ENGLISH
  Güncelleme: 07/03/2008

2008-01-25 AB Bülteni

2008-01-25 AB Bülteni

 

 Bülten No : 013                                                                                                                                                                      25 Ocak 2008

 


DIŞ BASINDA
TÜRKİYE-AVRUPA BİRLİĞİ İLİŞKİLERİ


ABD BASINI:
The New York Times: "49 Yıl Sonra İlk Kez Yunan Lideri Türkiye'yi Ziyaret Ediyor": "Onyıllardır devam eden karşılıklı güvensizliği aşmak için Yunanistan Başbakanı Kostas Karamanlis, bir Yunan liderinin neredeyse yarım asırdır ilk resmi ziyareti için Türkiye'ye geldi. (....) Karamanlis, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile kırmızı halı üzerinde yürürken bando Yunan ve Türk ulusal marşlarını çaldı ve liderler iki saatten fazla görüştükten sonra bir basın toplantısında samimi bir görüntü sergilediler. Erdoğan, ‘2008'in ülkelerimizin karşılıklı ilişkileri geliştirmek için yeni fırsatlar sağlayacağına inanıyorum. Önümüzdeki dönemi bir fırsat penceresi olarak görüyorum' dedi. Karamanlis ise şöyle konuştu: ‘Yunan halkının Türk halkına karşı çok iyi hisleri var. İlişkilerde yeni bir dönem istediklerine inanıyorum. Benim cevabımdan bir sonraki başbakanın 49 yıl beklemesinin gerekmeyeceği açıkça görülüyor.' Erdoğan Türkiye'nin, şubattaki seçimlerden sonra Kıbrıs'ın statüsü üzerine müzakerelerde bulunmayı umduğunu söyledi. Bu konu Türkiye'nin AB'ye üyeliği önündeki en büyük engellerden biri. Karamanlis Yunanistan'ın hedefinin ‘Kıbrıs'ın yeniden birleşmesine olanak tanıyacak, adil ve daimi bir çözüm olduğunu söyledi. Yunanistan Türkiye'nin AB üyeliğini destekliyor ki bu Karamanlis'in dün de tekrarladığı bir tutum. Kıbrıs'ın yanı sıra başka sorunlar da mevcut. Çoğunluğu Müslüman olan ve eskisinden daha az kararlı bir şekilde laik olan Türkiye, Doğu Ortodoks Kilisesi Patrikhanesinin ekümenlikliğini tanımıyor. Bunun Türkiye'deki dini azınlıklar arasında ayrılıkçılığı Körükleyeceğini iddia ediyor. (...)Kilisenin Türkiye'deki varlığını ekümenikliği kadar değerli olarak betimleyen Karamanlis, "Patrikliğin merkezinin burada olması Türkiye için önemli bir kriter. Bunu bir Avrupa pasaportu olarak bile tanımlayabilirim" dedi. (Sabrina Tavernise , 24/01)

ALMANYA BASINI:
Frankfurter Allgemeine Zeitung: "Martin Schulz, Sarkozy'yi Eleştiriyor": " Avrupa Parlamentosundaki Sosyalist Grubun Başkanı SPD'li politikacı Martin Schulz ile yapılan bir mülakat:

BUSSE: Sarkozy'nin şimdiden öne sürdüğü somut siyasi önerilerden biri de Akdeniz Birliği. Bu bölge bizim için güvenlik ve ekonomi siyasetine dayalı nedenlerden dolayı çok önem taşıdığından, Sarkozy'nin önerisi mantıklı değil mi?

SCHULZ: Eğer Akdeniz Birliği, AB kapsamında Akdeniz ülkeleriyle işbirliğinin yapıldığı Barcelona sürecinin geliştirilerek sürdürülmesi demekse, buna karşı değiliz. Ancak Sarkozy'nin kendi kurumlarıyla kendi örgütünü kurmak istediği aşikâr. Almanya'nın gözlemci statüsüne sahip olabileceğini söylüyor. Bu, AB'nin kurumsal çerçevesinin parçalanması demektir ki bu durumda Fransız Cumhurbaşkanına, AB Dönem Başkanlığını üstlendiklerinde niyetlerinin AB'yi parçalamak mı olduğunu sormak gerekir.

BUSSE: Almanya da belki bir Doğu Avrupa Birliği kurabilir, ne dersiniz?

SCHULZ: Böyle bir tepki uygunsuz olurdu. Zira bu şekilde AB, tam da o zaman bölgelere ayrılmış olurdu. AB'nin gücünü, -Akdeniz bölgesi karşısında da- ekonomik birlikteliği oluşturmaktadır.

BUSSE: Sarkozy yoğun bir şekilde yılın ikinci yarısındaki AB Dönem Başkanlığına hazırlanıyor. Sizce ağırlık noktaları neler olmalı?

SCHULZ: Türkiye ile yapılan müzakerelerin bazı üye ülkeler tarafından tam üyelik hedefiyle, Fransa'nın dahil olduğu diğer ülkeler tarafından ise başka bir hedefle sürdürüldüğünü endişeyle izlemekteyim. Sarkozy'nin olaya netlik getirmesini arzu ediyorum. Tam üyeliği istiyor mu istemiyor mu? Şayet istemiyorsa, AB'nin Türkiye ile üyeliğin doğal olarak otomatikman gerçekleşmeyeceğini konuşması gerekir. (Nikolas Buse, 24/01)


Süddeutsche Zeitung: "Ezeli Düşmanın Ziyaretine Duyulan Sevinç": "Yunan Başbakan Karamanlis'in Türkiye'deki üç günlük planı iki ülke arasındaki siyasi ilişkilerin ne derece hassas olduğunu da gösteriyor. Karamanlis TBMM'nin 12 yıl önce Kardak Krizi nedeniyle aldığı karardan ötürü meclisi ziyaret etmekten kaçınıyor. TBMM, Yunanistan'ın kıta sahanlığını artırması durumunda savaş tehdidinde bulunmuştu. 40 yıllık Kıbrıs sorunu da iki ülke arasındaki ilişkileri olumsuz etkiliyor. Bütün bu olumsuzluklara rağmen Yunanistan, Türkiye'nin AB üyelik sürecini destekliyor. Yunan Başbakan Karamanlis Anadolu Ajansı'na yaptığı açıklamada; ülkesinin, ikili ilişkilerin geliştirilmesi ve Türkiye'nin AB üyeliğinin desteklenmesi adına elinden gelen her şeyi yapacağını vurgularken, Yunanistan'ın dostluk elini uzattığını fakat Ankara'dan da aynı hareketi beklediğini ifade etti." (Christiane Schlötzer, 24/01)

 

İNGİLTERE BASINI:
BBC:
"Türkiye ve Yunanistan'ın Karşılıklı Beklentileri": "Yunanistan Başbakanı Karamanlis'i Ankara'da ağırlayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, iki ülke arasında yeni bir dönemin başlangıcına ilişkin mesajlar verdi. (...) Ankara'da Başbanlıkta biraraya gelen her iki liderin açıklamalarından, yaptıkları görüşmenin Kıbrıs, Ege denizine ilişkin kıta sahanlığı ve havasahası sorunları, Avrupa Birliği, Heybeliada Ruhban Okulu ve Fener Rum Patrikhanesi'nin statüsüne ilişkin konular üzerine odaklandığı anlaşılıyordu. (...) Karamanlis'in ziyaretine ilişkin ayrıntıları, diplomasi muhabiri Utku Çakırözer ile konuştuk. Çakırözer'e ziyarette öne çıkan mesajları sorduk:

ÇAKIRÖZER: Benim görebildiğim kadarıyla, Başbakan Erdoğan daha olumlu mesajlar vererek sorunların çözülmesine, hem siyasi ve askeri hem de ekonomik alanda adımlar atılabileceğine, iki ülkenin ilişkilerini geliştirebileceğine vurgu yaparken, Yunan Başbakanı belki de ülkesindeki muhalefetin eleştirileri nedeniyle daha çok iç kamuoyuna yönelik mesajlar vermeyi tercih etti ve Yunanistan'ın Türkiye'den bugüne kadar bilinen taleplerini yineledi. Yunan Başbakan, Ege kıta sahanlığı sorununun çözümü için Lahey Adalet Divanı'na gidilmesini, Patrikhanenin ekümenik statüsünün tanınmasını, Heybeliada Ruhban Okulu'nun açılmasını, Kıbrıs sorununun BM'nin yanı sıra AB ilkeleri doğrultusunda çözümlenmesini ve Türkiye'nin Güney Kıbrıs Rum yönetimiyle ilişkilerini iyileştirmesini istedi. (...) Karamanlis, "Patrikhane, Türkiye'nin Avrupa pasaportudur" gibi güçlü bir ifade de kullandı. Başbakan ise Karamanlis'in bu sözleri kendisine hatırlatıldığında, Patrikhane için Türkiye'nin yeterince kolaylık gösterdiğini belirtirken Ruhban Okulu konusunda farklı bir yanıt vererek bu konuyla ilgili bir çalışma yapıldığını, konunun değerlendirildiğini ve kararın ileride verileceğini söyledi.

(...)

RADYO: Kıbrıs konusunda Başbakan Erdoğan, "Güney Kıbrıs'ta yapılacak seçimlerin ertesinde atılacak adımlardan sonra müzakerelerin başlamasının önem taşıdığını düşünüyoruz" dedi. Hem Yunan tarafında hem de Türkiye tarafında bu yönde bir hazırlık olup olmadığı konusunda bir bilgi var mı?

ÇAKIRÖZER: Başbakan çok açık bir şekilde, Karamanlis'den, Rum tarafındaki seçimden hemen sonra Kıbrıs sorununun çözümü için müzakerelerin başlaması yönünde adım atmalarını beklediğini söyledi. Yunan lideri, Kıbrıs'ta Kuzey ve Güney arasında yer alan Avrupa'daki son duvarı yıkmak için son bir fırsat olduğunu ve soruna BM kararlarının yanı sıra AB ilkeleri doğrultusunda çözüm bulunması gerektiğini vurguladı. Türkiye, Kıbrıs sorununun çözümünde, kesinlikle AB ilkeleri çevçevesinden yana değil. O nedenle Başbakan Erdoğan da hemen buna yanıt vererek, "Konu lokal bir konu değil, müzakere zemini BM zeminidir' dedi.(24/01)

Reuters: "Yunanistan Başbakanı Ruhban Okulu ve Kıbrıs Konusunda Türkiye'ye Bastırıyor": "Yunanistan Başbakanı Kostas Karamanlis Türkiye ziyaretinde, Ortodoks Rum ruhban okulunun yeniden açılmasını isteyerek, Ankara'nın AB'ye katılması için bu konuda yükümlülüğü bulunduğunu söyledi. Heybeliada Ruhban Okulu'nun önemini ifade eden Karamanlis, Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı ortak basın toplantısında, ‘Azınlık haklarının korunması Avrupa Birliği'ne katılımın en önemli kriterleri arasında yer alıyor' dedi. (...) Karamanlis, Yunanistan'ın Türkiye'nin AB üyeliğine, tüm kriterleri karşıladığı takdirde, verdiği desteği yineledi. Karamanlis, şöyle dedi: ‘Türkiye AB'ye karşı yüklenmiş olduğu sorumluluklarını ve AB kriterlerini yerine getirdiği takdirde, AB de Türkiye'yi tam üye olarak kabul etmek zorundadır.' (...) Karamanlis ve Erdoğan, ikili ilişkilerde gerginliğe yol açan ve Türkiye'nin AB sürecinde önemli engel oluşturan, etnik açıdan ikiye bölünmüş Kıbrıs adasında bir çözüme varılması konusundaki görüşlerini yinelediler. Karamanlis, ‘Türkiye'nin AB emelleri açısından Kıbrıs ile ilişkilerini düzeltmesi gerekiyor' dedi. (Dina Kyriakidou, Evren Mesci, 24/01)

İRAN BASINI:
Mehr Ajansı: "
Yarım Asırdan Sonra Yunanistan Başbakanı'nın Türkiye'ye Yaptığı Tarihi Ziyaret": "Yunanistan Başbakanı Kostas Karamanlis, üç gün sürecek tarihi ziyaretinde, Ege denizindeki sorunlar ve Kıbrıs konusu hakkında Türk yetkililerle görüşecek. (...) Yorumculara göre, bu ziyaretin geniş çaplı siyasi ve ekonomik boyutları var. Yunanistan, enerji kaynaklarına ulaşmak ve Avrupa enerji nakil kanalına dönüşmek için çabalıyor, ayrıca ekonomisini de geliştirmek istiyor. Türkiye ile ilişkileri geliştirmek bu konuda Yunanistan'a yardımcı olabilir. Yunanistan ve Türkiye arasında, Kıbrıs meselesi ve Ege'deki bazı adalar konusunda geçmişe dayalı ihtilaflar var. Türkiye AB'ye üyelik için uğraşıyor. Birliğe üye Yunanistan'ın bu konuda yapabileceği yardımlar ve iki ülkenin dini, siyasi, kültürel ve ekonomik alandaki işbirliği dikkate alındığında, bunların, Ankara ve Atina'nın -bazı muhaliflere rağmen-, ihtilafların giderilmesi doğrultusunda yeni adımlar atmalarına yol açtığı görülüyor." (24/01)


İSPANYA BASINI:
La Vanguardia:
"Karamanlis ve Erdoğan, 2008'in, Kıbrıs Ayrılığının Çözüm Anahtarı Olacağını Belirtiyor": "Türkiye ve Yunanistan Başbakanları Recep Tayyip Erdoğan ve Kostas Karamanlis, önümüzdeki şubat ayında Kıbrıs'ta yapılacak genel seçimlerin ardından, adanın bölünmüşlük durumunu çözüme kavuşturmak için 2008 yılının ‘bir fırsat yaratacağı' konusunda hemfikir oldu. Son 49 yıldır bir Yunan Başbakanının Türkiye'ye gerçekleştirdiği ilk resmi ziyaret sırasında iki lider, Ankara'da birlikte yaptıkları basın toplantısında bu konuyu vurguladı. (...) Bununla birlikte iki ülke, müzakerelerin ele alınacağı yerin neresi olduğu konusunda ayrı fikirde. Yunanistan, üyesi olduğu Avrupa Birliği çerçevesinde, Türkiye ise BM çerçevesinde bir çözümden yana. Erdoğan, ‘Kıbrıs sorunu BM çerçevesinden geçiyor' diye vurguladı ve Annan Planına dayalı olarak adanın yeniden birleşmesini reddeden tarafın Rum Kesimi olduğunu hatırlattı.(...) Karamanlis, ‘Türkiye'nin AB'ye girişi çok çalışma gerektiriyor. AB tarafından saptanan tüm kriterlerin yerine getirilmesi gerekiyor' diye vurguladı ve Türkiye'nin, Hristiyan Ortodoks ve Rum azınlık için en üst ruhani makam olan İstanbul'daki Rum-Ortodoks Patrikhanesi'nin sorunlarını çözüme kavuşturması gerektiğini hatırlattı. Karamanlis, ‘Ancak Yunanistan, Türkiye'nin AB'ye katılımını desteklemektedir' diye belirtti. (...) Karamanlis, Patrikhane konusunun çözümünün ‘Türkiye'nin AB'ye giriş pasaportu' olduğunu yeniden vurguladı." (24/01)


İSVİÇRE BASINI:
Le Temps:
"Kostas Karamanlis Ankara'yı Geziyor": "Kostas Karamanlis'in yüzünde geniş bir gülümseme var. Bir Yunan başbakanın Türkiye'ye düzenleyeceği bir sonraki ziyaret kuşkusuz 50 yıldan önce yapılacak. (...) Her iki başbakan, ilişkilerinde çok olumlu tablo çizerek duygusal anlar yaşatmaya çalıştılar. Uzun yıllar düşman kardeşler olan Türkiye ve Yunanistan'ın, Türkiye'yi 1999 yılında kırıp geçiren deprem sırasında ilişkilerinde görülmemiş bir bahar havası yaşandı. Aynı yıl Atina, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üyeliğine olan vetosunu kaldırdı ve o günden bu yana Ankara'nın Avrupa yolundaki ateşli destekleyicilerinden. 2003 ila 2006 yıllarında, enerji, bankacılık, turizm alanlarında olmak üzere iki ülke arasında ekonomik mübadeleler iki katına çıktı. Kostas Karamanlis ve Recep Tayyip Erdoğan kasım ayında Avrupa Birliği'ni Hazar Denizi'ne bağlayan bir gaz boru hattının açılışını yaptılar.(...) Görüşmelerinde Başbakan Erdoğan, Türkiye'deki Rum ve Batı Trakya'daki Türk azınlıkların akıbetini ele aldı. Erdoğan, "Bu meselelerin bir an evvel çözümlenmesi için inisiyatifler başlatacağız" dedi ve hükümetinin 1974 yılında Kıbrıs krizine karşılık olarak kapatılan Heybeliada Ruhban Okulu meselesine acilen çözüm bulmak için Hükümetin çalıştığını ekledi. Kostas Karamanlis ise, bu meselenin çözümlenmesinin ‘Avrupa yolunda' Türkiye'ye ‘pasaport' olabileceğini ileri sürdü. (Delphine Nerbollier, 24/01)

İSPANYA BASINI:
La Vanguardia: "Karamanlis ve Erdoğan, 2008'in, Kıbrıs Ayrılığının Çözüm Anahtarı Olacağını Belirtiyor": "Türkiye ve Yunanistan Başbakanları Recep Tayyip Erdoğan ve Kostas Karamanlis, önümüzdeki şubat ayında Kıbrıs'ta yapılacak genel seçimlerin ardından, adanın bölünmüşlük durumunu çözüme kavuşturmak için 2008 yılının ‘bir fırsat yaratacağı' konusunda hemfikir oldu. Son 49 yıldır bir Yunan Başbakanının Türkiye'ye gerçekleştirdiği ilk resmi ziyaret sırasında iki lider, Ankara'da birlikte yaptıkları basın toplantısında bu konuyu vurguladı.(...) Karamanlis, ‘Türkiye'nin AB'ye girişi çok çalışma gerektiriyor. AB tarafından saptanan tüm kriterlerin yerine getirilmesi gerekiyor' diye vurguladı ve Türkiye'nin, Hristiyan Ortodoks ve Rum azınlık için en üst ruhani makam olan İstanbul'daki Rum-Ortodoks Patrikhanesi'nin sorunlarını çözüme kavuşturması gerektiğini hatırlattı. Karamanlis, ‘Ancak Yunanistan, Türkiye'nin AB'ye katılımını desteklemektedir' diye belirtti. Türkiye'deki Rum ve Yunanistan'daki Türk azınlıklar konusuna gelince, Erdoğan, ‘Batı Trakya'daki sorunlar azalırsa, ilişkilerimiz güçlenecektir' dedi. Karamanlis, Patrikhane konusunun çözümünün ‘Türkiye'nin AB'ye giriş pasaportu' olduğunu yeniden vurguladı. (24/01)


JAPONYA BASINI:
Asahi Shimbun: "49 Yıl Aradan Sonra Yunanistan Başbakanı Türkiye'yi İlk Kez Ziyaret Ediyor" : "Kostas Karamanlis, 23 Ocak'ta, 49 yıl aradan sonra Türkiye'yi ilk ziyaret eden Yunanistan Başbakanı olarak, resmi ziyaretine başladı. Ziyaret, Kıbrıs sorunu gibi süregelen iki ülke ilişkilerindeki gerginliğin azaltılmasına yönelik bir hareket olarak dikkatleri çekse de, sonucunda büyük bir ilerleme kaydedilemeyeceği görüşü hakim.(...) Yunanistan'ın, Türk askerinin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nden çekilmesini istemesi, Türkiye'nin AB üyeliği sorununu geri planda etkiliyor. (...) Diğer yandan, geçen yılın kasım ayında, Hazar Denizinden gelen doğalgaz hattı dolayısıyla iki ülke sınırında açılış töreni yapıldı. Ülke içinde AB üyeliğine yönelik reformlara önem veren Erdoğan hükümeti için bu resmi ziyaret, ikili ilişkilerin iyileştirildiği anlamını taşıyor. (Yu Yoshitake, 24/01)


ÖZBEKİSTAN BASINI:
Özbekistan Avazı:
"49 Yıllık Aradan Sonra...": "Yunanistan Başbakanı Kostas Karamanlis, resmi temaslarda bulunmak üzere Türkiye'yi ziyaret ediyor. 25 Ocak'a kadar sürecek görüşmelerde, Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliği, ikili ilişkiler ve Kıbrıs'taki durumun istikrara kavuşturulması konularının ele alınması bekleniyor. (...)" (24/01)


YUNANİSTAN BASINI:
Pontiki:
"Anlaşmazlıkları Kırmızı Halının Altında": "Karamanlis'in Ankara ziyaretinden çıkan ilk sonuç kısaca şöyle özetlenebilir: ortam iyi, ama çözüme kavuşturulmamış Türk-Yunan sorunlarının halledilmesi için hiçbir adım atılmadı. Bu görüş açısından, dostça bir ortam, güzel sözler, çekilen fotoğrafların dışında Türk-Yunan ilişkileri, Yunanistan'ın izlediği ılımlı politikaya karşın, Türk taleplerinin saptadığı yönde olmaya devam ediyor. (...) Erdoğan azınlıkların korunmasına ve terör konusunda işbirliğine değindi. Karamanlis ise kendi açısından, Türkiye'nin AB'ye üye olması için AB'nin talep ettiği yükümlülükleri yerine getirmesinin gerektiğini vurguladı ve Yunanistan'ın Türkiye'nin bu yöndeki çabalarına destek olacağını kaydetti. (...) Yunanistan'ın Türkiye'nin Avrupa rotasını desteklemeye devam etmesi de Yunanistan'ın Türkiye'ye karşı zayıf bir politika izlediğinin bir örneğidir. Buna karşın, Ankara Kıbrıs gemileri ve uçakları için limanların açılmasını öngören AB talebini yerine getirmemeye devam ediyor, (...) Türk Hükümeti Yunanistan'ın Türkiye'nin AB üyeliğini desteklemesine karşın hiçbir iyi niyet gösterisinde bulunmadı. (...)" (Christiane Schlötzer, 24/01)

 


NOT: Bu bülten, 24 Ocak 2008 tarihinde Genel Müdürlüğümüze ulaşan haber ve yorumlardan derlenerek hazırlanmıştır.


Güncelleme: 07/03/2008 / Hit: 3,881

Copyrights © 2023 Republic of Türkiye Ministry of Foreign Affairs
Directorate for EU Affairs
Copyrights © 2023 - Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı
Avrupa Birliği Başkanlığı