2008-01-24 AB Bülteni

Son Güncelleme: 07 Mart 2008

2008-01-24 AB Bülteni

Bülten No : 012                                                                                                                                                                     24 Ocak 2008

DIŞ BASINDA
TÜRKİYE-AVRUPA BİRLİĞİ İLİŞKİLERİ

ABD BASINI:
AP: "Yunan Başbakanı 1959'dan Beri İlk Resmi Ziyaret İçin Türkiye'de": "Yunanistan Başbakanı Kostas Karamanlis neredeyse yarım asırdır bir Yunan başbakanının ilk resmi ziyareti için bugün Türkiye'ye geldi. Ziyaret, iki NATO ülkesi arasındaki ilişkilerde yaşanan iyileşmedeki son gelişme olsa da, bölünmüş Kıbrıs adasının yanı sıra hava sahası ve Ege Denizi sınırları konusunda hala araları açık. (...) İki tarafın, anlaşmazlıkları görüşmeleri beklense de bu ziyaret sırasında yeni bir anlaşmanın imzalanması beklenmiyor. Görüşmeler muhtemelen, Türkiye'nin sorunlu AB'ye katılma çabalarına odaklanacak. Atina prensipte Türkiye'nin AB üyeliğini desteklese de, Türkiye'nin Kıbrıs'ın Rum tarafını tanımasını ve Kıbrıs uçak ve gemilerinin Türk havaalanlarıyla limanlarını kullanmasına izin vermesini istiyor.(...)" (Suzan Fraser, 23/01)

AZERBAYCAN BASINI:
Şark: "ABD de BTK Demir Yolu Hattına Karşı": "Ermenistan-Azerbaycan ihtilafının çözümünün çıkmaza girdiği bir dönemde, kamuoyunda ‘Hristiyan Kulübü' izlenimi uyandıran Avrupa Parlamentosu, Ermenistan'ın işgalci politikasını destekleyen bir adım daha attı. Ermenistan'ın işgalci politikasının, bölgede istikrarın sağlanmasına engel olmasına rağmen, Avrupa Parlamentosunun, Güney Kafkasya'daki durumla ilgili kabul ettiği bir belgede, Erivan'ın bu politikası kınanmıyor, tam tersine Azerbaycan ile Türkiye, Ermenistan ile ilişki kurmamakla suçlanıyor. Ermenistan'ın, Azerbaycan ile Türkiye'nin bölgede gerçekleştirdiği projelerin dışında kalmasını doğru bulmayan Avrupalı parlamenterler, BTK Demir Yolu Hattı Projesi'ne de karşı çıkarak, projenin güzergâhının değiştirilmesi gerektiğini öne sürüyorlar. (...) Sadece Avrupa'nın değil, ABD'nin de BTK'ya karşı olduğunu bildiren siyaset bilimci Sülheddin Ekber, söz konusu projenin gerçekleşmesinin Avrupa'nın çıkarlarına uygun olmasına rağmen, hattın güzergâhının adı geçen ülkeleri tatmin etmediğini ifade etti. (...) ‘Azerbaycan ile 'Yeni Komşuluk Politikası' çerçevesinde işbirliğinden yana olduğunu açıklasa da, AB öncelikle bir Hristiyan ülkeleri kurumu ve bu kurumda alınan kararlar, Birliğin 'Hristiyan kulübü' imajını daha da güçlendiriyor. Ermenistan, bir Hristiyan ülkesi. Bu nedenle AB, sadece Türkiye'ye karşı değil, Azerbaycan'a da karşı sert adım atmaktan çekinmeyecek. AB'nin en önde gelen devletlerinden birinin Fransa olduğunu göz önünde bulundurmak gerek. Fransa, Ermenistan'ı destekliyor. Avrupa'da en güçlü Ermeni diasporası bu ülkede' dedi." (Vüsale Rafikkızı, 23/01)

İNGİLTERE BASINI:
BBC: "Karamanlis'in Türkiye Ziyaretiyle İlgili Beklentiler": "Yunanistan Başbakanı Karamanlis, yaklaşık yarım yüzyıl sonra Ankara'yı resmen ziyaret eden ilk Yunan Başbakanı olacak. Peki Karamanlis'in Ankara ve İstanbul temaslarında hangi konular gündeme gelecek, Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliği, Kıbrıs, Ege gibi konularda nasıl gelişmeler beklenebilir? Karamanlis'in ziyaretini izleyen gazeteci Stelyo Berbarakis'e sorduk:

BERBARAKİS: Karamanlis, Ankara'ya gelmiş olmakla, Başbakan Tayyip Erdoğan'a, Yunanistan'ın, Türkiye'nin Avrupa Birliği yolunda attığı adımlara tam destek vermeyi sürdüreceğini bir kez daha dile getirmiş olacak. Fransa gibi ülkelerin Türkiye'nin Avrupa Birliği yolunda engeller çıkarmasına karşın Karamanlis'in, Yunanistan'ın Fransa'ya telkinlerde bulunduğunu Başbakan Erdoğan'a tekrarlaması bekleniyor. Zaten Ankara'ya hareket etmeden önce Yunan Parlamentosu'nda bir konuşma yapan Karamanlis bu konuya da değindi. Karamanlis konuşmasında, ‘Yeter ki Türkiye Avrupa Birliği'nin kriterlerini yerine getirsin, biz tam üyeliğine destek vermeyi sürdüreceğiz' ve ‘Başbakan Erdoğan'a bunu bizzat ben bir daha tekrarlayacağım' dedi." (23/01)

Reuters: "Milliyetçilerin Tutuklanması Türk Demokrasisi Açısından Bir Sınav Olarak Görülüyor": "Eski subaylar ve avukatların da aralarında bulunduğu düzinelerce kişinin tutuklanmasıyla sonuçlanan bir polis soruşturması, Türkiye'nin demokrasisini ve aşırı milliyetçilikle mücadele etme yetisini test etmenin yanı sıra AB'ye katılma girişimine de katkıda bulunabilir. (...) Liberal eğilimli Radikal gazetesi tutuklananların ‘darbe ortamı yaratmaya çalıştıklarını' belirtiyor ve iktidardaki AK Parti hükümeti ve AB reformlarına dair derin kuşkular besleyen laik ordu ve bürokratik elitler arasında güçlü destekçileri olduğuna işaret ediyor. (...) İstanbul Bahçeşehir Üniversitesinden Profesör Cengiz Aktar, ‘Türkiye'deki bütün demokratlar hükümetin böyle bir eylemde bulunmasını dört gözle bekliyordu... Şimdi herkes bir şeyler olmasını umuyor, ancak kuşkulu olmaya da devam ediyor. Bu, hükümet için çok önemli bir sınav, bununla haklarında hüküm verilecek... Eğer bu insanlar (suçluysa ve) mahkum edilirse, bu, hem Türk demokrasisi hem de Avrupa Birliği'ne katılma çabalarımız açısından çok iyi olacak' dedi." (Gareth Jones, 23/01)

İRAN BASINI:
Resalet: "Erdoğan'ın Eleştirisi": "Türk yetkililer AB üyeliği konusunda ısrarcı, bazı siyasi partiler de AB üyeliğini bir politika olarak takip ederken, Fransa ve Almanya'nın Türkiye'nin üyeliğine karşı çıktığına şahit oluyoruz. Bu muhalefet son aylarda daha da arttı. Fransa, Sarkozy'nin Elysee Sarayı'na girmesiyle birlikte Türkiye'nin AB üyeliğine kesinlikle karşı çıkmaya başladı. Bu süreç aynı şekilde devam ediyor.Erdoğan, Türkiye'nin AB üyeliğinin medeniyetler ittifakını armağan edeceğine işaret ederek, Türkiye'nin AB üyeliğinin herkes için menfaat sağlayacağını Sarkozy ile Merkel'in de bilmesi gerektiğini belirtti. (...) Türkiye'nin AB üyeliği süreciyle ilgili bazı konuların dış politikalarının temel taşlarını oluşturduğunu vurgulayan Erdoğan, ‘AB üyeliği dış politikamızda göz ardı edilmeyecek bir hedeftir. Türkiye, tam üyelik niyetiyle AB ile müzakere sürecini sürdürüyor. İspanyol dostlarımız şu ana kadar üyeliğimizi içten destekledi' dedi. Erdoğan'ın açıklamasına göre Türkiye, 2005 yılında üye ülkelerin oy birliğiyle onaylanan AB ile müzakere sürecinin devam etmesini bekliyor. Bu arada Sarkozy, Türkiye'nin için imtiyazlı ortaklığı gündeme getirdi. Türkiye Başbakanı, üye ülkelerin Türkiye için tam üyelik dışında başka seçenekleri gündeme getirmeye çalıştıklarına işaret ederek, Ankara'nın sadece tam üyelik istediğini belirtti. Diğer taraftan Almanya Başbakanı yaptığı açıklamada, Türkiye'nin henüz AB üyeliği için gerekli şartları yerine getirmediğini belirtti. Merkel, Berlin'de yerli ve yabancı basın mensuplarının da hazır bulunduğu bir basın toplantısında, hükümetinin 2008 yılı programlarını açıklarken bu konuyu dile getirdi. Almanya Başbakanı basın toplantısında, Erdoğan ile görüşeceğine dair çıkan haberi doğruladı. Bu görüşmede tarafların Türkiye'nin AB üyeliğiyle ilgili girişimleri değerlendirmeleri bekleniyor. Merkel'e göre Türkiye'nin AB üyelik protokolünde hala gözle görülür sorunlar mevcut. Örneğin Ankara, Kıbrıs Rum Kesimi hükümetini resmen tanımaktan kaçınıyor. Almanya Başbakanı bu toplantıda, partisinin, Ankara ile tam üyelik yerine ekonomik işbirliği anlaşması imzalanması yönündeki düşüncesini tekrarladı. Bundan önce Hükümet Sözcüsü Ulrich Wilhelm de, yakın zamanda Merkel'in, çeşitli konuları görüşmek amacıyla Sarkozy ve Erdoğan ile bir araya geleceğini açıkladı. Türkiye şu ana kadar AB'nin üyelik için istediği 35 müzakere başlığından altısını görüştü, ancak 2006 yılında müzakere süreci Kıbrıs yüzünden askıya alındı. (Hamid Reşidi, 23/01)

İSVİÇRE BASINI:
Berner Zeıtung: "Nadir Komşu Ziyaretleri" "Atina'daki Hükümet Başkanı Kostas Karamanlis, çarşambadan bu yana zorlu sularda yüzüyor. İki NATO devletinin Ege'deki tartışmalı sınır hattı boyunca, neredeyse hemen her gün sahil güvenlikleri ya da hava kuvvetleri arasında sorunlar yaşanıyor. (...) Ancak, uzun süredir birbirine düşman olan komşular 1996'da, Ege'de üzerinde insan yaşamayan bir kayalık yüzünden savaşın eşiğine geldiklerinden bu yana ilişkiler belirgin bir şekilde düzeldi. Atina, komşusunun Avrupa Birliği adaylığını destekliyor." (Carsten Hoffmann, 23/01)

ULUSLARARASI ARAP BASINI:
El Şark'ul Ewsat: "Türkiye-Mısır Yakınlaşması Kimin Çıkarına?": "Türkiye ile Mısır coğrafi açıdan uzak olmalarına rağmen onları bir araya getiren ortak konular, her iki ülkedeki bazı aşırı dincilerin yıllardır iki ülkeyi ayırmak için kullandıkları sözde sebeplerden daha az önemli değildir. Türkiye ile Mısır'ın ayrı ayrı çıkarları ve hesapları var. İki ülkenin hesap ve çıkarları artık soğuk savaş döneminde olduğu kadar birbiriyle çatışmıyor. Mısır'ın, Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, Arap ülkeleri arasında ziyaret ettiği ilk ülke olması, tarihi, siyasi ve ekonomik önemden çok fazlasını içeriyor. (...) Gül, ülkesinin, Kıbrıs Rum tarafının Kıbrıs açıklarında petrol aramasıyla ilgili görüşünü ve bu arayışın bölgede yeni gerginliklere yol açacak tehlikeli boyutlarını uzun uzun Mısırlılara anlattı. Gül, bölgenin, özellikle de böyle bir dönemde söz konusu gerginliğe ihtiyacının olmadığını da vurguladı. Gül, Fransa'nın, yapılması için çağrıda bulunduğu Akdeniz Birliği Projesini gündeme getirilmesinin sonraki bir zamana ertelenmesini istedi. Ankara, Paris Hükümeti'nin, bu girişimi, Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliği konusunda bir koz olarak kullanabileceğini düşünüyor. (...) Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) yetkilileri, Arap ülkeleriyle olan ilişkileri iyi tutmanın Avrupa Birliği'ne girmeyi kolaylaştıracağı görüşündeler. Ancak birçok Türkün bilmediği bir şey var ki o da, Avrupa Birliği'ne girmenin yolunun, Washington ve diğerlerinden önce, birçok Arap ve İslam ülkesinden geçiyor olmasıdır. Daha açık bir şekilde anlatmak gerekirse, medeniyetlerle ilgili müzakereler ilk olarak, bölgeden, bölge halklarından ve liderlerinden başlar. Bu ciddiye alınmadığında, bu tip müzakerelerden bir sonuç elde edilemez." (Semir Sahla, 22/01)

YUNANİSTAN BASINI:
Antenna TV: "Başbakan'ın Tarihi Ziyareti": "Yunanistan Başbakanı Kostas Karamanlis, Ankara'ya yapacağı resmi ziyaret öncesinde Anadolu Haber Ajansı'na verdiği demeçte, Türkiye'nin Avrupa perspektifinin Kıbrıs'tan geçtiğini hatırlattı ve Ankara'ya, tam üyelik için AB kriterlerine tam olarak uyma iradesi göstermesi çağrısında bulundu. (23/01)

Ethnos: "Yunan Başbakanı'nın Ankara Ziyaretinden Sadece Türkiye Kârlı Çıkacak": "Karamanlis'in Ankara ziyareti melankoliye yol açan şartlar altında gerçekleşiyor. Bu ziyaretin siyasi çerçevesini Türk tarafı çizdiği için bu ziyaretten sadece Ankara kazançlı çıkacak. Söz konusu resmi ziyaretin gerçekleştiği şartlar bile, Türk tarafının önemli bir siyasi başarısı sayılır. Yunanistan'ın ve Karamanlis'in siyasi ve diplomatik açıdan zararlı çıkacağı kesin. (...) Acaba, Karamanlis ülkemiz Uluslararası Deniz Hukukuna göre kara sularını 12 mile genişletmesi halinde, Ankara için savaş sebebi olacağına yönelik 'casus belli'yi kaldırmaması halinde, Yunanistan'ın Türkiye'nin AB'ye üyeliğine karşı çıkacağını beyan etme cesaretini gösterebilecek mi? Başbakan, Ankara, Kıbrıs Cumhuriyeti'ni tanımadığı sürece, Türkiye'nin AB'ye üyeliğinin söz konu olmadığını söyleyebilecek mi? Tabii ki biz Karamanlis'in kabadayı bir tutum benimsemesini istemiyoruz. Biz Karamanlis'in bu resmi ziyareti çerçevesinde Yunan tezlerini gayet açık bir şekilde izah etmeye mecbur olduğunu vurgulamak istiyoruz. Eğer bu dediklerimizi yapmaz ise, Ankara'nın izlediği politikaya hizmet etmiş olacak. Karamanlis bu dediklerimiz yapmaz veya yapamaz ise, Türkiye uluslararası alanda Türk-Yunan anlaşmazlıklarının pek de önemli olmadığını iddia edebilecek ve hatta Yunan Başbakanı değinmediğine göre, söz konusu anlaşmazlıkların Türkiye'nin AB üyeliğine bir engel teşkil etmediğini ileri sürebilecek." (Yorgos Delastik, 23/01)

Eleftheros Tipos: "AKP Gençlik Koluna Rum Lider": "26 yaşındaki Kostas Saltos, Bozcaada'da Erdoğan'ın partisinde bir rol üstleniyor. Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, partisinin Bozcaada gençlik kollarının başına, 26 yaşındaki Ortodoks Rum Kostas Saltos'u getirmesi çok yönlü bir mesaj olarak nitelendirildi. Dışişleri Bakanlığının değerlendirmelerine göre, hükümet partisi AKP, Erdoğan'ın bu girişimiyle, partinin gizli gündemi olduğuna dair izlenimlerini yok etmek ve azınlıklara saygı duyduğunu göstermek istiyor. 2.500 nüfuslu Bozcaada'da az sayıda Rum'dan oluşan bir azınlık topluluğu var. Bu topluluğun başında Kostas'ın babası Simeon Saltos bulunuyor. Başbakan Erdoğan'ın bu hareketinin, ilk olarak AB'ye, dini azınlıklara karşı ayrımcılık politikası uygulamadığını göstermeyi hedeflediği, ikinci olarak da bugün başlayıp cuma günü son bulacak olan, Karamanlis'in Türkiye ziyareti öncesi bir iyi niyet gösterisi' olduğu değerlendirmesi yapılıyor." (Vasilism Tzuris, 23/01)

To Vima: "Yunanlılar Türkiye'ye Kuşkuyla Yaklaşıyor": "Yunan kamuoyunun yüzde 70'i Türkiye'ye karşı olumsuzken, Türkler, Yunanistan'a daha olumlu yaklaşıyor. Türkiye-Yunanistan ilişkilerinde son yıllarda yaşanan gerginlik, geçen yıllara kıyasla azalmış olsa da, Yunanlılar hala Türkiye'ye kuşkuyla yaklaşıyor. Kapa Research şirketinin, Başbakan Kostas Karamanlis'in Türkiye ziyareti nedeniyle her iki ülkede de yaptığı kamuoyu yoklaması sonuçlarına göre, Yunanistan'daki deneklerin yüzde 70'i Türkiye hakkında olumsuz düşünüyor. (...) Ancak, her iki ülkede de araştırmaya katılanlar, ülkelerinin önemli geri adımlar atması gerekse dahi ikili ilişkilerin iyileştirilmesi gerektiğini düşünüyor. Yunanlar, AB gözetimi altında yapılacak bir müzakerenin iki ülke arasındaki anlaşmazlıkların çözülmesi için en iyi yol olduğuna inanırken (yüzde 40,3), Türklerin ezici çoğunluğu (yüzde 74,8) doğrudan müzakere yapılmasını istiyor. Türkiye'nin AB üyeliğine gelince, komşumuzun AB'ye üyelik sürecinin zorlu olduğu görünüyor. Yunanlıların yüzde 49,2'si Türkiye'nin sonuç olarak Brüksel ile özel ilişkiye yönlendirileceğine inanıyor. Türklerin yüzde 41,5'i ise, ülkelerinin AB'ye üyelik sürecinden hiçbir sonuç alınamayacağına ve sürecin durdurulacağına inanıyor. "Siz Türkiye'nin AB üyesi olmasını istiyor musunuz?" sorusuna Yunanlıların verdiği cevapların yarısı olumlu, yarısı ise olumsuzdu. Soruyu cevaplandıranların yüzde 49,'u ‘evet', yaklaşık olarak yüzde 46'sı ise ‘hayır' dedi." (Suzan Fraser, 23/01)

 

NOT: Bu bülten, 23 Ocak 2008 tarihinde Genel Müdürlüğümüze ulaşan haber ve yorumlardan derlenerek hazırlanmıştır.

Bu döküman ab.gov.tr sitesinde bulunan makaleden otomatik üretilmiştir