ANKARA (A.A) - 17.01.2002 - İçişleri Bakanı Rüştü Kazım Yücelen,
``kürtçe eğitim`` talebiyle İstanbul ve Ankara`da dilekçeler
verildiğini belirterek, Anayasa hükümlerinin ihlalinin önlenmesi için
gerekli tedbirlerin alınmasını istedi.
Rüştü Kazım Yücelen, 81 il valiliğine ve Jandarma Genel
Komutanlığı`na ``Kürtçe Eğitim`` konulu yıldırım/teleks genelge ile
Milli Eğitim Bakanlığı`na konuyla ilgili bir yazı gönderdi.
Yücelen, genelgesinde, bölücü terör örgütü PKK tarafından
Avrupa`da başlatılan sözde ``2. Barış Hamlesi`` olarak ifade edilen
süreç içerisinde belirlenen ``Sivil İtaatsizlik-Siyasal Serhildan``
adı verilen yeni strateji çerçevesinde, özellikle ``kürt kimliğini öne
çıkarma, kürtçe eğitim ve öğretim yapılması için dilekçe verme,
derslerde kürtçe konuşma ve yazma, sınavlarda kürtçe cevaplar verme,
kürtçe panel, konferans ve tiyatro oyunları sahneleme, afiş ve pankart
asma`` gibi eylemlerin planlandığını bildirdi.
Bu doğrultuda, PKK terör örgütü paralelinde hareket eden
oluşumların yönlendirdiği 24 öğrenci velisinin, 26 Aralık 2001`de
``çocuklarımıza Türkçe eğitimin yanı sıra anadilde de eğitim
verilmesini istiyoruz`` ibareli dilekçeleri İstanbul Bağcılar İlçe
Milli Eğitim Müdürlüğü`ne verdiğini belirten Yücelen, böylece
``Anadilde Eğitim`` olarak adlandırılan eylem sürecinin başladığını
kaydetti.
-ANAYASA HÜKMÜNÜ İHLAL-
Yücelen, genelgesinde, şunları kaydetti:
``Bu süreç, 27 Aralık 2001 tarihinde belirtilen talepleri içerir
matbu olmayan el yazısı ile yazılmış dilekçelerin 22 öğrenci velisi
tarafından İstanbul Esenler İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü`ne, 2 öğrenci
velisi tarafından Diyarbakır Milli Eğitim Müdürlüğü`ne verilmek
istenmesi ile devam etmiştir. Bununla birlikte alınan istihbari
bilgilerde, yapılmakta olan eylemlerin ülke geneline yayılarak
süreceği öğrenilmiştir.
Anayasamızın `Eğitim ve Öğretim Hakkı ve Ödevi` başlıklı 42.
maddesi, `Türkçe`den başka hiçbir dil, eğitim ve öğretim kurumlarında
Türk vatandaşlarına ana dilleri olarak okutulamaz ve öğretilemez`
hükmüne karşılık milli eğitim müdürlüklerimize verilen dilekçelerin
açık bir Anayasa ihlali olup, kamuoyu oluşturarak, kitleleri yanlış
yönlendirmek amacına yönelik olduğu düşünülmektedir.
Konuya bağlantılı Anayasamızın 14. maddesi, `Anayasa`da yer alan
hak ve hürriyetlerden hiçbiri, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez
bütünlüğünü bozmak, Türk Devleti`nin ve Cumhuriyet`in varlığını
tehlikeye düşürmek, temel hak ve hürriyetleri yok etmek, devletin bir
kişi veya zümre tarafından yönetilmesini veya sosyal bir sınıfın diğer
sosyal sınıflar üzerinde egemenliğini sağlamak veya dil, din ve mezhep
ayrımı yaratmak veya sair herhangi bir yoldan bu kavram ve görüşlere
dayanan bir devlet düzenini kurmak amacıyla kullanılamaz` demek
suretiyle temel hakların sınırlandırılabileceğini belirtmiştir.
Belirtilen nedenlerden dolayı, Anayasal bir hak olan dilekçe verme
hakkının, Anayasamızın 14. maddesindeki hükmü ihlal eder bir mahiyet
kazandığı değerlendirilmektedir.``
Yücelen, genelgesinde, ``herhangi bir üzücü olayın meydana
gelmemesi, Anayasa hükümlerinin ihlalinin önlenmesi için gerekli
tedbirlerin alınmasını`` istedi.
-MİLLİ EĞİTİM-EMNİYET-JANDARMA-İŞBİRLİĞİ-
Rüştü Kazım Yücelen, konuyla ilgili olarak Milli Eğitim
Bakanlığı`na gönderdiği yazıda da özetle şunları kaydetti:
``Bu amaçla, PKK terör örgütünün yeni eylem stratejisi
çerçevesinde, dilekçe başvurusu eylemlerine yönelik yapılacak
işlemlerde birlikteliğin sağlanması için özellikle milli eğitim
müdürlüklerinin bu konuda yönlendirilmelerinde ve emniyet-jandarma
güçlerimizle işbirliği içerisinde olmalarında fayda olduğu
değerlendirilmektedir.``