Son Güncelleme: 28 Mayıs 2008
Bülten No : 51 15 Mayıs 2008
DIŞ BASINDA
TÜRKİYE-AVRUPA BİRLİĞİ İLİŞKİLERİ
ALMANYA BASINI:
Die Welt: "İngiltere Kraliçesi, Türkiye'yi Onurlandırıyor ve AB Üyeliğini Destekliyor": "İngiltere Kraliçesi II. Elizabeth, 37 yıl aradan sonra Türkiye'ye ilk resmi ziyaretini gerçekleştiriyor. Eşi Prens Philip ile Türk başkenti Ankara'ya gelen 82 yaşındaki Kraliçe, onuruna verilen ziyafette Türkiye'yi överken, Cumhurbaşkanı Gül de liberal kıyafetiyle sürpriz yaptı. İngiltere Kraliçesi II. Elizabeth, Ankara'daki resmi ziyaretinin başlangıcında Türkiye'nin Batı ile İslam Dünyası arasındaki köprü rolünden övgüyle söz etti. Kraliçe dün akşam onuruna düzenlenen ziyafette, Türkiye'nin bu bağlamda eşsiz bir konumda olduğunu belirtti. İngiltere Büyükelçisi Nick Baird, Kraliçenin Türklerin AB üyeliği adaylığına yönelik desteklerini yeniden dile getirmek istediğini söyledi. Avrupa Birliği, Türkiye ile katılım müzakerelerini 2005 yılında başlatmıştı. Ancak görüşmeler bazı üyelerin çekinceleri ve Kıbrıs ihtilafı nedeniyle yavaş ilerliyor. Kraliçenin ziyareti, laik Türk devletinin kurucusu Atatürk'ün mozolesine çelenk bırakılmasıyla başladı. Kraliçe Anıtkabir Özel Defterine şunları yazdı: ‘Mustafa Kemal Atatürk'e saygılarımı sunmak benim için bir onurdur. Kendisi, Birleşik Krallığın büyük değer verdiği bir dostu ve modern tarihin en büyük şahsiyetlerinden biriydi.' Kraliçe, son olarak 1971 yılında Türkiye'yi ziyaret etmişti.Kraliçenin ziyareti çerçevesinde ülkenin batısındaki sanayi kenti Bursa ve Boğaz'daki İstanbul'a da bir ziyaret gerçekleştirmesi bekleniyor." (14/05)
FOCUS: "Biz Hayalet Değiliz": " Focus dergisinin yazarı Roger Thiede, KKTC Başbakanı Ferdi Sabit Soyer ile yapılan mülakatın çevirisi şöyledir:
Thiede: Sayın Başbakan, mayıs ayında iki Kıbrıs-devleti arasında barış görüşmelerinin başlaması öngörülüyor. İyimser olmak için bir sebep var mı?
Soyer: Çok iyimseriz. Biz ne pahasına olursa olsun barış istiyoruz. AB'nin genişlemesi çok farklı milletleri bir araya getirmiştir. Bu durumda Kıbrıs sorununun çözülmemiş bir konu olarak kalması sadece haklarımıza değil Türkiye, Yunanistan ve AB'ye de zarar verecektir. Doğu Akdeniz bölgesinin sahip olduğu ekonomik potansiyelden herkes daha fazla yarar sağlayabilir.
Thiede: Görüşmelerin yol haritası nasıl?
Soyer: Üç ay boyunca çeşitli uzman grupları arasında sürdürülecek olan görüşmelerin ardından varılan nokta ve görüşmelerin geleceğini ele almak üzere iki toplumun Cumhurbaşkanları bir araya gelecektir.
Thiede: Ülkeniz resmen tanınmıyor ve dolayısıyla Güney Kıbrıs'a göre daha kötü bir durumda. Durum böyleyken, nasıl görüşmeleri başarılı bir şekilde sürdürmek istiyorsunuz?
Soyer: Birincisi, siyasi alanda eşit haklar talep ediyoruz. İkincisi, Kıbrıs ile AB arasında yapılan anlaşmaların göz önünde bulundurulması söz konusu olacaktır. Tanınmaya gelince; ben muhataplarıma her zaman, siyasi olarak tanınmadığımız için hayalet olmadığımızı söylüyorum." (Roger Thiede, 14/05)
FRANSA BASINI:
AFP: "Kraliçe 2.Elizabeth: Londra Türkiye'nin AB'ye Girmesini Destekliyor": "İngiltere Kraliçesi 2.Elizabeth, Türkiye'ye gerçekleştirdiği resmi ziyaretinin ilk gününde, İngiltere'nin, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne girme yönündeki çabalarını desteklediğini vurguladı. 2.Elizabeth, ‘Bu ülkede, Avrupa Birliği'ne girme perspektifi, vatandaşlarının hayatını iyileştiren değişikliklerin gerçekleştirilmesine yardım etti' dedi. Kraliçe, ‘Dışarıda Türkiye, Avrupa Birliği ve genelde dünya için çok önemli bir zamanda Doğu ile Batı arasında köprü sıfatıyla çok önemli bir konuma sahiptir' eklemesini yaptı. 2.Elizabeth ve eşi Edimbourg Dükü dün Ankara'da, modern ve laik Türkiye'nin kurucusu Atatürk'ün mozolesine çelenk koydular. Ziyaret sırasında Kraliçe'nin, Avrupa Birliği'ne üye olmayı isteyen ve Londra tarafından bu yönde desteklenen ülkenin ekonomik kalbi İstanbul'u da ziyaret etmesi planlanıyor. " (14/05)
İNGİLTERE BASINI:
BBC: "Kraliçe'nin Resmi Ziyareti Türkiye İçin Bir Mesaj": "Kraliçe Elizabeth ne siyaset ne de diplomasi yapıyor. Tabii ki, kendisinin de yaptığı gibi, özellikle de yabancı bir ülkeye resmi bir ziyarette bulunmuyorsa. Kraliçe Elizabeth, Türkiye ziyaretiyle, Türkiye'nin AB üyeliği isteğine ve dolayısıyla Batı yönelimine verdiği desteğe dair açık bir mesaj göndermiş oldu. İngiltere'ye göre, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne katılma isteğinin desteklenmesine, dolayısıyla Avrupa değerlerini ve özgürlüklerini benimseye teşvik edilmesine ve ekonomik verimlilik ile siyasi istikrar konularında önemli değişiklikleri hızlandırmasına acil bir şekilde ihtiyaç var. Bunlar arasında tabii ki insan hakları ve ifade özgürlüğü gibi önemli konular yer alıyor. Kraliçe Elizabeth'in Türkiye'de bulunması ve İngiltere'nin Türkiye'nin AB adaylığına verdiği güçlü destek, laiklerin ve yüzü Batı'ya dönük Türklerin güçlü müttefikleri olduğu konusunda güvenlerini tazeleyecek." (Nicholas Witchell, 14/05)
İRAN BASINI:
IRIB: "İngiltere Kraliçesi Türkiye'nin AB Üyeliğini Destekledi": "İngiltere Kraliçesi II. Elizabeth ülkesinin Türkiye'nin AB üyeliğine tam destek verdiğini vurguladı. Kraliçe, ‘Türkiye, medeniyetler arasında birlikteliğin sağlanması projesinde önemli bir rol üstlenmiştir ve dünyada barışın sağlanması için önemli çabalarda bulunuyor' dedi. İngiltere Kraliçesi, Türkiye ve İngiltere arasındaki bağların geçmişe göre daha da güçlendiğini vurguladı. Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ise yaptığı konuşmada, İngiltere'nin, Türkiye'nin AB üyeliği sürecindeki en büyük destekçilerinden olduğunu ifade etti." (14/05)
RUSYA BASINI:
Regnum: "Brüksel'de Yapılan Avrupa Enerji Güvenliği Toplantısına Türkiye'den Temsilci Katıldı": "Avrupa Komisyonu tarafından organize edilen Avrupa enerji güvenliğinin sağlanması konsepti çerçevesindeki görüşmeler, Türkiye, Mısır, Ürdün, Suriye, Lübnan ve Irak'tan temsilcilerin katılımıyla Brüksel'de yapıldı. Görüşmelere, AB Komisyonunun enerjiden sorumlu Komiseri Andris Piebalgs ve AB dış ilişkiler Komiseri Benita Ferrero-Valdner katılarak Nabucco boru hattı inşaatı konusunda müzekerede bulundu. PRC Enerji Şirketi üst düzey temsilcisi Yulia Nanay, Şahdeniz'den Avrupa'ya doğal gaz sevkiyat hacminin ikinci etap çerçevesinde son on yılda Azerbaycan, Gürcistan ve Türkiye'deki iç tüketime bağlı olduğunu söyledi. Temsilci, Azerbaycan, Rus doğal gazını reddediyor, Gürcistan ise Azerbaycan doğal gazı avantajlı olduğu sürece Rus doğal gazını istemiyor. Nanay, Türkiye-Yunanistan-İtalya ve belki de Nabucco boru hattı için doğal gazın yeterli olup olmadığının anlaşılması için serbest doğal gaz hacminin belirlenmesi gerektiğini hatırlattı." (14/05)
NOT: Bu bülten, 14 Mayıs 2008 tarihinde Genel Müdürlüğümüze ulaşan haber ve yorumlardan derlenerek hazırlanmıştır.