamalıdır. Kaydedilecek somut ilerlemeler, katılım süreci dahilinde alınacak başka tedbirler üzerinde doğrudan etkili olacaktır' dedi. Nitekim, bugün AB başkanlığından yapılan açıklamada, haziran sonu itibariyle iki yeni müzakere başlığı açılması ihtimali olduğu açıklandı. (22/05)

 

NOT: Bu bülten, 22 Mayıs 2008 tarihinde Genel Müdürlüğümüze ulaşan haber ve yorumlardan derlenerek hazırlanmıştır.

Bu döküman ab.gov.tr sitesinde bulunan makaleden otomatik üretilmiştir