Son Güncelleme: 14 Mayıs 2008
Bülten No : 42 30 Nisan 2008
DIŞ BASINDA
TÜRKİYE-AVRUPA BİRLİĞİ İLİŞKİLERİ
ABD BASINI:
Financial Times: "Türkiye'yi Avrupa Rüyasında Düş Kırıklığına Uğratmanın Tehlikeleri": "Türkiye'nin AB'ye katılmasına muhalefet edenler bu ülkenin AB'ye katılmak için fazlasıyla büyük, yoksul ve yabancı olduğunu söylüyorlar. Bu grup, 72 milyon nüfuslu, kişi başına gelirin Avrupa ortalamasının oldukça altında olduğu ve aşırı milliyetçi bir siyasi kültürün, ılımlı bir sıkı idare yanlılığı ile İslamcı bir popülizm arasında gidip geldiği Türkiye'nin hiçbir zaman Avrupalı kulübün mutlu bir üyesi olamayacağını söylüyorlar. Türkiye'nin siyasi istikrarsızlık yaşadığı son devre, sadece onun uygunsuzluğunu doğruluyor. AB dönem başkanlığını gelecek temmuz ayında devralacak olan Fransa, Türkiye'nin tam üyeliğine resmen karşı çıkıyor ve bunun yerine ‘imtiyazlı ortaklık' önerisinde diretiyor. Seçim öncesi dağıtılan bir kitapta Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, Türkiye'nin katılmasının ‘tam da Avrupalılık kimliği kavramına ölümcül darbeyi indireceğini' yazmıştı. Türkiye açısından bakıldığında bazı AB üyelerinin, devam ettiği sırada katılım süreci üzerinde yeniden düşünmeye meyilli olmaları küçük düşürücüdür. AB'nin zorlu katılım kriterlerini yerine getirse bile Türkiye, bütçeyle ilgili nedenlerden ötürü 2014'ten önce AB'ye katılamaz. O zamana dek AB içindeki kamuoyu değişmiş olabilir ve Sarkozy artık görevde olmaya da bilir. Hatta Türk halkının kendisi AB tam üyeliğinin siyasi bağımsızlıklarını fazlasıyla sulandırabileceği fikrine varabilir." (John Thornhill, 28/04)
ALMANYA BASINI:
Südwest Presse: "Erdoğan'ın Reform Paketi" : "Türkiye'nin reformları yavaşlatması, AB'nin eleştirisine neden oluyor. Başbakan Erdoğan'ın İslami muhafazakâr hükümet partisi geçen seneyi Kemalistlerle yaşanan iktidar kavgası ışığında geçirirken, mart sonundan itibaren de AK Partiye yönelik açılan kapatma davası ile meşgul. Türkiye'nin 2006 yılından itibaren müzakereleri sürdürdüğü AB, kapatma davasını eleştirip, durgunluk noktasına gelen reform konusunda ihtarda bulundu. Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan reform paketinde, AB tarafından eleştirilen ve ‘Türklüğe hakareti' suç sayan 301. madde de yer alıyor. Bu değişiklikle kiliselere yönelik haksızlıkların da giderilmesi planlanıyor. Ayrıca, kadın ve çocuk haklarının güçlenmesi, parti ve seçim kanununda değişikliklerin yapılması planlanıyor. Siyasi partiler bundan böyle ön seçim yöntemiyle genel seçimlere gidecek. Bu zamana değin parti başkanları tarafından belirlenen adaylara yönelik seçim giderleri 50 kuruşla sınırlı tutulacak." (Gerd Höhler, 29/04)
AVUSTURYA BASINI:
Der Standard: "Planlanan Akdeniz Birliği Canlanıyor" : "Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin Tunus'a gerçekleştirdiği resmi ziyaret sırasında milyarlık ekonomi anlaşmalarına imza atıldı. İki lider, Sarkozy ve Tunus Cumhurbaşkanı Zine el Abidine Ben Ali, pazartesi akşamı iki ülke arasında bir atom reaktörünün teslimatıyla sonuçlanacak şekilde nükleer alanda işbirliğine gidilmesi üzerinde anlaştı. Fransa daha önce de Libya, Fas ve Cezayir ile benzer anlaşmalara varmıştı. Edinilen bilgilere göre Sarkozy ve Ben Ali, ayrıca planlanan ‘Akdeniz Birliği' projesi hakkında da görüştüler. Akdeniz Birliğinin, 13 Temmuz tarihinde AB Hükümet ve Devlet Başkanları Zirvesinde, Akdeniz ülkeleriyle birlikte ilan edilmesi bekleniyor. Bu girişimin arkasında, yılın ikinci yarısında prosedür gereği AB Dönem Başkanlık koltuğunu devralacak Fransa yer alıyor. 1995 yılından beri AB ülkeleri ile Türkiye, Fas, Cezayir, Tunus, Mısır, Ürdün, Suriye, Lübnan, İsrail ve Filistin ülkeleri arasında zaten Avrupa-Akdeniz Ortaklığı (Euromed) bulunuyor." (29/04)
NOT: Bu bülten, 28-29 Nisan 2008 tarihleri arasında Genel Müdürlüğümüze ulaşan haber ve yorumlardan derlenerek hazırlanmıştır.